bugün

türkiye'nin kalburüstü hukuk fakültelerinden bir tanesidir.nitelikli öğretim görevlilerini bünyesinde barındırır.
öte yandan erkeklerinin çoğu (bkz: arif susam)ı kızların çoğu da (bkz: gülşen)i kendilerine misal aldıkları için fazla romantizm yaşanmayan okuldur.
tarihî bakımsızlığına rağmen ihtişamı ile göz dolduran binasında eğitim görülen, yazın binada klima mı var dedirtecek güzellikte serin olan, çıldırtıcı hocaları kadar gırgırı da bol, eğitim kalitesi hemcinsleri arasında ilk sıralarda olan, beş senemi verdiğim ilim irfan yuvası.
manzarasını görmek için teras kata çıkmak zorunda kalınan, kameralarla dolu bina.
türkiyenin alman doktrinine önem veren yegane fakültesi.
türkiyenin en çok tercih edilmesi gereken bir kaç hukuk fakültesinden birisidir.
(bkz: galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi)
(bkz: istanbul üniversitesi hukuk fakültesi)
(bkz: ankara üniversitesi hukuk fakültesi)
muhteşem ötesi bir tarihi binada üniversite okumak isterseniz banko birinci sıraya yazınız,gerçi osmanlı döneminde deniz tarafından görüntüsü kartpostal bile olmuş bu tarihten öğrencilerinin bile haberinin neredeyse olmaması ayrı bir keder vesilesidir,acı vericidir,ne denli estetik duygusundan beriğ olduğumuzun göstergesidir.

edit: kötü bile denemeyecek kadar kötü üslupta yazılmış bir entry imiş.
yemekhanesinde çıkan güzel yemekleri kaçırmadığımız fakülte. *
kadıköye yürüme 15 dakika,koşma 8 dakika,dolmuşla 60 saniye olan,marmara üniversitesinin haydarpaşa kampüsünde bulunan güzide fakültedir.
kaldığım yurttaki etüdleri parselleyen zihniyeti bu yola iten okul. nefes alan en karizma ineklerin mekanı. Anlamsız bir şekilde 23,5 saat ders çalışanın derslerden kaldığı okula dahi gitmeyen bazılarının derslerden geçtiği garip okul.

Sülhi Baba Ölmeden önce burda derslere giriyordu.

Haydarpaşa kampüsündedir.
dışarıdan kolay kolay kimsenin giremediği, girenin ise 4 yılda çıkamadığı içeride 6 yıl kalarak tecrübeli avukat olarak mezun olanların çok olduğu fakültedir.
ömrümün en güzel olması gereken beş senesini geçirdiğim, hukuk fakültesi okumak isteyenlere tavsiye etmediğim fakültedir. *
haydarpaşa kampüsünde yer alan ,4 yıllık bir okul olmasına rağmen,4 yılda bitirebilen öğrenci sayısının çok az olduğu ,öğrenci işlerinin kapısında öğrenciler giremez yazısının asılı olduğu ,hocaların gayet tecrübeli olduğu,sınavdan çıkan öğrencinin sınav süperdi kesin 50 nin üstünde alırım diye düşünmesine rağmen düşüncelerinde yanılma ihtimalinin çok yüksek olduğu,öğrenci hayatının ise çok da üniversite gençliği kıvamında olduğunu hissettirememiş ,ömür törpüsü kurum.
iq seviyeniz cok dusuk de olsa, derslerle alakanız dahi olmasa en kotu ihtimalle 5 - 6 sene icinde mezun olabileceginiz hukuk fakultesi.
(bkz: eski kız arkadasin mezun oldugu fakulteye sovmek)
final dönemi 1 ay sürdüğü için insana kan kusturan fakültedir. belki sınavların aralıklı olması iyidir hoştur fakat haziran ayında dünyaya küstürür insanı.
okula kayıt için geldiğimde yetkili kişinin bana ''niye istanbul hukuk yazmadın?''diye sorduğu fakültem.

olay şöyle cereyan etti:
ilk gün heyecanıyla tüm dosyalarım hazır ve nazır kayıt işlemlerini yapmak üzere -daha sonra öğrenci işlerinde çalıştığını gördüğüm- görevlinin önüne geldim. diplomama baktı, öss sonuç belgeme baktı:
-niye istanbul hukuk seçmedin?
-(içimden: sanane, dışımdansa)efendim?
-istanbul hukuk diyorum, onu seçebilirdin.
-ee şey ama istanbul hukukun hocaları başka üniversitelere gitmiş. falan filan.
-kim marmara hukuk tavsiye etti?
-ee şey dersanem.
-hata yapmışsın.
-bir çift ağlamaklı gözle bakış.

okulun ilk günü, daha kayıt günü bir çaylağın saf ve temiz duygularıyla oynanmıştır. ama geçen zaman o görevlinin hatalı olduğunu göstermiş, bu bünye yaptığının hata olmadığını görmüştür.

