bugün

thomas robert malthus'un doğumların kısıtlanması gerektiğini savunan öğretisi.

ilk malthusculuk, malthus'un ''nufus ilkesinin toplumun gelecekteki gelişmesi üstündeki etkileri konusunda bir deneme'' adlı yapıtında* ortaya koyduğu ahlakçı, kötümser öğretidir. malthus, nufusün geometrik bir artışla çoğaldığını ve bu artışın her 25 yılda bir nufusun iki katına çıkması biçiminde kendini gösterdiğini, oysa besin maddelerinin ancak aritmetik bir artışla çoğaldığını belitiyordu. nufus fazlalığının zararları karşısında, malthus, yoksul ailelerin kendi çıkarları doğrultusunda çocuklarının sayısını sınırlandırmaları gerektiğini, bunun tek çaresinin de cinsel isteklerini gemlemeyi kabul etmeleri olduğunu düşünüyordu. bu görüş açısına göre, halkı üremeye özendirecek sosyal yardım uygulamaları doğru değildi. ona göre, toplumsal dayanışmanın tek yararlı biçimi, nufus artışının sefalet kaynağı olduğunu insanlara daha iyi anlatılmasını sağlayan eğitimin geliştirilmesiydi. hıristiyanlığın ahlak anlayışına ters düşmeyen bu katı öğreti, ingiliz yönetici sınıflarınca iyi karşılandıysa da, o devrin sosyalistleri, özellikle fourier, proudhon ve marx tarafından eleştirildi. bunlar yoksulluğun doğum fazlalığından değil, özel mülkiyet rejiminden ileri geldiğini söylediler. bu açıdan bakıldığında, malthusçuluk, zengin sınıfları, servetlerini hiç de işlerine gelmeyecek bir şekilde, yoksullarla paylaşmaktan ve hatta bunlara yardım yükümlülüğünden kurtarmanın bir yolu olarak görünür. malthus'tan önce de aşırı nufus artışlarının olası ve gerçek zararlarını açıkça ortaya koyan bir çok yazar çıkmıştır. ama bunların hiç biri, doğumların sınırlandırılması gereğini onun gibi kesin bir dille savunmamıştır.

bir zaman sonra gebeliği önleyici yöntemler kullanılmasını öğütleyen bazı yazarlar tarafından geliştirilen malthusçuluk, yerini yenimalthusculuğa bıraktı. bu yeni öğreti özellikle abd, ingiltere ve iskandinav ülkelerinde yayıldı.

''malthusçuluk'' terimi, nufusbilimi alanından iktisat alanına da geçti. iktisadi malthusçulukta, insanların sayısını sınırlamak yerine, üretilen malların satılamaması korkusundan ya da var olan durumun sağladığı kazançlardan surgit yararlanmak için, tersine, servetlerin üretimini azaltmak ya da sınırlamak sözkonusudur. brezilya'da kahve rekoltesinin fazlalıklarının ateşe verilmesi gibi bir çok konuda malthusçu uygulamalara rastlayabiliriz. bazı yüksekokul ya da üniversitelerin, değer düşmesin diye diploma sayısında kısıtlama yapmaları da malthusçuluğa örnek olarak gösterilebilir.
Nüfusun geometrik (2, 4, 8, 16, 32...) doğal kaynaklar ve gıdaların ise aritmetik (2, 4, 6, 8, 10...) olarak çoğalmasından dolayı, evlilik ve çocuk sayısının sınırlandırılmasına yönelik önlemlerin alınmaması durumunda insanlığın açlık ve yoksulluğa mahkum olacağını ileri sürerek, ahlaki değerlerin de yardımıyla nüfus artışının sınırlandırılması gerektiğini savunan görüştür.
(bkz: malthus un nufus teorisi)