bugün

türk mutfagında iyi bir degeri olan süper yiyecek.
(bkz: avrupa yakası şahika)
gaziantep te yiyorsaniz icinde sogan bulamayacaginiz, ama bolca sarimsak katilarak yapilan harika yemek. yaninda taze sogan, turp, tere, maydanoz, biber ve limon eksik olmamalidir.
hasta adamı yatağından kaldırır şifa niyetine haftasonları düveroglunda iki* tanesini dünya üzerinden sildiğim müthiş besin kaynağı.en nefisi antep işi olanıdır ayrıca.
urfa yoresine ait kiyma, sogan, domates ve cesitli baharatlardan hazirlanan vazgecilmez lezzeti olan yiyeceklerdendir.
erişilmesi mümkün olan zamanlarda* "kokar şimdi" diyerek yenilmek istenmeyen, erişim dışı olduğu zamanlarda* da "olsa da yesek" diye hasretle anılan yiyecek.
çatalla lahmacun yiyen insan'ı hayranlıkla izlememe sebep olmuş mükemmel yiyecek. bol acılı, limonlu ve yeşilliksiz yemek daha çok lahmacun yiyebilmenizi sağlar.
türk pizzasıdır. araya ince kesilmiş domates ve ince ince doğranmış marul, kombinasyonu tamamlamış olur.
neden bilmiyorum ama bana hep ibrahim tatlıses'i çağrıştırır.

ikisini de severim.
mecidiyekoyde tesadufen farkettiğim buket lahmacun denen yerde ayrı bi oluyor. (bkz: uludag sozluk reklam ajansı)
bursa beşevler'de urfa sofrası 2 adlı yerde mükemmel yapılan yiyecek.
arapça et-hamur.
zor zamanlarda kolay bulunan çakma türk pizza türü.
allhın bir lütfu.
gece vakti aklıma düşüp, midemle beynim arasındaki savaşı kazanan lezzet.
ah keşke burda olsan.
önce limonlasam, salatayı araya koysam, kıvırsam, kıvırsam , kıvırsam...
çıtır çıtır yesem sonra, doymasam bi tane daha alsam...

(bkz: yemiş kadar olmak)
(bkz: öz urfalı)
ince açılmış ve içine limon sıkılmışı mübah olan rafine gıda. yalnız alışageldiğimiz üzere, üzerine ayran içmek taze hamuru iyice şişireceğinden iyi bir kavalye değildir.
Arapça'da 'acin' yoğrulmuş... 'lahm' ise 'et' demektir. Lahm-i acin: yoğrulmuş et...
şükretmek için üç neden;
lahmacun
lahmacun
lahmacun.
soğumadan tüketilesi gıda.
çevresinde hiç kedi bulunmayan yerler lahmahcun fırınlarıdır, neden acaba ? *
ertesine en az bir bardak çay içilmezse bünyede rahatsızlık yaratır. çay, lahmacunun ağızda yarattığı bütün baygınlığı aldığı gibi mideyi de bastırır nitekim.

çay içildiğinde allah'a şükretme sebebidir.
lise zamanında ders kaynatma aracı olarak kullandığımız yiyecek. öğrencilerini zorla conversation yapmaya zorlayan ingilizce hocasından fena intikam alınmıştır. öğle arasında sınıfça en kokulusundan, bol soğanlı lahmacunlar söylenir. tüm pencereler kapatılıp gülüş bağrış içinde lahmacunlar yenir. öğle arası bitip de çırlak sesli ingilizce öğretmeni sınıfa girdiğinde karşılaştığı ağır kokulu manzara karşısında tiz çığlıklar atar, "naptınız siz hayvanlar" diyip koşar adım sınıfı terkeder. kimse zorla jane olmak zorunda kalmaz.
en nefis lahmacun gaziantepte yapılan lahmacundur. malzemesi evde hazırlanır ve pide ekmek yapan fırına gönderilir, gelişini beklemek sabır gerektirir, lahmacun dolu tepsi gelince hemen masaya konur ve soğutmadan yenilir, tabi arasına közlenmis patlıcan sarılır, limon sıkılır dürüm yapılıp yenir.
son on yıl içerisinde hiç gerçek lahmacun yiyemediğinizi biliyor muydunuz?

çünkü yediğiniz lahmacunların içerisinde bir gram bile kıyma yok!

peki üstündeki kırmızı şey nedir diye soracak olursanız ne siz sorun ne ben söyleyeyim.

biz bunu hakediyor muyuz ey millet? tepkini koy, lahmacun yeme!
ülkemizde lahmacunu ekmeğe sarıp yiyen insanlar görülmüştür.