bugün

Wes Anderson'un 2012 tarihli filmi. Filmde, 1960'ların ingiltere'sinde bir kasabada aşık iki gencin kaçması sonrasında başta kasabanın şerifi olmak üzere tüm kasaba sakinleri gençlerin kaybolduğunu düşünüp onları aramaya başlaması anlatılıyormuş.
bugün türkiye' de vizyona giren film. buyrun bu da fragmanı:

http://www.youtube.com/watch?v=7N8wkVA4_8s
wes anderson'un klişelerden uzak, farklı ve keyifli bir filmi. izleyin.
kapana sıkışmışlığın, çocuk güncesi tadında komedi dram tadında leziz sunumu. senaryoyu güçlü kılan nihilist lebowskivari ada sakinlerinin iki genç insanın peşinden sürüklendikleri naif macera değil, blue lagoon kokusunda aşkı bulan iki genç insanın ilişkileri, yanlızlığı ve sıkışmışlığı sorgulamasıdır. oyuncu kadrosundaki duayenler dışında tüm izci tayfasının muhteşem performansı ama en önemlisi, suzy kara hayward ve sam jared gilmanin kendine hayran bırakan oyunu bu filmi üst seviyeye çıkartıyor. yönetmen anderson un mekan seçimleri de, klostrofobik ada atmosferi ile birlikte seyri keyifli bir film ortaya koyuyor.
baştan sona izleten film. güzel müzik, güzel dekor, güzel bi kara mizah. ama bu kadar. bunları da zaten defa kere görmüştük.
Mis gibi bir film.

--spoiler--

Açılış sahnesi, ev, evin odaları, renkler, dürbün, kedi, Sam'in gözlüğü, Suzy'nin çorapları ve ayakkabıları, sarı çadır, kitaplar, böcekli küpeler, Esaretin bedeline yapılan gönderme, izciler, ağacın tepesindeki kulübe, bill murray'nin Edward Nortan'a fırlattığı ayakkabı.

--spoiler--

Öyle çok şey var ki kafamda filme dair her biri birbirinden güzel.
naçizane bir sinemasever olarak beni hiç wes anderson filmi izlemediğim için utandıran, son zamanlarda izlediğim en sevimli filmdir.

en sevimli dediğime bakmayın, sevimliliği iç gıdıklarken bi taraftan da insana "biz büyüdük ve kirlendi dünya" mesajı vererek düşündürür.*

kadrosu ve bu kadronun üstün performansı, çekim teknikleri (kapalı alanların oyuncak imgelemesinde olması, yer yer animasyon izlenimi yaratması, renkler gibi) ve yaşattığı duygularla sinemaseverlerin beğenisine sunulmuş, bence enfes bir film.
olum nasıl bir film bu ya? anlatsan kelimelerle anlatılmaz, ne desen havada kalır. iyisi mi en sevdiğinizin tutun kolundan birlikte izleyin bu filmi. 12 yaşındaki iki çocuğun masumane aşkı ve macera hevesi filmdeki en küçük detay aslında. daha neler neler var; ilginç çekimler, göndermeler, kara mizah vs. ağızda farklı bir tat bırakan, izlerken sıkmayan bittiğinde de bir değişik hissetiren film. koşulsuz, şartsız en masum şekilde birbirlerine aşık bu iki ufaklığa özenmemek elde değil.

bundan wes anderson'ın da takipçisiyim, bu da böyle biline.
Wes Anderson kişisini ergen nesile bir nevi tanıtan film. Bilenler onu yıllar öncesinden Tenenbaum'lardan , Rushmore'dan zaten hatırlarlar.

