bugün

5 kişi dersten kaçarken biyoloji hocası koridorda öğrencileri yakalıyor..;
H:Nereye çocuklar?
Ö:Hocam ders çalışmamız lazım okulda olmuyor..
H:Hasssiktirrr lan , internet kafeye dimi?
Ö:(kızarmış bi şekilde ) vallaha hocam
Durumu nasıl toparlayacağını bilmeyen hoca bizi resmen kovar *
yatılı okunan bir lisede yaşanmış olaydır. e fe ve dostu serkan yatakhanede boğuşurken nöbetçi hoca olan felsefe öğretmeni koridorda dolaşmaktadır. canı yanan e fe serkan'a 'hayvan' diye bağırınca felsefe hocası yatakhaneye dalar.

felsefe hocası: kim dedi hayvan diye?
e fe: ben hocam
felsefe hocası: kime dedin evladım
e fe: serkan'a hocam
felsefe hocası: peki sen nesin?
e fe: ben de hayvanım hocam
serkan: hocam aristo der ki 'insan düşünen bir hayvandır'

bu olaydan sonra felsefe hocası komaya girip rapor almıştır.
genelde karton anılardır. içinden yeni çıktığım için mi böyle yoksa meb'in sayesinde en kötü öğretim dönemine geldiğim için mi bilmiyorum ama çok da özlenen günler gibi gelmedi bana. solcu öğrencileri hastalıklı gibi döven rüşvetçi öğretmenler, rock dinleyeni dışlayanlar, güzel gözüktüysen gözlerine, vericek bu kız gözüyle bakanlar, tualetlerden gelen esrar, sigara ve parfüm kokuları, istemediğin halde devam eden ısrarlı teklifler, okula kafası güzel gelenler, babanı sevgilin sananlar, büyük jiplerden inen okul kız topluluğu ve sıkıcı dedikodular sorunlu arkadaşlar, sorunlu öğretmenler... lise günleri... kötü günler... şanssızmışım ben.
üniversitede binbir manyak tanıyıp seksen tane olay yaşayınca
-ulan ne masummusuz zamanında be hey, dedirten günlerdir.
Karizma yapmak derdinden uzak, bir daha kolay kolay yaşanamayacak anılardır. Kopya çekme, okulu asma ve arada bir disipline gitme gibi klasik anıların yanında garip olanları da mevcuttur.

Örneğin lise son okuduğumuz dönemde, okulun son haftasında beden dersi için hazırlanırken tüm erkeklere zorla etek giydirmiştik ki, kıllı kalın bacaklarda kareli pileli lise eteği son derece seksi olmuştu. Hatta kimse birbiriyle dalga yapmasın diye tüm erkekler giymişti. Sırf bu sayede bu olayı sadece o soyunma odasında olanlar biliyor. Eğlenceli, masum ve komikti.
lise zamanında hede isimli arkadasın cok asabi ve huysuz olan edebiyat ogretmenini arkadan görüp ogrenci sanip bir omuz atmasi-noluyo lan burda demesi-adamında sarsılıp yere dusmesi. gözlerin kapanması.

ayni edebiyat ogretmeninin istiklal marsında konusan bir grup kiz ogrenciyi sesinden teshis etmeye calisip, yanlis kisiyi suclamasi.

psikoloji ogretmeninin gezerken, yere kalem dusuren ogrencinin kalemini alirken hocanin poposuna saplamak. ögretmenin önemli degil demesi, ogrencinin bununla kalmayıp-nasıl onemli degil namus bu demesi. (bkz: hadi hep beraber kopuyoruz)

milli güvenlik icin gelen asker kardesin sapkasini kizlara gosterip hava atarken,-sapkani yiyim senin-diyerek ortaligi sessizlige bogan ogrenci olmak.

(bkz: gider bu)
(bkz: kalorifer borusunu en uzun sure tutma rekoru)
dünyanın en lüzumsuz lise anısı.
tiyatro oyunları , koro geyikleri , okul turları , boş ders eğlenceleri , yemekhane iğrençlikler ve servis anıları gibi asla unutulmayacak süper gunler .
okulun son günleri, okula fotograf makinası götürüp hoşlandığı kızın onu görüp "benim resmini çeksene" demesini beklemek. sonra o fotograftan bir tane fazla çoğaltıp kendine saklamak. ama hala hislerini ona açamamk.
(#2431784)
tarih dersinde sınıf 60 kişidir.bloklar halinde kopya çekilir ama arada hatalar olur.
tarih hocası: arkadaşlar bir arkadaşınız türk tarihindeki 2. kardeşler saltanatına "arçil ve şota" yazmış
sınıf: puhahahaha
tarih hocası: hayır durun daha ilginci arkasındaki arkadaş ta "arçil ve şaka" yazmış.
sınıf: zuahahaha
Lise 2'de iken her fırsatta sınıfa camdan girilip çıkılması

not: Sınıf bodrum katında olması hasebiyle camlar kapı gibi olmuştur.

