bugün

istanbul üniversitesi avcılar yerleşkesinde bulunan, genelde yurt öğrencilerinin ve ucuza nasıl karnım doyar diyen kişilerin takıldığı yemekhane.
adı "atatürk kültür merkezi" olarak geçer ve pencerelerinden, kapılarından kültür fışkırır...

içinde ucuza yemek yiyebileceğiniz bir yemekhane, dört yıldır bir kez olsun girmediğim bir kütüphane, öğrencilere sağlık hizmeti veren bir mediko ve alt katında ise henüz bir kaç yıl önce yapılmış bir amfi tiyatro ve çeşitli klüplerin etkinlik gösterdiği ofisler bulunur...

menzada yemek yemek işkence gibidir... önceden önce jeton sırasına girer, jetonu aldıktan sonra ise bitmek bilmeyen yemek kuyruğuna dizilirdik... yine bir kaç yıl önce sürekli bozulup duran turnikeli kart sistemi getirdiler ve hala öğrenciler yan yana üst üste tıkışarak yemek sırası bekliyorlar...

(bkz: istanbul üniversitesi avcılar kampüsü)
trakya üniversitesi'nde, üniversitenin yemekhanesinin bulunduğu binanın adı.
manasını ya da açılımını kimsenin bilmediği kelime. yemekhane kantin medikal çalışma salonu ve öğrenci klüplerini bünyesinde bulunduran binaya verilen isim bazı üniversitelerde.
karşıt görüşlü öğrencilerin birbirleriyle sözleşip kavga ettikleri yer. sandalyeler, msalar havada uçuşur genelde. beş- on kişi hafif yaralanır, ertesi hafta olaylar başa sarar. çok aksiyon dolu bir mekandır nitekim.
Beş para etmeyen istanbul üniversitesinin en berbat kampüsü olan avcılar kampüsünün tek sosyal mekanı. *
menza/mensa almanca'da ''yemekhane/öğrenci yemekhanesi/üniversite yemekhanesi'' anlamlarına gelmektedir.

ayrıca trakya üniversitesi'nin yemekhanesinin adıdır. ''menza yemekhanesi'' diye geçtiği için düz mantık ''yemekhane yemekhanesi'' gibi saçma bir anlam çıkartabiliriz. yemekleri genelde güzeldir, 1.50 tl'ye ziyafet çekebilirsiniz. kimi günler çok berbat yemekler çıkabiliyor. tek dez avantajı içerdeki yılların yemek kokusunun üstünüze iğrenç bir biçimde sinmesidir.

--spoiler--
2006 yılında pişmiş kuru fasulye gibi kokma ihtimaliniz vardır, dikkat.
--spoiler--
milattan önce ben trakya üniversitesi'ndeyken yediğim kuru fasulyenin içinden bulaşık süngeri çıkmışlığı vardır. hey gidi günler heyyy...