Steve Zissou seni unutmadım merak etme. *
gayet keyifle izlenen bir film. yalnız hikayesi ve iki çocuğun naif dostluğu, özgürlük arayışı ile değil, detaylarıyla, görselliğiyle, bomba kadrosuyla, mizahi detaylarıyla insana harika bir seyir keyfi sağlıyor.
yönetmenliğini Wes Anderson'ın üstlendiği, romantik komedi-dram türünde, 2012 yapımı ABD filmi. Senaryosunu Wes Anderson ile Roman Coppola'nın yazdığı filmin başrollerini birçok oyuncu paylaşmaktadır.[3][4] 1965 yılında geçen filmde, yaşadığı kasabadan kaçan ve sonrasında birbirine aşık olan iki çocuğun hikâyesi konu alınmaktadır.

Moonrise Kingdom'ın çekimleri, 2011'in nisan ve haziran aylarında, Amerika Birleşik Devletleri'nin Rhode Island eyaletinde gerçekleştirildi.[5][6] Dünya genelindeki dağımtıcılığını ise Focus Features üstlendi.[5]

Moonrise Kingdom, 85. Akademi Ödülleri'nde En iyi Özgün Senaryo dalında, 70. Altın Küre Ödülleri'nde En iyi Film - Müzikal veya Komedi dalında, 2012 Cannes Film Festivali'nde ise Altın Palmiye ödülüne aday gösterildi.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Moonrise_Kingdom
2012 tarihli bi wes anderson filmi. başroldeki iki çocuk oyuncu dışında ( Jared Gilman, Kara Hayward ), Bruce Willis, Edward Norton,Bill Murray ve Tilda Swinton gibi oldukça ünlü oyuncuları da kadrosunda bulunduruyor. Ama bu ünlü ve muhtemelen büyük bi para almış olan yetişkinler filmde arka planda. Başrol çocuklar, sadece o iki çocuk değil, diğer çocuk karakterler de bu yetişkinlere oranla daha ön planda. bu sebeple filmin çocukluğa bi alkış, bi saygı duruşu, hatta çocukluktan ve içimizde unuttuğumuz çocuktan bi af dileme olduğunu hissediyorum. dikkat, buradan sonra hafif spoiler olabilir..
--spoiler--

Film karayla bağları çok güçlü olmayan, doğası talan edilmemiş bi adada geçiyor. iki çocuk ilk görüşte aşık oluyorlar ve beraber bir maceraya atılıyorlar. Çocuklardan biri izci olduğu için doğada hayatta kalma becerilerine sahip. ve doğa da bu çocuklara hiç dokunmuyor. fırtınalar, seller, yıldırımlar, tepeler vs. hiçbiri zarar vermiyor onlara. bruce willis, edward norton vs. yetişkinlerin yapması beklenen şeyleri yapıp filmde az bi yer kaplarken, çocuklar aşık oluyor, yolculuğa çıkıyor, deniz kenarında kamp kuruyor, adam yaralıyor, yardımlaşıyor, seviyor ve sevdikleriyle beraber oluyor. yani aslında gayet kendi başlarının çaresine güzelce bakıyor. mutsuz, bi bakıma hapsolmuş yetişkinlerden çok daha iyi bi şekilde hem de. hayatı daha iyi anlıyorlar ama sözleri geçmiyor işte.

--spoiler--

son olarak, sinema tekniklerinden pek anlamam, hep gözümden kaçar. ama bu filmdekiler benim bile dikkatimi çekti. binalar oyuncak gibi mesela. kısacası güzel film, önerilir.
ruh hastası takıntılı bir yönetmen olan iskandinav wes anderson reisin muhteşem yapıtıdır. filmdeki renk seçimleri ve simetrik kamera açıları yine kendini belli etmiştir. moralim bozuk olduğu zamanlarda açar izlerim. iyi hissettirir.
kesinlikle tipik bir wes anderson filmidir. filmde çok garip karakterler ve olay geçişleri vardır. ekranı ortalama muhabbetine bu filmde bolca rastlayabilirsiniz.
2012 yapımı, güzel oyuncu kadrosuyla keyifli bir film. Filmde renkler harika insana izlerken mutlu hissettiriyor.
görsel

Film anlamsız bir mutluluk saçıyor. Mutsuz olduğunuz bir anda camı kırınız özelliğine sahip. Wes Anderson’ın sen bir harikasın.