bugün

Yurt gazetesi bu habere 'Doğu'nun Makus Talihi' başlığını atmış…
http://galeri.uludagsozluk.com/r/makus-talih-360062/
Komik; RESMEN komik!
Nedir makus talih; kar yağması m?
bok gibi bişeydir.
bir insanoğlunun başına gelebilecek en büyük belalardandır makus talih. lanet bir şeydir. moral bozar, yaşama hevesini yok eder. hayatın insana nah çektiği anlarda başrol oyuncusudur.

keşke bu entryi yazabilecek kadar içli dışlı olmasaydım makus talih denen arkadaşla. ama elde değil. sırnaşık, yapış yapış bir şey. bir kere gözüne kestirdi mi birini ömür billah rahat vermiyor. la bi siktir git diyorsun nanik yapıyor iblis. şimdi, ben bu entryi yazarken bile yanımda durmuş elektriklerin kesilmesini sağlamaya çalıştığını biliyorum. ama otomatik kaydediyor neyse ki yazdıklarımızı sözlüğümüz. ben nanik yapıyorum ona bu sefer. o da interneti kesiyor. pes ediyorum. fifa etmiyorum ama. hehe, böyle saçma salak espri(!) yapınca kaçıyor.

tamam, bu sevimsiz arkadaşımız bir süreliğine çay koymaya gittiğine göre derdimi anlatabilirim dostlar. benim başlıkta bahsi geçen şahısla olan tanışıklığım çok eskilere dayanır. gözümü açmışım bu çıkmış karşıma. üç aylıkken bazı teknik problemlerden dolayı sünnet olmak zorunda kalmışım. şerefsiz daha ilk dakikadan belden aşağı vuruyor. bir dur oğlum soluklanayım. yok, izin vermez ki ibiş. hemen tesisatı tıkamış. yanlış anlamayın ha, şimdi sorun yok. düzgün çalışıyor. tahtaya vurun oğlum. neyse, bu konu iyi yerlere gitmiyor. değiştir.

bebeklikten sonra çocukluk evresinde de makus talihle beraberdik. ben büyüdükçe onun icraatleri de büyüdü. dört yaşında trafik kazası geçirdiğimi hatırlıyorum mesela. lan ne insafsızsın! bir on yıl sonra ezilsem olmuyor mu alüminyum? daha elli santim boyum var oğlum. yalnız olay gününü az biraz hatırlıyorum da çok komikmişim o zamanlar ha. annemin bakkaldan almamı istediği şeyleri almak için çıkmış, alıp çiğnenmişim. etraftakiler hemen bir arabaya atmışlar beni hastaneye götürmek için. ben elimde bakkal poşeti, yarı baygın "bunu anneme götürmem lazım, çok kızar" diyorum. bendeki nasıl bir görev bilinci ya da nasıl bir göt korkusuysa artık az önce inşaat kamyonuyla olan yakınlaşmamızı hiç sallamıyorum. bir şey de olmadı zaten. çabuk taburcu ettiler. tabi, daha uzun yıllar oynayacaklar ya benimle ibne hayat ve saz arkadaşı makus talih.

çok ağlak mı ilerliyor sanki entry hacı? yeminlen ağlayıp sızlanmak gibi bir niyetim yok. ben bolca alay ederim kendimle ve talihimle. değiştiremediğin şeyle eğlenmesini bilmezsen yaşayamazsın usta. ben de elden geldiğince dalgaya almaya çalıştım hayatı. ama ben buna güldükçe bu gaza gelip daha çok vurmaya başladı. bindi üstüme vurdu kırbacı, vurdu kırbacı...

bir de bir söz vardır talihle ilgili ki kıl olurum:

"allah çirkin şansı versin"

lan bi siktir git! dalga mı geçiyorsun alüminyum? çirkinlikse tek rakibim gollum, o bile takmış parmağına alyansını. bende bir bok yok. yüzüme bakandan bir yıl haber alamıyorum. ezeli ve ebedi sapım. çirkinliği öznel bir kavram olmaktan çıkarmışım artık. ayrılmaz bir bütün olmuşuz. çirkin şansı diye bir şey olsa her hafta sayısal tutturmam lazım. nerdeee... euro 2004'te hangi takımı tuttuysam kaybetmişti. en sonunda yunanistan şampiyon oldu zaten.

yok yani arkadaşım. çirkin şansı falan diye bir şey yok. bir kere çirkinde şans olsa çirkin olmaz zaten. bir sıfır yenik başlayan adamda ne şansı olacak allasen? kendimi de örnek gösteriyorum işte. çirkin ve bahtsızım. suratıma bakan yok allah seni inandırsın. en sonunda ibneleşecem o olacak. ahmet yildiz hala olmedi diye bir yazar görürseniz bilin ki o benim.

ha sahi, ne acayip yazardı di mi ahmet yildiz olmedi? la adamın neredeyse her entrysinde anal reklam uygulaması vardı. değişik günlerdi ama, eğlenceliydi. ahmet yildiz olmedi gitti ve kirlendi dünya...

kısacası(bi dünya karaladıktan sonra kısacası dediğimde kendimden tiksiniyorum) talihsiz olmak zor zanaattir. bak yine geldi yanı başıma. çorabım delindi durup dururken. kızamıyorum da keretaya.

bilmem bu zırdelinin zırvalamalarını sonuna kadar okumaya tahammül edebileniniz oldu mu. olduysa eğer her daim şans yanınızda olsun dostlar. şanssızlık zor. valla bak.
eski dilde şansızlık. hiç değişmeyen kötü talihtir.
ters dönmüş, bir türlü düz gitmeyen talihdir.