bugün

parafin denilen yanıcı maddeden yapılan içinde bir fitilin bulunduğu bir ışık kaynağı
elektrikler kesildiğinde devreye giren ışık.
on dört tanesinin yan yana gelerek şarkılara malzeme olmuş azda olsa ısı ayrıyetten ışık kaynağı.
dibine ışık vermeyen ışık kaynağı
bir romantizm faktörü *.. gizem yüklü basit bir aparat..
mum isminde iki grup olmasına rağmen benim üzerinde duracağım izlanda'dan yetişen minimal elektreonik tınılarıyla insanı etkisi altına alan insanlardır.. múm şeklinde yazılırlar, yaptıkları müziğe post rock etiketi bile yapıştırılmasına rağmen aslında canavar gibi elektronik müzikle uğraşırlar.. summer make good ve finally we are no one albümleri dinlenmelidir..
kokulu olanlarıda vardır bunların. fitili eteşlendiği vakit mis kokular peydah olur ortama.
inanılmaz güzel renklere ve şekillere sahip olanlarının da olduğu bir kıza alınabilinecek basit ama hoş bir hediye.ayrıca karanlık gecelerin kurtarıcısı.
ingilizce'de anne manasına gelir.
dinlendikçe dinlenen, gece sakinleştirici niyetine alınabilen bülent ortaçgil şarkısı.

sen içimdeki küçük mum
hala sönmedin, yaniyor musun?
gündüz aydinlikta kaybolup
gece yatinca karsimdasin
en soguk rüzgarlarda
en islak yagmurlarda birakmadin beni
yalniz anlarimda korktugum zamanlarda
vazgeçmedin benden
bana kizmadin unuttum diye
basarisiz bir aksam üstü
tepem atmis bagiriyorken
dinledin çit çikartmadan
en gizli duygularda
en saçma sözlerde utanmadin benden
yalniz anlarimda üsüdügüm zamanlarda
sen isittin beni
ne zamandir birlikteyiz
kim ögretti kaçmamayi
yoksa ben mi yarattim
yaslanmaya basladiktan sonra
en suskun günlerde
en güçsüz saatlerde sikilmadin benden
yalniz anlarimdam ümitsiz zamanlarda
sarki oldun bana
(bkz: mum ışığı)
Romantizmin simgesi.

Lüzumsuzsa söndürün.
romantik bir gecenin, vazgeçilmez materyallerinden sadece bir tanesi.
sigara kokusunu yok ettiği söylenen ışıtıcı.
stewie griffin'nin nasıl bir anne saplantısına sahip olduğunu gösteren söz.

http://www.youtube.com/watch?v=HvFrweE3uAA
"yanmak bakımından şu mum'a ne kadar da benziyorudu. onunda bağrında yanan bir can ipi, başında da alevler ve dumanlar vardı. üstelik o yangından dolayı durmadan ağlıyor, gözyaşları bedeninden damla damla süzülürken bedenini eritiyor, tüketiyor, yok ediyordu.
"şu mum mu bana benziyor; ben mi mum a dönmüşüm?!..." diye mırıldandı bir an ve devam etti bağrına bir kaç yumruk vurarak,
"galiba mumlar gibi kendi gözyaşlarımın denizinde boğulana kadar sürecek bu yangın!"
kitab ı aşk - iskender pala

sözleriyle anlatılmış olan aşığı temsil eder edebiyatta. veya aşığını ölüme sürükleyen sevgilidir...
(bkz: mum pervane)
yanması kimyasal, erimesi ise fiziksel olan ve neredeyse tüm öss sorularından en az bir soruda bulunarak bizlerin bir soru daha fazla yapmamızı sağlayan bir çeşit aydınlarma aracı.
ing.: sessiz.
ing.: pandomim oynamak, dilsiz oyunu oynamak.
ing.: maske ile oynamak*.
tatli bir tur bira. ozellikle Brunswick*te yapilan.
*
(bkz: chrysanthemum)
(bkz: kasimpati)
bugün evin her tarafını onlarla donattığım ve sevdiğim erkekle sarılıp tatilerimizi konuştuğumuz o romantik atmosferi sağlayan küçük dostlarım. ayrıca tütsülerimin biricik dostları.
(bkz: sözlükte romantizm)
Azdım, seni istiyorum, hem de bu aksam istiyorum demenin mecazi ifadesidir. Yakarsın bi mum,güzel de bi masa, sevdiği yemekler...
güncel Önemli Başlıklar