bugün

(bkz: muzigin dini dili ırkı olmaz)
müzik dediğimiz kavramı eğer sadece melodisi bakımından incelersek yanlış, sözleri ile birlikte incelersek doğru bir yanılgıdır. notalar bize sadece yaşadıklarımızı hatırlatır. yaşanmışlıkları getirir eskilerden. bir şarkının sözleri ise bize yaşatmak istediği duyguyu söyler. ne düşünüp düşünmeyeceğimize o karar verir. din, dil, ırk yönelmelerine bizleri sürükler. basit bir melodi iki dizeyle birden bire din, dil, ırk marşı olp çıkıverir karşımıza.
doğrudur. yanılgıdır. müziğin kişiliği bile vardır.
-selam street spirit nasılsın?
-depresyondayım. belli olmuyo mu?
yanılgı değil eyyamdır.ismail türüt e müzik eleştrisi yapmayan aksine türk olduğu için lime lime eden bu bölücüler, söz ahmet kaya ya gelince müziğin evrenselliğine inanırlar.
şimdilik hoşçakal bir tanem. yasal mermisiyle bir komser yaklaşmakta.
-siktir git lan. gittin zaten.
dogrudur yanilgidir. atiyorum izlandalilar'a ankarali namik dinletmeye kalkarsaniz, ya da ne bileyim, sebinkarahisarlilar'a Pyotr Ilyich Tchaikovsky'i dinletirseniz ne olur ? anlarlar mi dinledikleri muzikten. estetik deger tasiyip tasimadiklari konusunda bir yorum yapabilirler mi ? demekki neymis efem ? muzigin de dini, dili, irki oluyormus.
son zamanlarda ülkemize joe satriani geldi, hatırlanacaktır. bu adam evine döndüğünde bir de albüm yaptı ve albümün son iki parçasını türk halk müziği'nin temel yapıtaşlarından aşık veysel'e armağan etti. bir açıklaması oldu kendisinin, aklımda kaldığı kadarıyla; 'ülkenize geldiğimde dinlediğim büyük sanatçı aşık veysel'in müziğini dinledim ve çok etkilendim. kendisine hayran kaldım ve de bu şarkıları ondan etkilenerek yazdım' şeklinde özetlenebilecek bir açıklamaydı bu.

kendisini biraz tanıyalım; joe satriani italyan kökenli(ymiş). 1956 new york amerika birleşik devletleri doğumlu. en büyük hayran olduğu kişi jimi hendrix(ki söylememe gerek var mı bilmiyorum, zencidir kendisi). yaptığı müzik rock'n roll, hard rock ve jazz müziklerinin bir sentezi olarak nitelendiriliyor. rock'n roll'un temel yapıtaşlarından biri chuck berry'dir(evet o da zencidir). jazz müziğe bakalım, o da zenci kökenli bir müzik türüdür. devam edelim, joe satriani bir elektro gitar sanatçısı. gitarın kökeni ise ispanya. ispanya'ya emeviler sayesinde girdiğini biliyoruz. gitar bir telli çalgı, kökeni ise farslara kadar dayanmakta. gene farsların kullandığı telli çalgı ud ile orta asya'nın geleneksel çalgısı ve bugünkü bağlama'nın atası dombra birbirine çok benzeyen çalgılar. ud ve dombra'nın gene avrupa'yla tanışması haçlı seferleri ile gerçekleşmiştir ve avrupa halkları bu enstrumanları alıp geliştirmişlerdir. günümüz modern klasik gitar'ın oluşmasında da büyük etkisi vardır. yani ispanyolların ürettiği günümüz klasik gitarı hem kuzeyden hem de güneyden farklı kültürlerin kendi kültürüyle etkileşiminden doğmuştur.

başka bir örnek; bugün kullandığımız çok sesli müzik, yani türk sanat müziği bizans kökenlidir. rumlar'la türklerin kaynaşması, etle tırnak gibi içiçe geçmesi ile geliştirilmiş ve de avrupa klasik müziğinin* de doğumunda önemli rol oynamıştır osmanlı'nın batıda ilerleyişiyle birlikte.

