bugün

gün ola harman ola, sabah ola hayrola, bakalım hayat bize neler gösterecek. hayat işte. bekleyiş içinde geçen hayat. beklenen şey sürekli değişiyor, çoğu zaman gelmiyor da zaten. ya da şairin dediği gibi "gelme artık neye yarar." vaziyeti. beklemek...

doğan çocuğun konuşmasını beklemek, yürümesini sonra, okula gitmesini, mezun olmasını, askere gitmesini, evlenmesini, çocuk sahibi olmasını; sevgiliyi, anneyi, babayı, kardeşi; ay başını, ay sonunu, sabahı, akşamı; yazı, kışı, baharı; unutmayı, mutlu olmayı, aşık olmayı, yaşlanmayı... ölümü? evet, bazen de ölümü.

dönüm noktasını beklemek. belki de o dönüm noktasını çoktan geçtik, hayatımızın en güzel gününü de çoktan yaşadık. hala daha bekliyoruz; ben de, sen de, o da. açıkçası hayat değişmeyecek, biz pek değişmeyeceğiz. zaten o kadar kısa ki...

neyse, kısacası bu kısacık ömür bana yetmeyecek. ne beklediklerim gelecek, ne beni bekleyen birileri var. anı yaşamakmış, peh. odada yalnız başıma yatağımda oturuyorum işte. anı yaşamakmış. peh.
bildiği bir şeydir.
ama itiraf edemiyordur kendine.
kimi bekliyorum?
cevabını verebildiğin an ''bilmemek'' diye bir şey kalmayacaktır.
oruç aruoba demiş ne güzel demiş.
ne beklediğini bilerek ama beklemeden yaşayacaksın: en çok beklediğinin de, gelse bile bir gün hiçbir zaman beklediğin anlamda gelmeyeceğini bilerek.
ne olduğunu bilmediğiniz umudunuz olur ya bazı zamanlar, işte bu odur.
asosyal olduğum için gelip biri beni keşfetsin istiyorum. desin ki; bak oğlum sen ha biri kitap okuyorsun, konuşman düzgün, güncel olayları da takip edip yorumluyorsun hatta yazılar bile yazmışsın gündeme dair, gel seninle büyük işler yapalım, dünyayı değiştirecek hamlelerde senin adın yazılı olsun.

(bkz: hayallerde yaşıyor bazıları)
(bkz: asfaltın ortasında tren beklemek)
Durmaktır. bu durma eylemi sırasında yaptığın tek şey ise, durmayanlarların nereye gittiği merak etmektir. Bir yerden sonra ise, en azından bir şey beklediğin sanrısına kapılmaktır.
sadece beklendigine göre yüksek ihtimal "korkulu bekleyiş" tir. sonunun ne olacağı bilinmediğinden daha da batırmamak, ya da boka batmakta daha az sorumluluk sahibi olmak adına "sessiz bekleyiş" de olabilir.
aslında neyi beklediğini çok iyi bilip, kendine itiraf edememe, beklentileriden korkma durumu...
Durakta bineceğim otobüsümü bekliyorum. Ne zaman geleceğini bilmediğim bir otobüs. Ben mi atlayacagim otobüse yoksa şoför mu haydi atla gidelim mi diyecek orası belirsiz.
güncel Önemli Başlıklar