bugün

zamanının en iyi araba yarışı, bilgisayar oyunu idi kendisi. saatlerce oynardık o kocaman kasalı bilgisayarlarımızda, direksiyon alsın diye babamıza yalvarırdık, kupon biriktirirdik hey gidi günler.
edit: başlığı farkında olmadan yanlış yazmışım uyaran arkadaşlara teşekkür ederim, doğrusu da zaten varmış. sonuç olarak böyle bir hale dönüştü işte. *
birde hileleri vardı shift+f7'ye basarak no smoke, no damage yazardık ey gidi eski günler.
şifre kısmına posta kutusu yazınca kornaya basıldığında posta kutusu fırlayan araba oyunu. Yayaları ezdiğini idda edenler vardı.
yayaların ezilebildiği şehir efsanesi olarak kalmıştır.öte yandan, açılan köprüye hızlıca girip uçmak harikaydı.

(bkz: sleep with the fishes)
bütün ömrünüzü bunu yapmaya adasanız bile oyundaki yayaları ezemediğiniz bir oyunla geçen çocukluktur. bizler; yıllar öncesinin saatlerce uğraştığı halde yaya ezemeyenleri olarak microsoft'tan aynı oyunun yayaların ezilebildiği versiyonunu 2011 yılında midtown madness: reloaded olarak tekrar piyasaya sürmesini talep ediyoruz...
yayaların asla ezilmediği, şifrelerini öğrenmek için internet kafelere gidildiği, audi tt'nin herkes için hayal olduğu ama ford mustang ile bi gökdelenin tepesine çıkılıp ordan zevkle aşağıya uçulabilen bi çocukluktu bizimkisi.
en güzel çocukluklardan biridir ayrıca counter strike la geçen çocukluğun bi alt versiyonudur.
bu oyunun içinden bir de motocross madness'ın demosu çıkardı. etrafın tozunu attırırdık motorla.

(bkz: motocross madness)
(bkz: gece gece duygulandırdın piç)
nedense demosuyla yetinmeye çalışmaktır. *
underground ile geçen çocukluğa imrenen çocukluktur.
(bkz: bi de test drive vardı pitbull hani)
Sürekli takılıp oyundan atardı. Silip silip tekrar yüklerdik bilgisayarımıza.
Köprü kapalı olduğu zamanlar açılmasını beklerdik. Uçmadan geçmezdik o köprüden.
Yayaların üstüne gidince duvara yapışıp kalırlardı. Arabayı üstüne vursanızda kâr etmezdi. Öyle bir oyundu bu oyun.
crack denen olayı ilk kez yaptığım oyun.
güncel Önemli Başlıklar