çok başka bir örnek, macar hardcore grubu ektomorf. prodüktörünün evinde asılı olan bağlamayı görmüş, sesini çok beğenmiş outcast parçasının girişinde de bağlama kullanmıştır. gene başka etnik, farklı kültürlere ait müzik aletleri, ezgileri kullanan bir gruptur ektomorf.

bir başka örnek, ac/dc. ac/dc'nin kurucusu young biraderler avustralya doğumludur. agnus young chuck berry* hayranıdır hatta meşhur seke seke yürümesini chuck berry'den almıştır. young biraderler iskoçya kökenlidir, köklerine de son derece bağlıdırlar. hatta müziklerine de bunu yansıtmışlardır, If You wanna rock n roll parçasında gayda* kullanmışlardır, gayda sololarına yer verilmiştir bu parçada. ac/dc hard rock yapmaktadır.

bir başka örnek, sepultura ve gene max'ın sepultura'dan ayrılıp kurduğu soulfly. sepultura thrash/death arası bir heavy metal alt türünü icra eden gruptur. lakin müziğinde çeşitlilikler olmuş zamanla hardcore'a kaymıştır. roots bloody roots albümünde özellikle brezilya yerel müziğinden öğelere de yer vermiştir sepultura. gene aynı adlı parça'nın max cavalera ve pavarotti dütei çok meşhurdur. soulfly demiştik bi' de di' mi? hemen açalım, soulfly'ın dark ages adlı son albümünü dinleyiniz lütfen. hem lirikal olarak hem de müzikal olarak ortadoğu ezgileri de kullanılmıştır mevzubahis albümde. (bkz: babylon)

çok uzaklara gittik, yakınlaşalım. orphaned land. israil'de kurulmuş death metal(florida/amerika çıkışlıdır) ve oryantal(çıkışının neresi olduğunu söylemiyorum artık) öğeleri harmanlayan bir gruptur. hatta bazen cıvıtıp konserlerine dansöz bile çıkartabilecek kadar oynak ezgilerin sahibi başarılı bir gruptur orhaned land

ülkemize bakalım biraz da, erkin koray. o da anadolu ezgilerini rock müziğe katmış bir müzisyendir. anadolu rock diye tabir edilen türün kurucularındandır aynı zamanda. kendisi aynı zamanda elektro gitar'dan iham almış ve türk bağlama ustalarına elektro bağlama'yı yaptırmıştır. elektro bağlama'nın fikir babasıdır yani.

barış manço var bir de, özellikle sonlara sakladığım bir sanatçı, o derece de hayranıyımdır. avrupa'da müzik eğitimi almış, rock müzikten, 60'lar çiçek çocuk akımından etkilenmiş ve bunu gene erkin koray gibi anadolu ezgileriyle buluşturmuştur. barış manço'nun müziğinde kanun, ud gibi çalgılara da yer verdiğini (sakız hanım) dinleyenleri bilecektir. hard rock'a da kaymıştır ara ara, disko manço diye bir albümüyle acid tarzı müziğe de göz kırpmıştır hatta. bunun dışında kendisi azeri türkülerine de sesiyle hayat vermiş bir sanatçıdır. ha bu arada, kendisini sağcı olarak bilen arkadaşlara nacizane 'hemşerim memleket nire?' adlı parçasını dinlemelerini tavsiye ederim, yeri gelmişken belirteyim.

