bugün

filmlerde gömleğini içine sokmamış ve henüz kravatını bile bağlamamış aktörümüzün klişesidir.

-günaydın.
+günaydın.
bla bla bla....
-**işe geç kalacağım hemen çıkmalıyım... der.

aile içi bir klişe işte.
aktör o sabah geç kalktığından kravatını eşi bağlayamaz fakat çıkmadan hemen önce en azından kravatı sağ sol yapıp düzeltir ve bonusu (buseyi) kapar.
normal türk sofrasında olmayacak birşeydir genelde babalar "o meyve suyu bitmezse haçlık yok" şeklinde tehditle illa içirir ,saçma bi harekettir... (bkz: meyve suyuyla mı doğdun şerefsiz)
tv dizilerinde bu tür uygunsuz hareketler, insanlarımızı israfa yönlendirmektedir. Bilinçli bir tv izleyicisi olmadıkça bu tür tuzaklara düşmek de kaçınılmazdır. Özellikle hitap ettikleri küçük dimağlarda zaman içinde yer edeceği de kesindir. Ayıca savaşta 16 kişiye bir ekmeğin düştüğü zamanlar unutulduğunda insanoğlunun bu tür davranışları gerçekleştirmesi de kendisine normal gelecektir. Bu duruma düşmemek temennisiyle...
--meyve suyunun ne kadar doyurucu bir madde olduğunun haklı ispatıdır.
bir de sabah kahvaltısını yapmadan önce mutlaka lavaboda yüzlerini yıkayıp dişlerini fırçadıkları sahne olan durum. mutlaka, o yemekten önce dişleri fırçalarlar ama yemekten sonra fırçalamazlar.
zengin kalkışıdır. bir nevi züppelikte diyebiliriz.
türk dizi ve filmlerinin değişmez sahnesidir.
lan zübükler madem yemeyeceksiniz, içmeyeceksiniz neden ziyan edersiniz caaaanım meyve sularını, kahvaltıları...
adam türk olsaydı anadolu kadını zekasıyla o meyve suyunu pet şişe içinde yolda içmesi muhtemeldi.
rezil dizi ve film sahnesidir. ulan o kadar masayı hazırlayacağına iki lokma at ağzına sonra işe mi gitçen okumaya mı ne halt yersen ye. iki lokmacık da olsa bulunsun midende.
yerli yapımlarda bulunması ayrı bir saçmalıktır zaten.
ama tam ceketinin bir kolunu sokmuşken de diğer eliyle ağzına bi parça lokmayı koydurtmayı da ihmal etmez, sayın senaryocum.
hamileliğin ilk aylarında bayanların yaşadığı durumdur.
sadece ABD filmlerinde, yaşanılması kaçınılmaz bir durumdur.
dizilerin vazgeçilmez sahnesi.
masadaki bütün besinlere parmak atılıp gidilir.
(bkz: bihter ziyagil)
(bkz: adamı kusturan amerikan filmi klişeleri)
http://karikaturdelisi.bl...-lutfen-evet-alberto.html
masada bir kuş sütü eksiktir fakat odadan aşağı inen kişi 2 dilim ekmeğin arasına sadece bir peynir sıkıştırıp bir yudum meyva suyu alıp kaybolur acaba gerçek hayattada böylemi yapıyor.
aslı hiç kahvaltı masasına oturmadan, sadece ağızdaki klozet-çamur karışımı tadı giderebilmek için bir bardak meyva suyu içip yola düşmektir. ankara gibi bir memlekette işe gidebilmek için her sabah 2 saat yolunuz varsa, kahvaltı için genellikle vaktiniz yok demektir.
Zengin olunca yapacağım şeylerin başında gelmektedir...