bugün

taşa kazma vururum
tünel açar dururum
yüzüm kara kurum
çok şükür bugün de tokum.
-aşk gönlümü yakan bir volkan gibidir, en sevdiğim tatlı kazandibidir.
takım elbisemi giyer kravatımı takarım
sabah 8 işe gider kahvaltımı yaparım
rüşvet değil bahşiş alır ceplerime atarım
gözlerimi kapatır vazifemi yaparım
cik cik cik
hav hav hav
...
miyaaaaw!

not: veteriner değelim.
şiir değil de özlü bir sözle dile getirmek isterim:

işsazı issinin issassız
Akşam 6'da kalktım
Hiçbir şey yapmadım
Yattım ve uyudum
Sonra yemek yedim.
canım işçim
her gün evine, eşine, sevdiğine, ailesine, evlatlarına
sağ salim kazasız belasız varsın diye
çalışır dururum saha da.
Serum Akmıyor
Serum Akmıyor
Serum Akmıyor
Serum Akmıyor.
Adımızı aldık biz, Murat, Oruç, Burak’tan;
Damarımızdaki kan, Barbaros’tan, Turgut’tan.
Engin mavi sularda, dalarız hiç durmadan;
Parolamız "Hazırız, her yerde ve her zaman".

Denizlerin altıdır, bizim gerçek dünyamız;
Vatanın savunması, umut dolu rüyamız.
ifler elseler,
frameworkler libraryler,
forlar each ederken hele,
bir stylsheet ister.
Bir bug, iki bug...
Biraz da debug.
Şimdi sakince klavyeyi bırak.
herkes atar formatı bu bir klasik
beynim dopdolu aynı bir harddisk
o donar, kasar sen sinir olursun
sihirli ellerim iş başında, sanırsın robotik.
400 odalı bir tesis

Hepnizde bir kapris

Odalarımız çok güzel

Sahilde kum her yer..

Ben yazdım...
gece gündüz demeden çalışırım
çalar hep sirenin sesi
suçluyu yakalar,içeri tıkar
narkotik,cinayet hepsine bakar.
altı da bok üstü de boktur yerin,
otur klozete düşünme derin.
aç taharet musluğunu sular fışkırsın,
tertemiz olsun o boklu gerin.