bugün

en büyük yalanlardan biridir. * çünkü bu iddiayı ortaya atanlar vahdettin'in mustafa kemal'e 40 bin reşat altını verip anadolu'ya yolladığını iddia etmişlerdir. daha sonra bu 40 bin reşat altının 280 kilo ettiği ortaya çıkınca rezalet derecesinde komik bir duruma düşmüşlerdir. vahdettin ile mustafa kemal'in görüştüğü nutuk'ta bile yazılıdır, ancak para mara söz konusu değildir.
edit:burada anlatılmak istenen kurtuluş mücadelesini başlatsın diye, "al bu parayı, vatanı kurtar" dememiş olması. yoksa görevli gittiği doğru.
40 bin reşat altını atatürk'ün cüzdanında taşıyor olduğunu herhalde kimse düşünmemiştir.hem anafartalar, conk bayırı ve trablusgard mücadelelerinin kahramanı genç general m.kemal'i fevzi çakmak paşanın da onayı ile görevlendiren vahdettin onu muhakkakki çok iyi tanıyordu.atatürk'ün nutkunda vahdettin'in kötülenmesi olması gerekendir zira saltanat ve halifelik yeni kandırılmıştır.ama aradan 84 yıl geçtikten sonra sosyal demokrat ecevit dahi vahdettin vatan haini değildi demiş olmasına rağmen ısrarla olayları çarpıtmak en hafif ifadesi ile vefasızlıktır.vahdettin'in ile atatürk'ü iki düşman gibi yansıtmakta son derece vahimdir.biri 623 yıllık şanlı osmanlının son hükümdarı, diğeri ise yeni türk devletinin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır.
her ortamda tartışılan durum. nutuk'ta vahdettin'in kötülenmesi de halkın saltanatı, padişahı tekrar istememesi içindir. ayrıca vahdettin'in yurdu terk ettikten sonraki yaşamında atatürk'ten "paşam" diye bahsettiği söylenir.*
konuyla ilişkin şöyle bir copy-paste yapalım.belki birilerine bir faydası olur.

Mustafa Kemal, Küçük Mabeyn'de Sultan Vahdettin'le yaptigi son görüsmeyi (15 Mayis 1919), sonradan Cumhuriyet devrinde söyle anlatmistir:

"Yildiz Sarayi'nin ufak bir salonunda Vahdettin'le adte diz dize denecek kadar yakin oturduk. Saginda, dirsegini dayamis oldugu bir masa ve üstünde bir kitap var. Salonun Bogaziçi'ne dogru açilan pencerelerinden gördügümüz manzara su: Birbirine muvazi hatlar üzerinde düsman zirhlilari, bordalarindaki toplar sanki Yildiz Sarayi'na dogrulmustu....Manzarayi görmek için, oturdugumuz yerlerden baslarimizi saga, sola çevirmek kafi idi.
Vahdettin hiç unutmuyacagim su sözlerle konusmaya basladi:
- Pasa, pasa, simdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunlarin hepsi tarihe geçmistir. Bunlari unut. Asli simdi yapacagin hizmet hepsinden mühim olabilir. Pasa, pasa devleti kurtarabilirsin ! dedi.
- Hakkimdaki teveccüh ve itimadi arz-i tesekkür ederim, elimden gelen hizmette kusur etmiyecegime emniyet buyrunuz, dedim.

Sonra:
- Merak buyurmayiniz efendimiz, dedim, nokta-i nazar-i sahanenizi anladim. Irade-i seniyye olursa hemen hareket edecegim ve bana emir buyuruklarinizi bir an unutmuyacagim.
- Muvaffak ol ! Hitab-i sahanesine mazhar olduktan sonra huzurundan çiktim.

Seryaver Naci Pasa koridorda elinde ufak bir mahfaza içinde bir sey tutuyordu:
- Zat-i Sahane'nin ufak bir hatirasi, dedi.

Kapagin üstünde Vahdettin'in inisyalleri islenmis bir saatti.
- Peki, tesekkür ederim, dedim.