bünyesinde barındırdığı kaliteli ve değerli hocalarıyla (istisnalar kaideyi bozmaz), bulunduğu mekanın (haydarpaşa kampusu) enfes görünümüyle, ülkemizdeki en iyi hukuk fakültelerindendir.
öğrencilerinin ve mezunlarının marmarahukuk. niceboard adlı forumda buluştukları ve bilgi paylaşımında bulundukları okul.ders içerikleri ve okulla ilgili bilgiler,okul fotoğrafları,ders notlarına da ulaşılabilir. aynı zamanda öğretim üyelerinin tanıtımı bölümüyle beraber,yeni kazanan öğrencilerin de eski öğrencilerle tanıştığı ,unutulmayanlar adlı köşede de anıların yazıldığı yeni ve başarılı bir oluşuma sahiptir.
iki gündür şık giyimli erkek ve dişiler tarafından istilaya uğramış bünye. sözkonusu mahşeri kalabalığın sebebi özel hukuk yüksek lisans mülakatlarıdır. mülakatları iki günde tamamlayamamışlar; zira 60 kişilik kontenjan olmasına rağmen 300'e yakın öğrenci başvurmuş. bunun nedeni ise istanbul üniversitesi'nin aksine marmara'nın yüksek lisans başvurusunda önkayıt ücreti almaması olarak gösterilmekte. kontenjan-katılımcı sayısı arasındaki bu uçurum sebebiyle mülakatın ne derece belirleyici olduğunu söylemeye gerek yok sanırım...
2007-2008 eğitim öğretim yılı yeni ders programıyla öğrencilerini şok eden, birinci eğitimlerin artık akşamcı ,ikinci eğitimlerin de sabahçı olmasına, aslında bir bakıma birinci ikinci eğitim ayrımının ortadan kalkmasına neden olmuş, sinirleri harap eden okul.*
vize takvimi açıklandığında insanın beyninden aşağıya kaynar suların anında inmesini sağlayan, son sınıf olmanın verdiği gerginliğin kat sayısını daha bir arttıran ve uykusuz gecelere gebe bekleyişlerle insanları çileden çıkartacak , haftaiçi-sonu ayrımını bırakmayan fakültedir.
vize sınav takviminin açıklanmasıyla bu yıl son sınıf öğrencilerinden o kadar erken ayrılmayı istemediğini düşündüren ama öğrencilerin ayrılmak isteyeceğini düşünemeyen okul.
kantininde devamlı emre aydın çalan, insanların birbirlerine emre aydın şarkılarıyla mesaj gönderdikleri garip yer.
bünyesinde okumaya çalışan arkadaşların bol bol romalılara, sezara, brutusle sezarın arasındaki hukuka* sövdüğü bölümdür. ayrıca aynı arkadaşların ders seçimi için koridorlarda sabahladıkları da görülmüştür.
(bkz: böyle aşkın ızdırabını)
sınav zamanlarında telefonun anfilerde çekmemesini sağlayan bir teknolojiye sahip olan fakat bir wireless ı bulunmayan yer.
ders programını değiştirerek insanın hayatının nasıl allak bullak edilebileceğinin kanıtıdır kendileri.
4.sınıf dersi tutulup 1.sınıf dersi yapılır. bunun gibi birçok derste aynı muameleye tabii oldular belirtmeden edemeyeceğim. bu 4.sınıftan 1.sınıfa indirilen ders yeni gelen 1.sınıflara başlatılmak yerine tüm sınıflara gösterilir.
niye?
piskopatlığın dibine vurdu kendileri o yüzden. kendileri derken okulu diyorum canım.
sonra bununla yetinmedi kendileri. 10 tane dersin yeri değişince olayın boku çıktı. ders programları gibi sınav programlarıda altüst oldu. alttan iki dersi olan biri olarak tam 16 sınava girdim. yani daha 2 adet var.
millet okulu bitirdi finallerine girdi. finaller açıklandı yaz okulu başladı. yaz okulunun ilk vizeleride yapıldı. ama biz ne yapıyoruz? tam bir buçuk aydır finallere giriyoruz.

okulum benim sağolsun sınavları benim için bir yaşam biçimi haline getirdi. maaşallah nazar değmesin 4 günde bir sınava giriyorum gibi birşey. dedim ya yaşam biçimi diye; yazın tutup 4 güne bir sınav koysalar kazımaz artık beni.
ciddi anlamda hayata hazırlıyorlar vallahi bak.
artık bir kamburum var.
teşekkürü borç bilirim.
geçen gün hususi olarak finaller başlamadan bir gün evvel aldığım nescafe kavanozuna baktım 1/3'ü kalmış. kavanozdanda ortalama 100 fincan çıktığını düşünürsek vay benim halime.
kendisi an itibariyle tek hedefim olan, bu yüzden gecemi gündüzüme katmama sebep olan okul.
hukuk kazanmış olmanın * mutluluğunu yaşarken, pişmanlığın dibine vurmaktaki sebep unsuru. '08-'09 öğrenim yılı itibariyle, yıllık sistemden dönemlik sisteme geçilmiştir. bütünleme yok, yaz okulu yok. nasıl biteceği konusunda ciddi kuşkularımın olduğu, yine de ne olursa olsun * sayesinde hukukçu olabildiğim ya da olabileceğim için garip bi bağlılık hissettiğim, canımın içi okulum.