bugün

Neyin kafasını yaşadığını düşündüğüm tipler. Her sabah aynı çift. 30 dk Süren yol boyunca yiyişip duruyorlar. Kızın bakış zaten Akıllara zarar. Baaaak benim sevgilim der gibi. Az ötede yiyişin.
Bugün bi kız vardi
ilk görüşte aska inandirdi .
kot altına terlik giyen suriyeli item.
2-3 gün önce karşılaştığım ilginç bir adamdır. ilk bakışta saçı sakalı birbirine karışmış ipsiz sapsız sarhoş belki de sokakta yaşayan bir psikopat gibi görünüyordu evet. yani ben değil de bir çok insan onu öyle görüyordu. 40-50 yaşlarında vardı sanırım kulağında da kulaklık müzik dinliyordu. benim yanımda ayakta duruyordu ve koltuklardan biri boşalınca oturmak yerine bir kadına "buyrun lütfen" diyerek yer verdi. açıkçası görünüşünden bu kibarlığı ben de beklememiştim. aynı şekilde yolculuk boyu bana da aynı kibarlıkla yer vermek istedi. sonra 2-3 kişilik bir erkek grubu bindi ve bir tanesi yanındaki benim ve o adamın da kulağı duya duya "cüzdanına filan sahip çık" dedi ve bir çok kişi birden o ilginç görünen adama sinir bozucu tiksinç tarzı bakışlarına dikti. orda o an o adamı tanımasam bile onu savunasım ve ona bakanları öldüresim geldi. bana göre o adama bu muameleyi yapanlar çok çok tiksinçti. insanlar dış görüşüne göre biraz kötü hissedebilir. ona tamam bu şekilde düşünebilirsin. ama hem böyle düşünüp hem de hiç tanımadığın bir insanın hırsız olduğu -ki hırsızlar toplum içine karışmak için toplumdan biri gibi görünür ve diğer kötü niyetliler-düşüncesine kadar ilerleyebilirsen ve böyle bir yargıya varabilirsen ben senin iyi niyetli bir "insan" olduğundan şüphe ederim. neyse nokta.
Oturuyorsanız bir çoğuyla göz göze gelirsiniz. Gencinden yaşlısı "kalk da biz oturak lan" der gibi bakar.

Immh ımh vermicem.
Yer kapmaya çalışan orta yaş ve yaşlı kadınlar.
evsizler.
doğru düzgün yaşadıkları yer olmadığı için sıcak metroda o istasyondan bu istasyona giderler. kötü kokmasalar eyvallah ama o vagonda nefes almak işkence olur. kimisi de yatar uyur koltuklara.
Buralarda metro yokta haftanın 3 günü belediye otobüsü işkencesini çekiyorum. Otobüse binme kuyruğunu çekmemek için otobüsün kapısının açıldığı yerde bekliyorum. Abi kapı önümde açılıyor ordan bi teyze omzunu omzuma vura vura geçiyor. Her seferinde oluyor bu. Bide suriyeliler var öte kay da akbili basıyım diyorum duymamazlıktan geliyor. Yanındaki arkadaşıyla sohbet ediyor. Kişiliğimdede kaba davranan birisi olmadığım için iteklemekte istemiyorum. Durdum çekilmesini bekledim. Sonra bide yer verilmesi gereken toplum tarafından örgütlenen insana psikolejik baskı yaptıran yaşlı nineler vardır bunu herkes biliyor.
Metroda otururken 2 suriyeli çocuk girdi yer olmasına rağmen oturmadılar bilirsiniz koltuk arkasında demir vardır koltuk boyunda ona oturdu 2 side biri bi tarafa biri karşıya neyse bir sonraki istasyon şehreküstüye geldik kapı açıldı tam kapandı 2 si birden yüksek sesle istasyon şehre küsmüş yarrram diye bağırdı herkes 2 suriyeli ye baktı sonraki istasyona geldik yine yüksek sesle kufretme ye başladı çocuklarda 8 9 yaşında ben orda inmiştim bayağı ters ters bakmistim sinirlenmiştim dalasım geldi ama dalsaydım o sinirle çocuklara ne olurdu bilemem çocuklara bak herkesin çoluğu çocuğu karısı önünde bağırarak kufrediyor ondan sonra saldirinca suç sende çocuk onlar kaç yaşındasın utanmiyormusun gibi karsilanacagi için 2 istasyon sonra indim evime yürüdüm 2 3 piç e haksız duruma düşmeye karakolluk olmaya değmez.
2 dk lık yolda kitap okumaya çalışmak.
Yaşlılara yer verdikten sonra teşekkür etmeyip tam tersine size düşman düşman bakması.
Oturulmasi tehlikelidir kismina oturan kulaklikli anarsist arkadas.
kırk çeşite ayırmışken suriyeliler arasında artık farkedilemeyen tiplerdir.
Kafasını Eğmiş Bir Çocuğa Aşık Olmuştum. Kafasını Kaldırdı Dişlek Çıktı.
sevgilimdir. geçen gün eve dönüyodum, metro da çok kalabalık. metronun ani fren yapmasıyla kucağıma bi kız oturdu. çok pardon deyip yüzünü döndüğünde şaşkına dönüp gülmeye başladık. canım ya başımın tatlı belası.
Sanıyorum geçen hafta karşılaştığım bir kadını anlatacağım. Suriyeli mi yoksa başka tabirini bilmediğim için kullanıyorum çingene mi tam olarak anlayamadığım epeyi fakir giyimli biriydi. 3 tane erkek çocuğu vardı biri epeyi küçük emzirmeye çalışıyordu hatta. Büyük olan 6 yaşlarında ayağında farklı model ve farklı numaralarda parçalanmaya yüz tutmuş plastik terlikleri vardı. Ortanca olanın ise ayağında hiçbir şey yoktu ve epeyi hasta görünüyordu. Bir sorunu olduğu çok belliydi ortanca olanın, durmadan yere kapaklanıyordu ve ağlıyordu genellikle bağırma şeklinde. Kadın oturdu normal oturanların yanına. Birer birer eksilmeye başladı çevresinde oturanlar, trenin başka taraflarına göre yöneldiler. Kadın benim tam karşımda oturuyordu ve 3 çocuğundan başka kimse kalmadı yanında hem de kısa sürede. Kucağında bebek olan bir dizinde büyük olan diğer dizinde de hasta olan çocuk yatıyordu. Kim bilir başına neler gelmişti. Kim bilir neler yaşamıştı. Çevresinde ona zavallı ve iğrenç tarzlı bakışlar atan insanların farkında mıydı? Kim bilir? Suçu neydi? Anne olmanın ağırlını bu koşullarda taşıyabilecek kadar güçlü müydü? Ona bakarak uzaklaşan insanlar ya da ona bir dilenciymiş gibi para veren çocukların eline şeker tutuşturup tek derdinin bu olduğunu düşünen insanlar... onun yerinde olsalardı ne yapardı? Bunları düşünerek süzüldü yaşlar gözümden...
izmir metro da kendini cennette zannedersin ama inecegin durak cehennem olur sana.
yüksek sesle müzik dinleyen tipler genelde. saygısız insanlar.
Etrafindaki insanlara aldırmadan yüksek sesle kahkahalarla konuşarak sohbet edenler.