bugün

1918 yılında Nusaybin'in Zivin köyünde doğdu. ilkokulu Mardin, orta ve liseyi Adana'da okudu. Öğencilik yıllarının yaz aylarında Suriye'ye giderek Türkiye'den kaçan Kürtçülerle tanıştı. Bunlar Kamuran Bedirhan, Osman Sabri, Haco ve Emini Ahmet'di.Beş arkadaşıyla Kürdistan'ı Kurtarma Cemiyeti'ni kurar.ilk gözaltı öğrencilik yıllarında Dersim isyanı sırasında olur. Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım'a sövdüğü için 45 gün gözaltında kalır.Anter Ağa'nın oğlu olduğu için Mustafa Kemal tarafından affedilir.1941 yılında istanbula gider. istanbul Hukuk Fakültesi'ni bitirir ama avukatlık ve savcılık yapmaz.1959'da 49'lar ve 1970'lerde Devrimci Doğu Kültür Ocakları ve 12 Eylül döneminde de Kürtçülük propagandası yapmaktan tutuklanır. ilk defa 1934'te tutuklanan Anter, toplam 10 yıl hapis yatar.Evli ve üç çocuk babasıdır.1971'de kapatılan TiP'in yöneticileri arasında yer alan Anter; PKK çizgisindeki Özgür Gündem ve Yeni Ülke gazetelerinde köşe yazarlığı yaparken, Diyarbakır'da silahlı bir saldırı sonucu 20 Eylül 1992 tarihinde öldürüldü.Eserleri:Hatıralarım I-II, Kımıl, Vakainame, Brinareş (Kara Yara)

http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=241
saçlarındaki aklar tel tel...
rüzgar bemal şarkısını söylüyor senin için...
bu dünyaya gelişin farklıydı, duruşun farklı...
gidişin de öyle mi olmalıydı bemal...
(bkz: ddkd)
faili meçhul cinayete kurban gitmiş, kürt kökenli aydın kişi. lakabı ape musadır. *

edit: faili meçhul değil, faili belli cinayetmiş.

http://www.milliyet.com.t...5/02/04/son/sontur24.html
74 yaşında faili belli cinayete kurban giden kürt düşünür. kürt sorununda barışçıl çözüm için adadığı yaşamı 20 eylül 1992 yılında diyarbakırın arka sokaklarında son bulan kürt aydını.

cinayet ayrıntıları için abdulkadir aygan ın itirafları
türkiye'nin 55 yıllık girdisinin, çıktısının, yeminli bir canlı şahidiyim. sadece şahidi mi?.. değil ! sanığıyım. mahkümuyum.. sözlerinin sahibi. *
aihm'in gün itibarıyla türkiye'nin, kişilik haklarını ve kendisini yeteri kadar korumaması ,ayrıca cinayeti iyi araştırmaması nedeniyle üç çocuğuna 25 bin avro manevi tazminat, 3500 avro da mahkeme tazminatı ödemesini hükmettiği şahıs.
(bkz: ape musa) adıyla anılan kürt gazeteci yazar.
nusaybin'in akarsu köyünde olan mezar taşında dogum ve ölüm tarihi olarak 1920-.... yazmaktadir. ayrıca suikasta kurban gittiği zaman akarsu (istilin) köyünün boşaltılması gündemdeyken bütün köy halkı buna karşı aşırı tepki gösterek köyün yok olmasını önlemiştir. bu sayede de musa anter bu köyde gömülmüştür.
aradan onca yıl geçmesine rağmen ölümünü düşündükçe yüreğimi burkan, yapanlara ana avrat düz gitmeme neden olan, kır saçlı, kürt aydını.
meşhur bedirhanların damadıdır aynı zamanda.
ölünün arkasından küfretme özgürlüğü doğuran kimsedir. işte değerli insan musa anter'in bazı görüşleri;

'Kürt salak mı ki bölünmek istesin? Türk batıdaki en iyi yerleri alacak, Kürt'e ise güneydoğudaki bereketsiz topraklar kalacak. Yok öyle yağma. istanbul da bizim, Ankara da, izmir de. Günü geldiğinde hepsini alacağız'

http://makale.turkcebilgi...ebeci-kurt-sagduyusu.html
Mardin'in Nusaybin kasabasının Zivingê köyünde doğmuş kürt yazar ve şair. JITEM tarafından 20 eylül 1992'de öldürülmüştür. Şiirleri ve yazılarıyla yaşamaya devam etmektedir. (bkz: ape musa)
bir kızılırmak şarkısı. şarkının başında musa anter sesinden şu dizeler gelir:

"kekik, reyhan ve kaçak tütün kokusu taşırdı rüzgar.
alçak damlı evlerin yüksek, küçük pencerelerinden
soluk ışıklar yayılırdı geceye
köpek havlamaları korkulara karışır
kaygıları beslerdi.
sonra dağlardan kurşun sesleri gelirdi belirli belirsiz
namlunun ucunda çırpınırdı yürekler.
ağıtlar yankılanırdı dağlara doğru
kapılar kırılır,
talan edilirdi sevdalar, umutlar
ve insan olan ne varsa.

ve kan akardı derelerimizden
zilan, munzur, otuz üç kurşun ve nevala kasaba
ve ülkenin bütün derelerinde.
o iklimde kalırdı acılar.
duymazdı bir allah'ın kulu çığlığımızı
ve dağlara sevdalanırdık karabasan gecelerin sabahında
ve dağlara sevdalanırdık karabasan gecelerin sabahında
direnmek kalırdı kürde çünkü yaşamın bir başka adı
direnmekti"

ayrıca bir yurtta yöneticiyken polis tarafından " kürtçe ıslık " çaldığı gerekçesiyle hakarete maruz kalmış, unutmayacağımız aydın.
"kurdistan daglarinda uluyan sirtlan ve cakallar irkinin pis bedenlerinden kurtulmak icin intikam; intikam, ozgurluk atesiyle yanan kurdistan'a ozgurluk icin intikam!"

