bugün

(bkz: hatta kalın biz size döneceğiz)
siyasetle ilgilenmeyen, ilgilenmek istemeyen veya ilgilenip de görüş bildirmek istemeyen insanın kullanacağı cümledir...
politik kanatların sömürüldüğü; düşünceleri, inançları sömürdüğü bir siyasi düzende, iki tarafa da dahil olmak istemeyen kişi repliğidir.

bir "tarafçı" olmak mühim değildir, iş ki bundan olmayınız;

(bkz: apolitik)
(bkz: futbolcu)
"futbolcuyum" diye devam edebilecek cümle.başka bir cümle için (bkz: ne komünizm ne faşizm yaşasın erotizm)
(bkz: liberalim)
(bkz: cemil meriç)
tek amacım var ülkeme hizmet etmek.

(bkz: politik yalanlar)
memleket dahilinde siyaset yapan kişilerin toplumu ittiği durumdur. ortada zaten acımasız bir baraj vardır, bunu aşanlar da meydandadır. deniz baykal gibi bir tek adam, daha parti içinde muhalefete, küçücük bir eleştiriye tahammül edemezken genç kişinin idealist duygularını nasıl söndürmez sol görüş adına? diğer yandan bakalım mehmet ağar desek şaibeleri de, mafya ilişkileri de, sırf oy almak için kendi muhafazakar görüşleriyle taban tabana zıt söylemleri de ortadadır. rte içinse konuşmayacağım bile!
türkiye'ye siyasi açıdan analiz yaparsak, türkiye'de oluşmuş bir siyasi kültürün olmadığını görürüz. türkiye'de ne "solcuyum" diyenlerin sol ideoloji hakkında bilgisi var, ne de "sağcıyım" diyenlerin sağ ideoloji hakkında bilgisi var... türkiyede takım tutar gibi bir partizanlık anlayışı var... bizde hala "biz dededen demokrat partiliyiz" deyip dyp'yi, akp'yi destekleyenler var, "biz ezelden chpliyiz" deyip chp'yi, "biz babadan ülkücüyüz" deyip mhp'yi destekleyen gençler var... işte bu; "dededen, babadan" edebiyatı bitmedikçe türkiye'de pek çok kimse bir ideolojiye sahip olduğunu iddia edemez.

türkiye'de siyasi kültürün olmadığının en büyük kanıtı; 1946'dan bu yana 60 yıldır türkiye'nin siyasal sistemine sağ ideolojinin hakim olmasıdır. dünyada sağ ideoloji elitlerin, sol ideoloji ezilmişlerin ideolojisidir bizde ise tam tersi. elitler solcu, ezilmişler sağcı. halkçı olduğunu iddia eden chp malesef tabana inemiyor, elitist bir şekilde ilerliyor, sağ ideoloji ise tabana inip özellikle din üzerinden, inançlar üzerinden siyaset yapıyor.

1946'dan beri türkiye'ye net olarak sol ideoloji iktidar olmamıştır. bülent ecevit'in başbakanlığındaki hükümetler sağ ideoloji güden partilerle koalisyona gitmiştir. 60 yılda sağ ideoloji bu ülkeye bir şey katmamıştır, keza türkiye'nin son 60 yılda ne derece geri gittiğini, bir şey yapamadığını görebiliriz. ekonomimiz günden güne kötüleşmiş, savaştan çıkan ülkeler dünyanın bir numarası olmuş, ancak biz hiç bir şey olamamışız. tüm bunlara rağmen; halkımız "deden, babadan" sağcı olduğu için, ısrarla sağ ideolojiyi desteklemektedir.

