bugün

1961 yılında kayseri'nin incesu kazasında doğdu, aynı yıl ailesi istanbul'a taşındı. metin kaçan dolapdere'de büyüdü, otomobil tamirciliği, marangozluk, musluk tamirciliği, barmenlik gibi işler yaptı. 16 yaşında beyaz eldiven çetesini kurdu, bütün arkadaşları öldürülünce yazmaya başladı. çeşitli öyküleri çıktı dergilerde, ağır roman ilk romanıdır.
karanlık bir kişiliktir. gerçek andırgrand edebiyatın temsilcisidir. mesela hakan günday ın karakterleriyle kaçan ınkileri kıyaslarsanız anlarsınız denilmek isteneni. iki üç kitapla efsaneleşen nadir yazarlardandır. öte yandan efsaneleşmeyi pek sallamadığı sanılmaktadır.
vefat haberi alınan romancıdır.
ağır romanın yazarı.. hayatımda beni hayalkırıklığına uğratan adamlar listesinde de ilk 5e rahat oynar.. kendisini bi kere bile görmedim etmedim.. 2 tanecik fotoğrafı hariç neye benzediğini de bilmiyorum fakat , ağır romanı okuduktan sonra demiştim ki , oh be nihayet gerçek bişi okudum.. hatta o kadar ki , bi kere bile gitmediğim dolapdereye şimdi gitsem çat diye salihle tinanın evlerini bulurmuşum gibi gelmişti..

sonra metin kaçanın bi nevi otobiyografisini olduğun öğrendim.. gerçek ıssız adamlar böyle oluyo işte.. madde bağımlılığı , kimin kimle yattığının belli olmadığı zaten önem de teşkil etmediği sigara dumanından asla tam görülmeyen boktan bi hayatın etrafına dizilmiş arkadaşlıklar , ruhu ayran gibi çalkalayan aşk hikayeleri , taksimin arka sokakları adresli bi sürü ev , sahipleri bile uğramaya korkar olmuş o derece bi pislik.. bol bol kavga gürültü inleme.. hepsini üst üste dizsek bi duvar örebilecek boyuttaki içki şişeleri ..

bu şahane tablo neyle tamamlandı peki ? murathan mungan'a şiirler yazdıran alp bilmem ne denen itle bu metin kaçanın bi kadına tecavüz etmeleriyle başlayan rezillikler silsilesiyle.. tecavüz etti mi etmedi mi , üstünde sigara söndürdü mü söndürmedi mi 3ünün ilişkisi ne boyuttaydı orası meçhul.. bunu bilebilecek tek adam var o da belki güneş k.. ki o bile uçmuş görünen o ki..

yani metin kaçan ben seni serseri hırpalanmış ama özünde delikanlı bilirdim.. yanındaki kadının ne hale geldiğini ya da daha fenası ne hale getirdiğini bile bilmeyecek kadar keş ve vazgeçmiş bi adam olarak değil.. demek ki neymiş gerçekler kurguya karşı hep yeniliyolarmış..
ağır roman yazarı. tinerci çocuklar, kadın ve eroin alışverişi yapılan ortamlar konularının odağındadır hep. kendisi de bu ortamlardan pek uzak kalmamıştır çocukluğunda...
1961 yılında kayseride doğmuştur. mizah dergilerinde kısa hikayeler yazarak başladı.(1988)
ilk romanı olan ağır roman 1990da piyasaya çıktı. çok tutuldu filmi yapıldı milyonlar izledi. metin kaçan hep arka planda kalmayı tercih etti. dili herkesin anlayacağı gibi değildir. gerçektende dolanmaçlı bir anlatımı var diyebiliriz.

fındık sekiz romanından küçük bir paragraf;