Saati yaverim aldi. Sonra Yildiz Sarayi'ndan çiktigimiz ve hareket etmek üzere oldugumuzu gizlemek, saklamak ister gibi bir ihtiyatle, ayaklarimzin patirtisini isizmekten korkarak, saraydan uzaklastik"

ekleyelim:sakarya meydan muharebesinde vahdettin'in hediye ettiği bu saat bir kurşun ile parçalanmış, Mustafa kemal atatürk'e gazi ünvanı verilmiştir.
samsun'a varış ile vahdettin ile ilişki bitmiştir.

doğru yalandır. dağılalım.
vahdettin bir vatan hainiydi; çünkü halkın bağımsızlık mücadelesine karşı emperyalist devletlerle anlaşarak işbirlikçi türk burjuvazisinin çıkarlarını korumaya çalışıyordu. halkın egemenliğine karşı kendi egemenliğini savunuyordu.

vahdettin bir vatan hainiydi; çünkü halkın sömürülmesine izin verecek olan sevr anlaşmasına imza atan heyeti görevlendirerek ingiliz emperyalistlerinden medet ummaktaydı.

vahdettin bir vatan hainiydi; çünkü misak-ı milliyi imzalayan meclisin dağıtılmasına göz yumarak halkına ihanet etmiştir.

bakın vatan hainiliği suçlaması kolay değildir. insanın onurunu zedeleyen bu itham kolay kolay yapılmaz. fakat halka karşı olanlar, onun düşmanları olanlar her zman ve her koşulda vatan haini olmak zorundaırlar. halkın düşmanlarına gereken cevabı halk her zaman vermiştir, verecektir.

edit: işbu entryde atatürk'ün başarılarına övgü yapılmamıştır ya da vahdettin atatürk'ü samsun'a yollaması inkar edilmemiştir. bu entrynin anafikri vahdettin vatan haini olması ile ilgilidir.
88 yıl sonra bile bu konuyu tartışmamıza kıs kıs gülen bir yalandır.
(bkz: geçen hafta bakkala beni annem mi yolladı)
atatürk'ü karalamak isteyenlerin oyunudur. oyuna gelmeyin. bizzat ben biliyorum ki atatürk 19 mayıs 1919'da ingilizler'in onayı alınmadan, pusulası kırık, eski bir gemide fırtınayla boğuşurken bir yandan da samsun'a çıktığında yapacağı büyük hizmeti düşünüyordu, böyle anlatmayınca anlamıyoruz, o kadar salağız ki, atatürk'ün kahraman olması için muhakkak bunlar şart, pusula yok, gemi eski, zar zor samsun'a ulaşıyor, vahdettin'in hiçbir şeyden haberi yok, ingilizler'e atatürk'ün samsun'a gideceğini bilgisi verilip onay alınmamış, çünkü bunları kabul edersek atatürk kötü biri olur. osmanlı da oğlancıydı zaten, oh mis gibi tarih. ben bile yazarım lan bunu.

-bence dincilerin işi.
-kesin derin devlet yapmıştır.

(bkz: penguen)
atatürk'ü samsun'a vahdettin'in yollaması, atatürk'ün başarılarına gölge düşürecek bir olay değildir. keşke bu işte vahdettin'in parmağı olduğunu bilsek de "o vatan haini değildi" diyebilsek. ama bilmiyoruz ve ısrarla tartışıyoruz. buraya 1500 entry de gelse bir sonuca ulaşılamayacak ve 88 yıl daha geçse de bunu tartışacağız ne yazık ki.
vahdettin bir vatanseverdi ; çünkü bütün ittifak devletlerinin imzalamak zorunda olduğu yenilgi anlaşmalarını osmanlı hükümdarı olarak imzalamaktan kaçamazdı, ama o anadoluya milli bir mücadele başlatma zamanını sağlamayı başarabilmiştir,

vahdettin bir vatanseverdi; çünkü atatürk'ü samsun'a 'gerekirse bana karşı da asi ol' kriptosu ile göndermiştir

vahdettin bir vatanseverdi; çünkü damat feri'i görevden alarak milli mücadeleye destek veren tevfik paşa hükümetini görevlendirmiştir,

vahdettin bir vatanseverdi; çünkü milli mücadelede en ön saflarda yer alan fevzi çakmaklar, kazım karabekirler, rauf beyler, refet beyler her zaman ondan saygıyla bahsetmiştir

vahdettin bir vatanseverdir; çünkü yanında hz.osman döneminden kalma el yazmalı kuran ı dahi maltaya götürseydi, ölümüne kadar lüks içinde yaşayabilirdi ama o mukaddesata ve devlet malına saygılı idi,

vahdettin bir vatanseverdi;çünkü atatürk'ün yanından ayırmadığı ve sakaryada bir kurşun ile parçalanan saati bu vatansever'in hediyesi idi.

vahdettin bir vatanseverdi; fakat osmanlı için artık yapabilecek fazla birşey yoktu.