güttüğü ideolojiyi gerçekten bilenleri tenzih ederim. ülkücülüğün ne olduğunu bilip ülkücü olanlara saygı duyarım, komünizmin ne olduğunu bilip komünist olanlara saygı duyarım... ancak bu ülkede gerçekten bilip de, ideolojisini takip eden insan sayısı malesef çok az.
(bkz: ideolojisiz olmak)
doğru olandır zira ikisinin de yanlış tarafları vardır, illa da bir yone ait olunmak gerek değildir.
Türkiye nin atlatığı o karışık dönemlerde * "ot musun ulan sen" denilip hem sağcılardan hem solculardan dayak yiyen kişilerin içinde bulunduğu durumdur.
sonrası ise şöyle devam ettirilebilecek abuk cümledir:

"...futbolcuyum futbolcu."

başka bir eşantiyonu için:

(bkz: ne komünizm ne de faşizim yaşasın erotizm)
(bkz: NE BAŞTAYIM NE SONDAYIM)*
ne sağcıyım ne de solcu otostop çeken bir yolcu.
polemiğe girmem. kendi halinde cici bi insanım uzak durun benden...
şu yaşıma geldim, ne sağın ne de solun ne olduğunu anlayamadım. hayır siyasetle ilgilenmemekten değil, aksine siyasete gereğinden fazla ilgiliyim ama anlayamadım.

tabi bence cok normal bir durum bu. çünkü ne solcular ne de sağcılar neyi savunduklarını bilmeyen insanlar. hangi amaç uğrunda uğraş verdiklerini bilmeyen insanlar. bu yüzden ne sağcıyım ne solcuyum...
(bkz: oportunizm)
kapi tokmayim; ne tarafa cevirirsen o tarafa.
golcuyum abi.
bir kararsızlıktan ziyade, bir isyan, bir "yeter ulan artık", ifadesi olarak görülmesi gereken söz. elbette bir insan fikirleri, düşünceleri nedeni istese de istemse de bir kavrama daha yakın olacaktır, bu ama sağ olur, ama sol olur, ama radikal islam olur, ama komünizm olur, ama başka bir şey olur... fakat aklı başında çoğu insan bugün sağ,sol kavramının siyasi bir akımdan ziyade bir rant kapısı, bir çıkarcılık amacıyla kullanıldığını görmektedir. siyasetin "s" sini bilmeyenler, daha sağın solun ne anlama geldiğini bilmeden önce ya sağcı ya da solcu oluyorlar, daha sonra işlerine gelirse mensup oldukları kavramın ne olduğunu öğreniyorlar, ki genelde gerek duymuyorlar. sağcılık veya solculuk bir etiket, bir kimlik belirleme türü değildir, bir düşünce tarzıdır. ama günümüzdeki yanlış kullanımını gördükten sonra ben de iddaa ediyorum ki; "genel anlamda;ne sağcıyım, ne de solcuyum, hangisi memleketime milletime faydalıysa, onu destekliyorum, yani yeri geldiğinde sağcıyım, yeri geldiğinde solcuyum, yeri geldiğinde hem sağcıyım, hem solcuyum."
80lerin doğurduğu apolitik kuşak söylemidir. 80lerde özellikle de lise_üniversite çağındaki insanlara "karşıdan karşıya geçerken dikkat et" cümlesiyle birlikte "biri sana siyasi görüşünü sorarsa sakın hiçbişey söyleme" de denirdi. haliyle hiçbir konuda fikri olmayan, fikir üretmekten ve mantık yürütmekten korkan bir nesil meydana geldi. illa bir suçlu aramak gerekirse bir yere varılamaz. o ebeveynlerin tek derdi çocuklarını olası bir siyasi sebepten ölümden, başına bir iş gelmesi olayından kurtarmak içindir. kendi çaplarında haklılardır çünkü her gün bir hain kurşunla ölen yüzlerce insan görmektedirler, kan görmektedirler sokaklarında..
suçlu yok yanlış var..

(bkz: 80 sonrası kuşağı)
- ne sagci ne de solcuyum.
+ nasıl yani abi?
- muhafazakar sosyalistim.
+ o da güzel.
apolitize olmuş sev-gençlik arasında gayet trendy söylem.