"kürt salak mı ki bölünmek istesin? türk batıdaki en iyi yerleri alacak, kürde ise güneydoğudaki bereketsiz topraklar kalacak. yok öyle yağma. istanbul da bizim, ankara da, izmir de. günü geldiğinde hepsini alacağız."

ne kadar doğrudur bilemem ama, bu sözleri söylediği iddia edilen şahıs. yalansa günahı boynuna, velev ki doğruysa, "halkların kardeşliği? he tabii... evet, aynen..."

gelen mesaj üzerine edit: ikinci alıntının yanlış olduğu, gerçekte "kürt aptal mı ki bölünmek istesin? türkler, istanbul'u, ankara'yı, izmir'i alırken kürtler neden siirt'i, diyarbakır'ı alsın? bizler bölünme yanlısı değiliz, birleşme yanlısıyız. bizim karşı çıktığımız şey kürd'ün işçi, türk'ün patron olmasıdır" olduğu yönünde -ismail beşikçi ya da yolları birleştirmek, aydemir güler- kaynaklı bir mesaj aldım. hangi sözün gerçekte söylenildiğini tabii ki bilemem, dediğim gibi, lakin tarafsızlığımı korumak için bunu yazmak zorundayım. saygılar.
kürtçe ıslık çaldığı için yargılanan,90 yaşında Amed'de öldürülen amcamızdır.
bir mahkemesinde "kürtçe dediğiniz şey topu topu elli kelimeden oluşmaktadır" diyen savcıya "gidin bir gün kümesin önünde durup tavukları dinleyin. akşama kadar 'cık cık', 'vık vık' şeklinde yüzden fazla ses çıkarırlar. bu kürtler tavuk kadar da mı olamıyor ki sadece elli sesleri var" demiş kürt yazar, gazeteci.

birlikte kaldığı öğrencilerin evinde "bulunan" kuru fasülye ve bulgurdan dolayı "kürt kültürünü aşılamaktan" tutun, "kürtçe ıslık çalma" ya kadar bir çok "suçlamayla" mahkemelik olmuş, en sonunda da bir jitem elemanı tarafından öldürülmüş, böylece artık mahkemelere falan gerek kalmamıştır.
kısaca kendi deyimiyle ''kürdistan türkiye'nin en geri bölgesidir; mardin kürdistan'ın en geri ilidir; nusaybin mardin'in en dertli ilçesidir; stêlîe, nusaybin'in en fakir nahiyesidir; zıvıngê, stêlîe'nin en geri kalmış köyüdür.''..işte buralıdır ape musa.
büyük kürt düşünürü ve aydınıdır. kürt sorununa getirdiği barışçıl çözümler nedeniyle 1992 yılında jitem ve mit işbirliğiyle bizden alınmıştır. söz konusu metinlerde söylediği istanbul ve ankara'da bizim olacak sözü tamamen çarpıtılmıştır. hatıralarım adlı kitabında bütün gerçekleri türkiye'nin yıllarca gösterilmek istenmeyen yüzünü gözönüne sermiştir.
'Türkiye'nin 55 yıllık girdisinin, çıktısının, yeminli, canlı bir şahidiyim. 'Hem yalnız şahidi mi?' Değil!.. Sanığıyım, mahkumuyum ve davacısıyım.' diyen kürt yazar.
ne güzel okumuş ape musa, grup kızılırmak'ın "avusturya işçi marşı" girişinde:

"ve cellat uyandı yatağında bir gece
tanrım dedi bu ne zor bilmece
öldükçe çoğalıyor adamlar
ben tükenmekteyim öldürdükçe"
http://img88.imageshack.u...mg88/3406/dsc04717yr6.jpg
mem u zin onun sesinden daha bir hüzünlüydü. kardeşliğin nasıl olması gerektiğini bize ilk öğretenlerdendi. amcamızdı.90 yaşında bile insanın delikanlı olabileceğini gösterdi bize...ve 90 yaşındaki bir adama kurşun sıkabilecek 20 yaşındaki kansızları...
bundan 16 yıl önce jitem devlet tarafından katledilmiş kürt yazar-gazetecidir.

[alıntı]
musa anter: kürt halkının ape'si musa anter, 20 eylül 1992'de diyarbakır'da katledildi. birlikte kaçırıldığı akrabası orhan miroğlu, yaralı kurtuldu. verdiği ifadeler 'işe' yaramadı. yıllar sonra jitem tetikçisi abdülkadir aygan, cinayeti işleyen ekibi isim isim açıkladı. bu itiraflar sayesinde, 5 nisan 2007'de diyarbakır cumhuriyet savcılığı, cinayeti gerçekleştirdiği gerekçesiyle jitem elebaşısı 'yeşil' kod adlı mahmut yıldırım, pkk itirafçıları abdülkadir aygan, ali ozansoy, cemil ışık, şırnaklı hamit ve jitem kurucusu, daha sonra öldürülen binbaşı ahmet cem ersever hakkında soruşturma başlattı. ersever dışındakiler için gıyabi tutuklama çıkartıldı.
[/alıntı]
ilkay akkayanin newala qasaba ezgisinde ic giciklayici bir siir okur:

kekik, reyhan ve kacak tutun kokusu tasirdi ruzgar.
güncel Önemli Başlıklar