bir örnek daha gene son anda aklıma gelen, taylan ayık. heavy metal yapar bu sanatçımız, hatta manowar'ın türkiye şubesi desek yeridir kendisine, ama allah'ı var güzel yapar ne yaparsa, türkçe heavy metal olmaz diyenlere yaptığı işlerle çok sağlam ayar vermiş biridir. diken grubunun kurucusudur, önadamıdır, herşeyidir. müziğinde anadolu öğelerine, anadolu'nun halk kahramanlarına yer verir. diken grubuyla yaptığı albümlerden ateşoğlu ve hep hükmeden olmak adlı parçaları buna örnektir. kendisinin solo olarak çıkarttığı yalnız hayat isimli albümünün anadolu adlı parçasında bizzat sazı eline almış ve deyim yerindeyse sazı ağlatmıştır. şarkının sözleri de tahmin edileceği üzere gene anadolu'yu ve anadolulu'yu yücelten sözlerdir.

bir örnek daha anasını satayım(kesmiyor, kesmeyecek örnekler), ulytau. kazak folku ile klasik müzik ve rock müziği sentezleyen başarılı bir gruptur. grup üyelerini de açalım, ikisi kazak biri rus'tur dominant kadro. dombra, elektro gitar ve keman kullanır bu üçlü, yerine göre diğer enstrumanlar eklenir/çıkartılır. kazak/türk kültüründen etkilenmiş parçalar olmak üzere mozart'ın turkish march'ını da kendilerine has bir biçimde yorumlamışlardır.

çok kapsamlı bildiğim bir tür olmadığı için derinlemesine girmiyorum, ama bathory*'nin amiralliğinde ortaya çıkmış viking metal de müziğin evrenselliğine örnektir.

yok, bu akşam örnek günü diyor bir örnek daha aklıma gelmişken yazıyorum; korpiklaani. fin folku ile heavy metal'i harmanlayan bir müzik yapmaktadır kendileri, hatta folk metal'in öncülerinden ve en bilinenlerindendir.

son olarak ingiliz rock efsanelerinden ve de çiçek çocuklar denen akımın amirallerinden ledd zeppelin'in müziğindeki oryantal öğeler dikkatinizi çekmiş miydi hiç? stairway to heaven desem size?

evet, örnekler ortada. daha da sıralardım ama elim ağrıdı, yeterli olacağını düşünüp burada kesiyorum o yüzden. şimdi müzik evrensel midir, değil midir? müziğin dili, dini ve ırkı örneklerde de görüldüğü üzere olmaz, hele günümüzde artık çok farklı, deneysel türler açığa çıkmaktadır, müzik türleri kaynaşmakta, çok güzel çeşitlemeler ortaya koymaktadır. müziğin dili, dini, ırkı olmamasını iddia etmek yanılgı değil, bunun aksini iddia etmek en büyük yanılgıdır. hele hele 'muzigin dini dili irki olmaz' tezini milli marşlarla, ilahilerle, 'müzik marketlerde türkçe/yabancı olarak ayırıyorlar ama abi' şeklinde içi boş cümlelerle çürütmeye çalışmak, iddiayı/yanılgıyı ankarlı namık'dan, ahmet kaya'dan dem vurarak desteklemeye çalışmak, milliyetçi olduğunu söyleyip atatürk'ün bile bir dönem türkiye'yi klasik batı müziği'ne yönlendirdiğini* unutarak**, içten içe kendi halkını hakir görerek 'ne anlar bizim insanımız klasik müzikten' şeklinde vecizelerle bu yanılgıyı kuvvetlendirmeye çalışmak ise en hafif tabiriyle komikliktir. bunu yapan da, savunan da takdir edersiniz ki komedyendir haliyle. komik olmayalım lütfen.

ha bir de, bi' ara vaktiniz olursa araştırınız lütfen; (bkz: pentatonik gam)

(bkz: bilmemek değil öğrenmemek ayıp)
(bkz: bilmiyorsan bir bilene sor)

ve çok sevdiğim bir bakınız;
(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz)
mesela rock müzik faşizme karşı sestir dedik, önce SOAD, sonra Erkin Koray bu sözün içine ettiler. Biri ırkçı bir yalana destek oldu, öbürü de ırkçı bir partiye üye oldu.
(bkz: sen çok yanlış gelmişsin)
güncel Önemli Başlıklar