--spoiler--
aşk zaman şaşırmaz, an daha önceden belirlenir.
--spoiler--

beyaz perdelerle örtülü ranzasında mutluydu, mevsimler temiz, çarşaflar ütülüydü. bedeni tutsak, ruhu her zamanki gibi özgürdü. yatmakta olduğu ranzada da özgürlüğünün kefaletini ödüyordu.
gasptan, darptn, dolandırıcılıktan, hırsızlıktan ve uyuşturucudan yatanlar bile bu yeni tutsağa hayretle bakıyorlardı. mahrem bir suçlamayla içeri gelmişti ve tek kelime konuşmuyordu, gerekte yoktu. zaten üç ana sözcük ve türevleri konuşuluyordu: ''para ,gardiyan ve dışarısı''. kaptan meto'da çıt yoktu. kaşar mahkumlar dili yetmiş iki buçuk parçaya bölüm tuzak kuruyorlardı ama nafile. o kafasında eski mısır medeniyetinde yaşamış meritetis'i, keops'u, ra'yı düşünüyor, o dalmaların keyfini inka döneminde kaçıp yaşıyordu. harut ve marut'a verilen bilginin çeperlerinde olaşıyor, fakat o bilgiyi kullanmıyordu. diğer tutsaklar, okuyup üflüyor, sarıp muskalıyor, zengin ve çaresiz tutuklu arkadaşları kandırıyorlardı.
intihar etmiştir. haberin gerçek olmamasını temenni ederim.
an itibariyle boğaz köprüsünden intihar ettiği haberi doğrulanmış yazar.
ağır romanın dün gece intihar etmiş, hasan kaçan da bilgiyi doğrulamıştır. ağır roman gibi eşi benzeri olmayan bir kitabı türk edebiyatına kazandırmış büyük bir yazardır. mekanı cennet olsun.
işkenceci ve tecavüzcüdür. yazarlığını severim ama ölmesi üzmez.
ölümüyle ya da ölümünün şekliyle, yaşarken yediği naneler unutulmayacak dayakçı ve tecavüzcü. "... ama sanatçı kimliği, yazarlığı, şairliği" diyenleri çok fena üzerim.

http://www.pazartesidergisi.com/pdf/62.pdf

n.b. darısı alp buğdaycı'nın başına!
ince bi' haytaydı, gitti.
fındık sekiz'in şad olsun usta.
ağır roman gibi bir efsaneyi yaratmış büyülü sözcüklerin, esrarlı cümlelerin yaratıcısıydı. madde mi ağır mana mı diyerek içinden çıkılmaz, çetrefilli sorularımıza bir yenisini daha eklemiştir. hayattan bıkmış dediler, kendini önce kendinin, sonra da boğazın boşluğuna bıraktı dediler. inanmak istemedim...büyük bir yazardı, ruhu şad olsun. ilk gençliğimi perişan eden, beni bu kahpe hayatın bam teline bağlayan o adama selam olsun.
allah taksiratını affetsin.
film gibi yaşadı film gibi öldü.
tanıyanların "tanımış olmaktan mutlu olduğum insanlardan..dı demeye dilim varmıyor" diye özetlediği kişi, meğersem ölümüne kadar hayatta değilmiş. meğersem, ölümüne kadar hayatta değilmiş.* http://www.youtube.com/watch?v=rnC6MyNYSmI
alp buğdaycı adıyla birlikte anımsadığım yazar. insanları kötülükle anmamak gerek ama o haberi okuduğumda yaşadığım duyguyu unutmam ne mümkün?
allah günahlarını affetsin.
ağır roman isimli kitabın yazarı.

çok üzüldüm amk..
alın size bir " kör ölür badem gözlü olur " edebiyatı daha, insanları önce insan olmalarıyla yargılayın, tamam ağır romanı yazmış güzel de yazmış ama bir bakın başka neler yapmış, bir genç kıza tecavüz edip kulağını kesmiş, bugün metin kaçana ağlayanlar yarın hüseyin üzmeze de gözyaşı döker.
birine saygı göstermeyi, kıymet vermeyi ''başka neler yapmış '' üstünden değerlendiremezsiniz. elinizdeki tek done bile yeter o kişiye değer vermeniz için. bu adam zaten hiç bir şey yapmasa da olurdu. kocaman bir ağır roman yazmıştır. yetmez mi?
Bazı yazarların tecavüzcüleri koruyarak yüceleştirdikleri yazar.Geçmişte yaptıklarının bedeli cezaevinde yatınca ödenmiyor malesef, hazır elinizin altında internet varken birazcık araştırsanız? Yarak yarak tespitler yapın amk, yok yatmış yok ödemiş, hüseyin üzmez de yattı, 13 yaşındaki çocuğa tecavüz etti, aklınızı sikeyim sizin. Ölünün arkasından kötü konuşulmazmış bilmem neymiş, bre amcık hoşafları tecavüz edilen güneş'in abisi kardeşi yerine koyun kendiniz, izbe bir dairede kulağı kesilmiş kafası kalorifer peteğine defalarca vurulmuş.
Bazı sözlük yazarlarının tecavüz fantazileri olduğunu görmemizi sağlayan yazardır.sempatizanları var sözlükte ellerinde bayrakla tecavüz haktır gerekirse yatar çıkarız diye slogan atmaları kuvvetle muhtemel.
http://i50.tinypic.com/r7nchy.jpg
miras olarak bir ağır roman bir şiddet ve tecavüz eylemi bırakıp gitmiştir. umarım gençlere ders olur. bir yanlış çok doğruyu nasıl da götürüyor...
pisliklerini ve piçliklerini, boğazın serin sularının temizleyeceğine inanmıştır. belki de ilk kez birşeye inanmıştır.