edit:türk burjuvazisinin ne zaman dallanıp budaklandığını bilmeden birine çamur atmak cahilliğin yansımasıdır.
öyle bir şey yapmışsa sonunda elinden padişahlık, halifelik gitti pişman olmuştur mutlaka....
türk burjuvazisi yüzyılın başından beri vardır. türk diyarının başından beri sınıfsız olduğunu savunanların tabi bunu görmesini beklemek ahmaklık olur. türk burjuvazisinin belli bir kısmı işbirlikçi yönetime karşı çıkarak kendi pazarlarını yaratmak için kurtuluş savaşının başına geçmişlerdir. fakat geriye kalanlar,bir takım sermayedar osmanlı padişahı ve ittihatçılar bir olup ülkeyi emperyalistlere açmışlardır. şimdi pek sevgili vahdettinseverlere sormalı sahi o zaman damat ferit'e neden 2.kez hükümet kurmasında izin verdi vahdettin? o vahdettin değil miydi tüm kurtuluşçular adına idam fermanı çıkartan? şimdi bu mu vatanseverlik. vatanseverlik önce halkının çıkarlarını korumakla başlar, işbirlikçi burjuvazisinin çıkarlarını koruyarak değil. tüm halk düşmanları bu yüzden haindir. gerekli cevap vahdettin'e verilmiştir, cumhuriyet'in ilanından sonra.
cemmatcilerin cikardigi cok sacma bir yalan.
kişisel servetini bu ülkeyi kurtarmaya çalışanlara gizlice ulaştıran kişiye hakaretttir.
(bkz: vahdettin)
evet büyük yalandır. çünkü onu bu ülke topraklarının her metre karesine allah yollamıştır. şu anda ülkeyi satanlara vatansever damgası vuran türk burjuvazisi nin seksen yıl öncesine gidip ordanda bir vatansever seçmesi zerre umrunda olmaz bu cahil gençliğin. bir zeki sizsiniz zaten.
soyumuza küfür etmenin dayanılmaz hafifliğine erişilen bir başlık daha. türkiye cumhuriyeti nin kuruluşunu sadece lise kitaplarından bilenlerin hep aynı şeyi tekrarladığı bir konu daha. ne anlatılır hep; vahdettin düzeni sağlasın diye yollamış, atatürk te fırsattan istifade kaçıp halkı örgütlemiştir. sonuç; vahdettin hain. peki gerçekten böyle mi? atatürk neden nutuk ta vahdettin i yerden yere vurmuştut.

öncelikle şunu söyleyelim; vahdettin daha şehzade iken mustafa kemal le birçok kere görüşmüştür. hatta bir tren yolculuğunda uzun uzun ülkenin geleceği hakkında munazara etmişlerdir. vahdettin o zamanlarda aklına kazımıştır musatafa kemal i. fikirleri çok hoşuna gitmekle beraber, vatan sevgisini çok takdir ediyordu. atatürk te düzenli olarak padişaha methiye dolu mektuplar gönderiyordu.*istanbul un işgali sırasında vahdettin kurtuluşun anadolu dan geçtiğini anlamış ve en güvendiği adamı oraya gönderme kararı almıştır. mustafa kemal i huzuruna alır ve anlatır; "paşa, kurtuluş anadolu dandır. bu görevin diğerlerinden kat ve kat zordur." der, düşman uyanmasın diye de ona karşı bir tutum alacağını anlatır. "bu yolda tek başınasın." der, ve gazi de kabul eder. belirtildiği gibi kendisine bir mikta para ve padişah mühürü verir.

düşünüldüğünde o kadar da mantıksız gelmiyor aslında. bir subay çıkıp halkı birden, bu kadar kısa sürede nasıl ayaklandırabilir? hem de halkın inancı yokken. atatürk o zamanlar o kadar da çok tanınan bir subay değildi. kendisinden daha kıdemliler vardı. ama gittiği genelgelerde hep başkan seçildi. bundaki en büyük etken padişahın verdiği mühürdür. herkes padişahın desteğinin olduğunu biliyordu ve bu sebeple atatürk e destek veriyordu. padişah yapılacak müdaheleleri bir şekilde gazi ye ulaştırıyor, desteğini esirgemiyordu. bu durum da işgal kuvvetlerinin büyük tepkisini çekmişti. uzun uğraşlar sonucunda halk uyanmış, özgürlüğe kavuşulmuştur.

