bugün

bir diğer adı "ad aktarması"dır.bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka birsözcük yerine kulanılmasıdır. ör:kandilli yüzerken uykularda mehtabı sürükledik sularda. açıklama:burda "kadilli" sözcüğü "halk" yerine kullanılmıştır.
(bkz: yeni kara mürsel)
özellikle spor dili ve edebiyatında kullanılan bir dil kıvraklığıdır. fazlası bayabilir. futbolculara krampon, tenisçilere raket vs denmektedir sıklıkla.*
Bir sözcüğü benzetme amacı gütmeden başka bir sözcük yerine kullanma sanatıdır. Düz değişmece ya da metonomi diye de adlandırılır. Günlük yaşamda da yaygınlıkla kullanılan mecaz-ı mürsel, iki nesne ve kavram arasında çok çeşitli ilgiler kurulmasıyla gerçekleşir. Neden yerine sonucun (bereket yağdı gibi), içindeki yerine kabın (sobayı yaktık gibi), özel yerine genelin (at yerine hayvan gibi), soyut kavram yerine somut adın (gözüme girdi gibi), yapıt yerine yazar adının kullanıldığı çeşitli türleri vardır.
Benzetmeye dayanmadan yapılan mecaz türüdür. Burada benzetme değil farklı bir ilgi kullanılarak bir ad başka bir adın yerine kullanılır, yani aktarılır.

Örneğin: Karanlık bir yağmur gibi canını sıkarsa yaşamak/ Tekrar Gazali'yi oku. Dizelerinde "Gazali" ismi "eserleri" yerine geçecek şekilde kullanılmıştır. Bir ad diğerinin yerine kullanılmıştır. Sanatçı eser ilgisi diyebiliriz. ilgiler çoğaltılabilir.
lisedeyken her defasında aynı örneğin verildiği benzetme çeşididir:

sobayı yak, ankara rahatsız !
"imf'in ilk kurbanıdır... mc namara'yı türkiye'den kovmuştur... tabi onlar atatürk nesliydi... türkiye için görülmemiş bir kalkınma hamlesi yapmaya gelmişti... "
(atilla ilhan, 29.05.2004, 23:20, sky türk)
(bkz: akbil ile otobüs aktarması)
Düz değişmece ya da metonomi diye de adlandırılır. Günlük yaşamda da yaygınlıkla kullanılan mecaz-ı mürsel, iki nesne ve kavram arasında çok çeşitli ilgiler kurulmasıyla gerçekleşir. Neden yerine sonucun (bereket yağdı gibi), içindeki yerine kabın (sobayı yaktık gibi), özel yerine genelin (at yerine hayvan gibi), soyut kavram yerine somut adın (gözüme girdi gibi),
zamane gençliğin telaffuzuyla messenger programının msn adını alması örnek olarak gösterilebilecek olan aktarmadır.

nasıl ki msn bir şirket adı ise ve messenger da sadece bir iletişim yazılımı ise doğrusu msn messengerdır.
bunun yanında yahoo instant messenger * ve aol messenger programları da mevcuttur.

yanlış:
msn in var mı?

doğru:
msn messenger * adresin var mı?
ad aktarmasıdır.
söz sanatlarından biridir.

örnek: Kışın sobayı yaktık. (soba yakılmaz, içindeki kömürler yakılır)
işte bu örnekte kömür belirtilmediği halde anlaşılmaktadır.
bir sözün benzetme amacı güdülmeden başka bir söz yerine kullanılmasına denir. (bkz: ad aktarması)
'her öğrencinin Ahmet Haşim i okuması gerekir' gibi..
mecaz-ı mürsel kullanımına yanlıştır gözüyle bakmamak gerekir. bir iki kişinin yaptığına yanlış diyebilirsin ama milyonların yaptığını bir fenomen olarak kabul edip incelemek zorundasın. yanlış deyip başından savmakla olmaz.

"sobayı yaksana" dendiğinde, "ama hocam soba yanmaz ki, sobanın içindeki yakacakları tutuştur desen anlarım" de bi bakalım. nasıl deli muamelesi görüyorsun.
bir sözcüğün benzetme amacı gütmeden başak bir sözcüğün yerine kullanılmasıdır. bazen iç söylenir dış kastedilir, dış söylenir iç kastedilir.
tecahül- i arif
"bu yaz yaşar kemal'i okumanın tadına vardım." cümlesinin örnek gösterilebileceği söz sanatıdır. burada "yaşar kemal'i okumak", "yaşar kemal'in eserlerini okumak" anlamında kullanılmıştır.
benzetme ilgisi söz konusu olmadan, başka bazı ilgilerle, bir sözün başka bir söz yerine kullanılması.

'' bereket yağıyor bereket ''
'' pikapta zeki müren dönüyordu ''
'' işinizi şu masa halleder efendim '' gibi
adın aktarılmasıdır ve şiirde daha güzel durandır.

en klişe örneği, bugün sopay yaktım (içini)

tabii klişedir bu!...
Bir sözü benzetme amacı gütmeden gerçek anlamı dışıda kullanmaktır.
şiirde söz sanatlarından biridir. bir sözcüğün benzetme amacı güdülmeden başka bir sözcüğün yerine kullanılmasıyla oluşur ad aktarması olarak da bilinir.
Tanımının bazı sözlük yazarlarına öğretilmesi gereken söz sanatı.
mum örneği saçmadır. mum dibine ışık vermez derken mum alevi mi anlamamız gerektir. bu örneğe tüm sözlük güldü. cümlesindeki sözlükteki insanlar sözlük diye anlatılmıştır.