bugün

ekonomi yönetiminin vatandaşların sıkıntılarını anlamadığı gösteren davranıştır.

ayrıca;

- memura yüzde 4 öğrenci harçlarına yüzde 8 zam yapmak

- memura yüzde 4 şekere yüzde 5,2 zam yapılması

- memura yüzde 4 istanbul'da suya yüzde 8 zam yapılması
şu her konuda araştırma yapan isviçreli bilim adamlarını çağırıp ( aralarında ekonomist te kesin vardır her konuyu biliyorlar ya) bu ülkede ki memurun ve işçinin nasıl hala geçinbildiğini araştırmalarını istemek lazım dedirten adaletsizlik.
daha önceki hükümetlerin de yaptığı uygulama.
ancak farklı olarak diğer hükümetlerde seçmen hükümetten soğur ve karşı çıkarken, şimdiki hükümete sahip çıkıp ne de olsa herkes yapıyor demektedir. oysa yapanların hepsi tarih oldu, ilginç bir durum tabii ki.
vatandaşa giren kazığın daha da uzayıp daha da genişlediğini gösteren hadiseler zinciri.
memura her sene elektirige 5 sene de bir zam yapldığından olabilir.
sıçıp sıvamaktır.
benim memurum işini bilir demektir. çünkü vermediğini ondan istemek, ondan mucize beklemektir. bir de asgari ücretliyi düşününce mucize sözcüğü bile kendinden utanmaktadır.
Kaşıkla verip, kepçeyle almaktır.
adalet ve kalkınmadır.
(bkz: küfür yeyip duymazdan gelmek)
aradaki 6%'lık farkın götümüze girmesidir.
(bkz: Kaşıkla verip kepçe ile almak)
halkımızın olaylara anlık tepkiler verdiği bir zamanda oldukça normal karşılanan olaydır.
iki gün konuşur üçüncü gün unuturuz biz. zaten bunun içindir onca yapılan haksızlıklar ve karşılaşılan adaletsizlikler.
tepkimiz aniden çıkar ve sessizce söner. hatta öyle bir zamana geliriz ki %10'luk zamlara şükrederiz. ohh iyiymiş deriz. *

(bkz: sistematik duyarsızlaştırma)
alın verin ekonomiye can verin demeden önce memura ne verdin de o ne versin diye sorarlar adama.
memuru p.kmektir. ayrıca elektireğe hersene zam gelir 5 senede bir diyen uzayda hayatını idame edenlere bilgi vermek için söylüyorum zira sadece gecen sene yüzde 40 ın üstünde geldi bildiğim kadarıyla
doğudaki kürtlerin kaçak elektrik kullanmasından ötürü olan hededir. her zaman kan emici sülükler olmasa ülkemizde, hepimiz çok daha refah yaşardık.
allahsızlıktır, nokta.
bir taraftan ucunu gösterdiğin şeyin, öbür taraftan kökünü kopartmaktır.
elektriğin çoğu petrol ile üretiliyor ama memurlar petrol sayesinde üremiyor diye cevaplanması muhtemel bol atma çabası.
halkı david copperfield olmaya daha çok itmek.
zira bir düşünür öyle söylemişti ;

- benim gözümde bu dünyanın en büyük sihirbazı türklerdir. 2 kuruşluk maaş ile 1 ay'ı geçirmek başka ülkelerin harcı değildir.

halen neyin sindirmesi, neyin gözdağıdır anlamış değilim.
geçim sıkıntısıdır. ekmek yoksa pasta yiyin demektir. orta direk insanı, ortada kalmaya devam edin, biraz olsun lüks yaşamak için çıkmaz ayın son çarşambasını bekleyin demekten başka birşey değildir.
memurlar paralarını boşa harcamasın bize harcasın diyerek izledikleri politika.
güncel Önemli Başlıklar