Bilgisayar hocasının Selo lakaplı arkadaştan babasının numarasını istemesi üzerine Selo cep telefonu çıkarıp " Bir bakayım hocam" demesi

not: Okulda cep telefonu en yasak eşyaların başında gelir.

Fizik hocasının masa tenisinde her kaybettiği sayıda " Bu top komünist ya" demesi

(bkz: unutulmaz)
lise resim hocasının bizim dönemin hepsini disipline vermesi, bizden sonrakilerin hepsine vermesi. *
hissedilen sarsıntıyla deprem oldu diyerek okulun boşaltılması ve ne hikmetse bu depremi sadece bizim okulun hissetmiş olması*.
lisede uyduruk bir dersle ilgili "x dersini ne kadar sıklıkla işleyelim" konulu bir anket düzenlenir. bir öğrenci de malum sorunun altında bulunan haftada 1 saat, haftada 2 saat vs. gibi seçenekleri sıkıcı bulmuş olacak ki kendisi de "senede bir gün" diye bir seçenek ekleyip onu seçer. bünyelerde meydana gelen yarılma ve kopma reaksiyonları sonucu tüm günümüz heba olur, o olaydan sonra da lisede bir daha anket yapılmaz.
mrs. polombo isimli hoca için s... seni kolombo demek ve gülmek.
edebiyat öğretmeniyle birleşip piramitler üzerine ticari fikirler üretmek. piramitlerin içinde sütün bozulmaması, mayalandığında yoğurt olması ve kirli su konulduğunda 1 hafta sonra temiz su olması gibi özelliklerinden faydalanmak. keops piramitinde yoğurt üretmek, sfenks piramitini mandıra yapmak, kefrende kirli suları temiz içme suyuna çevirerek damacana su olarak satmak.
çoğu insanın dübürden salladığı anılardır.bir adam sürekli lise anılarını anlatıyosa inanmam arkadaş,dönerim götümü yastıkla konuşurum.
-oooolum sonra hoca bizi çağırdı..demez mi neden derste osbir çekiyon lan? diye..yarıldık biz tabi.
-he canım tamam hasanım serin gel yeğenim.
2 arkadaş aralarında konuşurken birinin siktir git demesini duyan hocanın hıçkıra hıçkıra ağlaması,ben bu okulda küfür duymak istemiyorum,kocamdan dahi böyle bir şey duymadım demesi ve öğrenciler tarafından zor sakinleştirilmesi hoş bir anıydı.
ergen kişinin 3 veya 4 yıl içinde okulda başından geçen anılardır geneli kız temalı olup az da olsa öğretmen temalı anılar bulunmaktadır ilkokul anılarından farkı ise cinsellik içermesidir.
aklıma her geldiğinde içimde büyük çaplı bir hüzün,özlem
yüzümde ufak bir tebessüm oluşturur. anılara sahip insanlarla paylaşılırsa yüzünüzdeki tebessüm kahkahalara dönüşüverir.
arkadaşım yolda gidiyordu kafasına saksı düştü öldüüüü.
gecenin bi yarısı, 10 kişilik arkadaş grubuyla açlığını bastırmak amacıyla okul yemekhanesine gizlice girmek için 3.kattan yaklaşık 2 metre karın üstüne atlarken, karşıda kulaklarını dikmiş bir kurt görüp karda saatlerce gizlenip daha sonra yemekhanenin stoklarını tüketmek gibi tekrar yaşanılası bir olaydı.
o degil de ortaokulda bir ev ekonomisi ogretmeni vardi. oldukca kilolu ve agresif bir bagyandi bu. derste boncuk moncuk vardi elimizde, oldukca gereksiz, sacma sapan bir $ey yapiyorduk. o sirada tahtada ibnelik yapanlari yazmakla mukellef arkada$ da mutemadiyen tebe$ir atarak yaptigim i$e mani oluyor idi. tam o sirada tahtanin diger ucunda haftaya bunlari bunlari getirin diye bir $eyler karalayan hocanin arkasinin donuk olu$unu firsat bilip elimdeki boncuklardan birisini arkada$a dogru firlattim.

elimin ayarini sikeyim afedersiniz.

o boncuk gidip tahtaya carpmak, ordan sekip hocanin gozune vurmak... zaten tamamen sinirden olu$an hoca delirmek... "kim atti onu ulaaaan?" diye cigliklar atmak... benim attigimi kimse gormemek... hoca benim yanimda oturan yuksel adli enayiyi suclu bulmak... yanimda oturan yuksel'i bi guzel dovmek... akabinde benim hayvanlar gibi gulmem... yuksel'in yedigi dayakla kalmasi...

her $ey bittikten sonra, boncugu benim attigimi soyledikten sonra yuksel'in boncuklari gotume sokma cabasi da unutulmaz bir anidir.

ama lisede degildir. ama lise iyidir...
herkesin, istisnasız herkesin, dinlemeyi değil de; anlatmayı sevdiği anı modeli. Çok candır,güzeldir, '' ah ne kahraman ne cesur ne güzel çocuklardık '' dır .