gel gelelim "neden atatürk nutuk ta vahdettin i eleştirdi?" gerçekten merak edilen bir konu. öyle ki atatürk ün en yakın arkadaşları bile buna çok şaşırmışlardı. nedeni kesin olmamakla birlikte atatürk le vahdettin in zamanla fikir ayrılıklarına düşmesi olarak açıklanmaktadır. atatürk siyasi hayatı boyunca çeşitli evreler geçirmiştir; küs oldukları ile barışmış, bazı yakın arkadaşları ile de küsmüştür. buna en iyi örnek te ismet inönü dür. ayklanmanın ilk yıllarında uzak kalan ismet paşa daha sonradan ikinci adam olmuş, kazım karabekir ise arka planda kalmıştır. o zamanlarda en büyük sıkıntı da buydu zaten; ikinci adam kim olacaktı? atatürk silah arkadaşı kazım bey yerine ismet paşa yı seçerek vekilini de tayin etmiştir.

sonuç olarak bazı olayların hala kesin kanıtı yok. bazı tarihçiler kesin bir şekilde vahdettin ve abdulhamit i suçlarken, bazıları ise haklarının yendiklerini söylemektedir. "nutuk" ta vahdettin eleştirildiğ için savunmak ta çok zor bir iştir. çünkü bu ülkede yapılan en kolay iş birini "atatürk ve rejim düşmanı" göstermektir. umarım bir gün bunları aşarız da gerçeklerin peşine düşeriz.

hepsini okuyan varsa teşekkürlerimi iletirim... saygılar..
bu yalana inanmak istemeyenler, ya da yalan olduğunu sananlar istanbul üniversitesi merkez kütüphanesindeki, beyazıt devlet kütüphanesindeki, ankara milli kütüphanedeki, izmir il halk kütüphanesindeki kaynaklardan yararlanabilirler. mustafa kemal atatürk ve vahdettin üzerine yazılmış doğruluğu da türkiye cumhuriyeti tarafından tasdiklenmiş belgeler de vardır.
not: * *
vahdetin ataturku o kadar sevmistir ki olum ilani bile cikarmistir adina. vahdetinin tek sucu dinine bagli bir halife olmasiydi. mesela kurtulus savasinda ummet ayagina bizi satan araplarda bir grup koyluydu zaten tarih i$te boyle garip bir$ey arkadas. ingiliz hayrani vahdetini bile vatan haini cikariyor.
tarihi araştırıp, uzun uzun kafa yormasını geçtim, ilköğretim seviyesinde bile aldığı tarih bilgisini hazmedememiş insan zırvasından başka bir şey değildir. *
evet vahdettin yolladı, hatta gitmeden büyük samsun otelinden rezervasyon yapılmasını da sağladı, şeklinde devam edecek, kıçımızdan güldüğümüz tezdir.
hiçbir metine ,belgeye , metne , dayanmadan ortaya atılan,antitez bile üretmeye lüzum olmayan iddia.madem vahdetttin vatanını bu kadar severdi,neden her fırsatta milli mücadeleye köstek olup ,vatanın kurtuluşuna her fırsatta dinamit koyup ingiliz himayesi altında ezik bir ölümü seçti şeklinde cevap verebileceğim,ortalığı bulandırmaktan başka bir halta yaramayan soylem.
(bkz: müddii iddiasını ispata mükelleftir)
ama o zaman mustafa kemal niye vahdetini ingiltereye postaladi sorusunu cikaran yalan hede.
Kanımca Mustafa Kemal'in Samsun'a Vahdettin tarafından yollanması tezi, Gazi paşayı ve/veya yaptıklarını kücümsemekle bir tutulduğundan olsa gerek, yeterince iyi analiz edilememektedir.Buradan hareketle durum, "Vahdettin haindir." ve "Vahdettin kahramandır." gibi ifrat-tefrit tepelerinde gezinmekten öteye geçememektedir maalesef...
hakkında şurada belgeler olan tezdir :

(bkz: http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=294498)
burada tuhaf olan sanki vahdettin hic sucsuzmus gibi davranilmasidir. mustafa kemal niye gelmistir? bir sekilde ittifak devletlerine koca imparatorlugu öylesine teslim edip suursuzca hareket eden vahdettin, öte yandan ülkesini kurtarmak icin planlar yapan, ne amerikan mandasina, nede ingiliz hakimiyetine meydan vermek istemeyen, kabul edilmis türklerin sonu olan sevr antlasmasina karsi cikip, inanilmaz bir zoru basaran ulu önder atatürk. vahdettin den umulan nedir? yada sunu soralim, vahdettin kalsa atatürk olmasaydi, vahdettinciler su esnada burada yaziyormu olurlardi, yoksa sömürgeci ingilizlerin boyundurugu altinda yasamak zorunda kalmazlarmiydi? orasini artik ince ve pratik zekalarina birakiyorum, saygilar.
güncel Önemli Başlıklar