mehmet pişkin in namazının kılınıp gömülmesi

Sadece Türkiyede görülecek durumdur. adam inançsız olduğunu belirtmiş ve cesedinin ya kadavra ya da denize atılmasını vasiyet olarak açıklamış buna rağmen dalga geçer gibi namazını kılıp gömmüşler. islama bile aykırı bu yaptıkları, namazını kılmışlar bir de. http://www.vehaber.org/ha...isizlik.html#.VEFE2VfHhKE

(bkz: biz gomelim de)

(bkz: bazı götleklere vazife olmayan konular)

diriye saygısı olmayanların ölüye saygısızlığı.

Kesinlikle yanlıştır. açıkça kadavra olmak istemiştir adam. ölüye saygı gösterilmesi gerekir, bu hem vicdani bir sorumluluk hem de tüm dinlerin emrettiği bir şeydir. hele ki kişinin vasiyeti de açık olarak biliniyorsa buna uyulması gerekmektedir. fakat varsa ailesinin istekleri sonucu bu eylem gerçekleşmiştir diye düşünüyorum.

vasiyetine zıt olmasından dolayı üzüldüğüm olaydır. adam zaten ateist daha ne iyiliği.

Vasiyetine uygun olmayan durumdur anca türkiye de karşılaşılabilir.

(bkz: gerçek izlam bu diyil)

türkiyede ben gibi birçok dinsize ne kadar tolerans gösterildiğini ve saygı duyulduğuna anlatan haberlerden biri sadece.

Ailesinin kararıdır. Aileye sorarlar, aile ilgilenir.

Ailesinin kararı filan değildir.

Adam "gömülmek istemiyorum, beni toprağa vermeyin" dedi açık açık.

Kafamız mı çalışmıyor yoksa duyduğumuzu mu anlamıyoruz? Bilmiyorum.

(bkz: yirmiyedinci dünya ülkesi)

'' koduğumun memleketinde arkandakilere güvenip, intihar bile edilmez. '' hissiyatını uyandıran.

Adama iyilik yapılmış ama din düşmanlığı yapmaktan gözleri kör olmuşlar için yetmemiştir.

Enteresan olay. Ezık ve utangaç olarak söylüyorum.

yanlıştır.

(bkz: ateistler ölünce bizim mezarlıklara gömülmesin)

Ailesi kendine göre doğruyu yapmıştır ama ölen bir adamın arkasından okunan dua kılınan namaz pek bi işe yaramaz. ibadet bu dünyaya ait bir şeydir.
Vasiyeti yerine getirilse daha mantıklı bir karar olabilirdi.

iyilik veya kötülük olarak değil, vasiyete saygısızlık konusudur. vasiyet kutsaldır. inanç meselesini bir kenara bırakın. adam bu şekilde olsun istemiş. daha neden farklı yapılır anlamam.

benim dedem malatya doğma. büyüme. adam antalya'ya gömün beni dedi. adamı o kış kıyamette antalya'ya gömdük. adam bunu istemiş. amcıklığın lüzumu olmaz ki. vasiyettir esas olan.

gereksizdir, adam zaten ateistse neden namazı kılınsın ki, zaten senin yaptığın şeye inanmıyor yani senin dininin onun hakkında ne düşündüğü yada ölü için yaptıklarının bir önemi yok. bence gereksiz bir uygulama olmuş.

Burası türkiye.

adlî bir olay olduğundan dolayı, işin içine savcı girmiştir. dolayısı ile prosedür uygulanmıştır. o kadar da garipsenecek bir durum değildir. vasiyetinin zerre hükmü yoktur, devlet nezdinde.

7 yıl geçmesine rağmen tanımadığı çok sayıda kişinin genel olarak sosyal medyada kendisini olumlu/olumsuz anmasına, yaşasaydı eğer çok şaşırırdı. intihar videosunu muhtemelen değil kesin olarak kendi arkadaş çevresine veda etmek için yayınladı. yani kendisini reklam etmek için değil. intiharının bu kadar ünleneceğini, medyada konu olacağını, tanımadığı bir ton insanın intiharı ve hayatı hakkında yorumda bulunacağını tahmin ettiğini sanmıyorum. yani tüm ülkeyi ölümünden haberdar etmek istese, videoyu facebook'a değil youtube'a falan eklerdi. videoda görüldüğü kadarıyla adam yetişkin, aklı başında bir birey. Oldu olacak kimin intihar edip etmeyeceğine de siz karar verin artık. neymiş 27 yıl mahzende tecavüze uğrayan kadın intihar etmiyormuşmuş. kimse edemezmişmiş. yapma ya? psikolojik değerlendirme raporumuzu yollarız sana bundan sonra aylık olarak. sen seçersin kimler intihar edebilir. ne çok dangalak var ya. şu aptalların yaşadığı bir dünyada gerçekten yaşamak zor. hele mehmet pişkin gibi ince bir ruha sahipsen daha da zor. bu beyfendiyi muhtemelen intihara sürükleyen şey de bu. ne kadar kendini geliştirirsen geliştir o ilk bağını kurduğun anne baba tarafından anlaşılmamak hatta anlaşılmak için çaba bile sarfedilmediğini görmek hep huzursuzluk yaratıyor insanda. yaşadığı güzelliklerden keyif alamıyor. bu bir yere ait olamama hissi tam olarak. en yakın olmam gereken kişiler ile dünya görüşüm farklı.. en sevmem gereken kişiler bana en uzak. sonrasında yaninda iyi hissettiğim kişiler oluyor keyifli zamanlar da geçiriyorum ama bir şey eksik işte.. hiçbir yere ait değilim farkındalıği ve maalesef böyle sonuçlar.. her ne kadar arkadaş ile eş ile bazı boşlukları doldurmaya çalissak da hicbir arkadaş ana baba gibi olamıyor. arkadaşını daha çok sevebilirsin bu demek degil istediğim. ama arkadaşını ana babandan daha çok sevmek zaten başlı başına bir sorun değil mi? bir insan ailesinden ihanet gorurse ailesine bile yeteri kadar güvenemezken arkadaşını sevse bile ne kadar o aidiyet hisseder bilemiyorum. yaşamın ilk yıllarında olmayan bu arkadaş veya eş hangi boşluğu nasıl doldursun ki? yıllarca aynı evde yabancılık çektikten sonra yeni birisi ile ne kadar rol yapmadan samimiyetle bir hayat kurabilirsin bilmiyorum. kafamda canlandıramıyorum diyeyim. mehmet pişkin de muhtemelen çoğu zaman rol yapan birisiydi. mutluluk oyunu oynamak... bu etrafindakilerden kaynaklanmıyor kendisinden kaynaklanıyordu. hatta kendisinden de değil doğdugu muhafazakar çevreden kaynaklaniyordu. zamanla başarıyla eğitimle gelen farkındalık hissi; hiçbir sey öğrenmeden cehaletten oluşan küçük rutin hayattan daha acı verici olabiliyor. neyse konu çok uzadı. daha fazla da rol yapmaya gücü yetmedi belli ki.