bugün

dönem dizilerine hep bayılmışımdır. giyim, dekor, üslup gibi unsurlar kendimi hiç yaşamadığım o yıllara götürüverir. lakin bu dizinin bir diğer güzelliği de kadın dayanışmasının, birliğinin, beraberliğinin geçmiş yıllarda nasıl karşılandığı ve ne denli güçlükle kurulduğu.
sadece dönem dizisi olmayıp içinde dostluğun ve gerilimin de bol miktarda olduğu ispanyol yapımı dizi.

--spoiler--
-bir kadının en büyük düşmanı nedir? boyun eğmek. bana hep itaat etmem öğretildi.
-tabii bana da.
-bir kadın hep münasip ve itaatkar olmalıdır carlota. ama bir gün aklıma şu geldi, sen kadın değilsin ihtiyacım olanı ne bileceksin?
o yüzden istediği kadar kapıları kilitlesin. ''aklımın özgürlüğüne vurabileceğiniz hiçbir kilit, hiçbir kapı, hiçbir sürgü yoktur.'' virgina woolf söylemiş.
-arkadaşın falan mı? *
--spoiler--
dikkatimi çekebilecek her türlü unsur bu dizide. gerçek aşkın ne olduğu, hayatın aşk anlamında bizden ne beklediği. hangi rolde, nasıl karakterler olunduğu. bir kadın olarak giyim, kuşam, cinsellik, ağırlık ya da hafiflik. bazı sahnelerinde ağlamış, ama çoğunlukla çok keyiflenmişimdir. 3. sezonuna çok kısa sürede geldim. deli gibi sürükleyici.

ayrıca feminizmin ne olduğunu, ne olmadığını gösteren. ve kadınların asla hafife alınmaması gerektiğini buram buram işleyen bir dizi. mükemmel. dizideki erkek karakterler muhteşem. giyimleri zaten dönem olduğundan oturup izlenilesi. efendilik ve zeka dolular.

spoilersız olsun istedim ama söyleyeyim, hayatımda ilk defa bana anlamlı gelen bir grup seks tam da bu dizinin içindedir. elbette anlamı dizi izlendiğinde anlaşılacaktır.
ingilizce ismi cable girls olup 5. Sezonu devam eden ispanyol netflix dizisi. Kadroda vis a vis den tanıdığımız macarena da var.
ilk sezon için yazmak gerekirse vasat bir dizi. Dizi ilk bölümde şöyle başlıyor: Sene 1900'lerin başı, kadınlar çalışma hayatına uygun görülmüyor; gündüzleri evde iş ve çocuklarla uğraşacak, akşamları süslenip püslenip bir mücevher yada süs eşyası gibi erkeklerin yanında boy gösterecek. Ama 4 kadın bu duruma baş kaldırıp tabuları yıkmaya karar veriyor...
Başlangıç böyle iken olaylar farklı yönde gelişip bizim yerli dizilere bağlıyor; aşk meşk oyunları, aldatmalar ve entrikalar ile bölümler ilerliyor ve asıl konu terk ediliyor.
En gıcık ve sinir bozucu şey ise sene 1920 olmasına rağmen arkada çalan 2 binler disko müzikleri. Bir partide o yılların müziği ile dans etmeleri gerekirken dıp tıs dıptıs adeta Britney Spears çalıyor.
ikinci sezona da şans vereceğim yoksa bırakacağım.