bugün

DENiZ YILDIZI

Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden
bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder
gibi hareketler yapan birini görür.
Biraz yaklaşınca , bu kişinin sahile
vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir
adam olduğunu fark eder. Genç adama yaklaşır:
- Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?
Genç adam yanıtlar;
- Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek.
Onları suya atmazsam ölecekler. Yazar sorar;
- Kilometrelerce sahil , binlerce denizyıldızı var.
Ne fark eder ki?
Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı
daha alır, okyanusa fırlatır.
- Onun için fark etti ama...
Toparlayamıyorum.
"Türkiye."

2016 yılının en acıklı hikayelerinden biri.
Her şey rüya aslında hepimiz komadayız.
11 dakika

Yaşlı adam kahvaltı masasından kalkıp elini ve ağzını yıkamak için banyoya yöneldi. Mutluydu, her fırsatta kendisini ne kadar çok sevdiğini söyleyen ve onu öpücüklere boğan genç bir karısı vardı. Ona güzel yemekler yapıyor, hizmette ve saygıda kusur etmiyordu. Ömrünün sonbaharı huzur ve heyecan içinde geçiyordu. Yılda iki kez karısıyla yeni ülkeler görmek için yurt dışına çıkıyor, yeni kültürlere tanışıyordu.

yaşlı adam aynaya baktı, Yüzündeki kırışıklıklar, gözlerinin etrafındaki çizgiler ve ağarmış bıyıkları ruhunun gençliğini öldürememişti. ıslıkla Bir türkü tutturup mutfağa doğru yürümeye başladı. Karısı bulaşıkları yıkıyordu.
Arkadan karısına sarılıp onu öptü.

- Kolay gelsin aşkım.

- sağ ol hayatımın anlamı.

Koridordaki vestiyerin üzerinden gözlüğünü ve gazetesini alıp salona doğru yönelirken Aniden kalbini tutarak yere yığıldı. Ölmüştü.

Karısı 40 yaşındaydı ve hemşireydi. Sakin bir şekilde biraz da heyecanla 80 yaşındaki kocasının nabzına baktı ve öldüğünü anladı.

Aniden parmak şıklatıp kocasının cesedi başında bir ankara türküsü söyleyip oynamaya başladı.

"Öyle diyon böyle diyon
Derdin nedir söylemiyon
Zambara mı? Zumbara mı?
Sen de mi oldun Ankaralı"

Zümrüt hemşire, mutfaktaki sandalyeye oturdu ve bir sigara yaktı. Kendi kendine miras hesabı yapmaya başladı.

" etiler'de bir apartman, ayvalık'ta bir yazlık ve 100 dönüm arsa, istanbul'da 5 adet taksi plakası, hepsi benim, hepsi benim...

Aniden yer sarsılmaya başladı. Zümrüt Hemşire ile emekli hakim Salih bey'in evi en alt katta bulunuyordu. Büyük istanbul depremi sonunda istanbul'u vurmuştu. Ev büyük çatırtı sesleri eşliğinde yıkıldı.

Salih Bey ile zümrüt hemşire 3 yıllık evliydi. Enkazdan ikisinin de cesedi çıktı.

Zümrüt hanım'ın sevinci sadece 11 dakika sürmüştü.
satılık bebek eşyaları.
Hiç kullanılmadı.
''Veni, vidi, vici.''

Julius Sezar