bugün

Mustafa Sönmez şöyle yazmış:
‘Çalışma Mükellefiyeti’ de, ‘Varlık Vergisi’ gibi tarihimizin büyük tartışma yaratan konularından biri. Ama bu tartışmaları yaparken, içinde yer aldıkları büyük çerçeveyi, dönemin sosyal, ekonomik şartlarını anımsamadan olmaz. Mükellefiyet, ilk önce Osmanlı döneminde 1865’te başlatılmış ve 1880’e kadar uygulanmıştı. Bahriye Nezareti’ne bağlanan Zonguldak madenlerinin başına getirilen Dilaver Paşa, hazırlattığı nizamnamede 12 gün aralıklarla nöbetleşe çalışacak yöre insanlarının çalışma şartlarını düzenletmişti. Sanırım, o da uygulamayı emperyalist ingiltere’den öğrenmişti.
1940’lardaki, mükellefiyet de ikinci uygulama olacaktı. “Milli Şef” inönü, ülkeyi savaşa sokmamak için çabalarken erkek nüfusun önemli bir kısmı silah altına, hem de 4 yıllığına, alınıyor, ama bir yandan da ekonomik çarkın dönmesi gerekiyordu. Demiryolu yatırımlarının, askeri fabrikaların, şileplerin, vapurların, elektrik santrallarının, fabrikaların kömür ihtiyacının aksamaması gerekiyordu. Kömürün merkezi Zonguldak, sonra Soma’ydı. Nüfusun dörtte üçünden fazlası köylerde yaşıyordu. Madenlerde, yol, liman inşaatlarında çalışacak işgücünü tedarik sorunu vardı. Önce sıkıyönetim ilan edildi 1940’ta ve 1947’ye kadar sürdürüldü. Ekonomik ve sosyal yaşamla ilgili sıkıyönetim içinse 26 Ocak 1940’ta Milli Koruma Kanunu çıkarıldı. Bu yasa, hükümete fiyatları saptama, ürünlere el koyma, devletleştirmelere gitme gibi geniş yetkiler tanıyor ve “çalışma mükellefiyeti”ne de yer veriyordu. Mahkûmlar da çalışmaya mecbur bırakılıyordu. Bazı yörelerde kadın ve çocuk emeği de bu kapsamda kullanıldı.
Kelebeğin Rüyası filminde tanık olduğumuz olay.
Aklımıza takılmıştı; neden insanları zorla çalıştırıyorlar diye.
Rakamların efendisi Mustafa Sönmez Cumhuriyet gazetesindeki köşesinde olayı şöyle açıklamış:
http://www.cumhuriyet.com...;ka=4&kb=5&kc=889
metin köse adlı yazarın maden ocaklarında çalışan işçiler için yazdığı kitabın adıdır.
yükümlülük, bir kimseye veya bir şeye yükletilen yüküm, görev. (bkz: mükellef)
güncel Önemli Başlıklar