kılıçdaroğlunun başörtüsüne özgürlük getirme vaadi

ilginç bir vaaddir. sanırım bu söylemle türkiye de çoğunluğu oluşturan muhafazakar kesimden destek bulmayı umdu. ama olmadı sayın kılıçdaroğlu.

birincisi halk, sizin de imzanızla anayasa mahkemesine giden ve iptal edilen türban değişikliğini unutmadı.

ikincisi katı bir ideolojik tavır alarak türban yasağı gibi bir yobazlığın kalkmasına engel olan anayasa mahkemesinin yapısının değişmemesi için halktan 'hayır' oyu istiyorsun. sen türban değişikliği yapacağın zaman bu zihniyetteki anayasa mahkemesinin türban yasağın kalkmasına izin vereceğini mi sanıyorsun.

kof bir vaatdir... bunlar eskiden yolda kadınların çarşaflarını yırtıp atıyorlarmış güzel bir sindirmişler halkı. daha sonra herşey normalleşmeye başlarken erbakan ortaya çıkmış ve bu işleri kaşımış sorun yapmış. irtica mirtica diyerek tekrar darbeye zemin hazırlamışlardır. enson tehlikenin farkında mısın diye tantanalarla muhtıranın elektronik halini yaratmışlardır...

meclise kanun teklifi getir böyle bir özgürlüğün yolunu sen aç. akp zaten dünden razı... yok başa geçecekteee, kanun yapacaktaaa ölme eşşeğim ölme...

özet: bunlar anayasaya başörtüsüne kısmen özgürlük sağlayacak yasayı anayasa mahkemesine götürmüş ve engellemişlerdi... bunlar hep böyle...hep...

başörtüsü imal eden tekstil fabrikaları kapatılırsa önemli bir adım atmış olur.

her mahallede ikna odaları kurulur, bu da ikinci adım.

chp kadın kolları üyeleri her eve girip buldukları baş örtüsü ve çarşafları yırtarlar, bu da üçüncü adım.

önüne dev aynası konulmuş bir cüceden çok şey beklememek gerek.

yaparsa büyük iş çıkarmış olur, ama nasıl yapacak orası muamma.

başörtünün içindekine özgürlüğün ne zaman geleceğine ilişkin bir şey söylemeyen vaat.

'belki başörtülü kardeşlerimiz başörtü takmayacaklardır' diyen biri ... çözer sorunu. vizyonsuzluk tavan yapar anca. bitti.

katıldığı pogramlarda chp hükümeti başörtüsü sorununu çözecektir diye bağırması üzerine bir gencin yani insanlar başörtüsüyle üniverseteye girebilecek mi sorusuna cevap veremeyip sadece sorunu çözeceğiz demekle yetinen bir kişinin iyi niyetinden şüphe ederim.

bu ülkede çözülecek bir sorun vardı onu da ben çözdüm ulan diyebilir yakında.

(bkz: gölge etme başka ihsan istemez)

elini tutan yok arkadaşım ver meclise teklifini çıkartın ne gerekiyorsa. ama sonra bizi kandırdılar diyip aym'ye başvurursan bu millet çok pis dalar sana haberin olsun.

akp'ye bi tuzak daha kurarım da partiyi nasıl kapattırırım derdindeysen bsg.

kesinlikle yerine getireceğine inandığım boş bir vaattir. boş vaatlerin hepsini yerine getirmişliği vardır. kesinlikle aday olmayacağım dediğinde anlamıştım ben zaten.

(bkz: çözerse götümü siktirecem)

(bkz: dejavu) geri viteslerini çok gördük.

hadi ordan ... hadi ordan...

aman önder sav abisi söylediğini duymasın çok kızar sonra.

(bkz: dini siyasete alet etmek)
(bkz: halkı saf zannetmek)
(bkz: pirim yapana atlamak)

çözmek derken zorla çözüp milletin kafasından çıkarıp atmayı kastetmiştir ancak o, merak etmeyin.

ya bu adam batıyor konuştukça, önder sav neden çekmedi hala ipini? 2. kemal filan diyen zevzekler bile kapattı çenesini oturdu, bunu konuşturtuyorlar hala.

kılıçdaroğlu'nun çözümü: herkes başını açsın ortada sorun kalmaz.

(bkz: aferin iyi düşünmüşsün)

sayın kılıçdaroğlu başörtüsü yasağını kaldıracağım dedi. ardından sayın başbakan ise : "başörtülü kızlarımız inancından dolayı okumak istediği üniversiteye girememişti. 2007 yılında mhp ile birlikte 411 oyla anayasa değişikliğini parlamentoda gerçekleştirdik. o arada ana muhalefetin lideri çıkıyor diyor ki, 'başörtüsü sorununu ben çözerim'. kim diyor, sayın kılıçdaroğlu. inandınız mı? bunu anayasa mahkemesi'ne kim götürdü. chp götürmedi mi? anayasa mahkemesi'ne giden yazıda sayın kılıçdaroğlu'nun imzası yok mu, var. dürüst olun, dürüst. o zaman destek verseydiniz de türkiye'nin böyle bir sorunu kalmasaydı."
acaba gerçekten kılıçdaroğlu bu sözlerinde samimi? burdan bakılırsa pek de öyle değil gibi duruyor. peki ya chp liler ne düşünüyor bu konuda?

evet ortada garip bir çelişki söz konusu. ilerleyen günlerde neler olacağını hepberaber görücez.

kılıçdaroğlu'nun değişik kesimlerden oy kapma çabalarının göstergesidir. Klasik memur yapısındadır kendisi. Siyaseti de diğer her şey gibi 70'lerden kalmadır.

kemocanların değerlendirme yapmaya korktuğu vaattir.

"şimdi bir kere özgürlük nedir buna karar verelim. bunu tartışalım." diye zırvalayıp, sonra da şimdiye kadarki dansöz tavrına devam ederek kurtulacağı vaaddir.

ulan bunu da vaad edeyim de sonra kazanamayınca, o yüzden oldu demeyeyim diye ayak üstü ettiği vaaddir. iki gün önce "belki baş örtülü kızlarımız başını açar" diye dahiyane çözüm sunan tahsildaroğlu bugün de bunu söylemektedir. iki gün önce imzayı at anayasa mahkemesine git şimdi bunu söyle. kim inanır senin samimiyetine?

akp laiklik için tehditti hani. ağzınızdan düşmüyordu. bu anayasa teklifini 411 oyla geçirdiklerinde laiklik elden gidiyordu, şimdi ne oldu? hani diyorsun ya tahsildaroğlu..yiğit ol! oy alayım diye ne yapacağını şaşırdın, arkandan esen rüzgarda kalmadı şimdi çırpınıyorsun.

zaman makinesi bulmuş ise ciddi olarak değerlendirebileceğimiz bir vaattir.

şöyle ki efendim tarih boyunca chp'nin halkımıza yaptığı hainliklerin gerçekleştiği tarihlere gidip o tarihlerdeki genel başkanlara "ben 2010 yılından geliyorum partinin 2010 yılındaki genel başkanıyım, siz bu hataları yapmayın, bu hatalarınız beni hep köşeye sıkıştırıyor" diye uyarıda bulunması ve dediklerini yaptırması halinde sorun çözülecektir.

tabii 27 nisan muhtırasından sonraki dönemde kendisini bulup ne diyeceği merak konusudur.

yemezler gundi kemal yemezler diye cevap alacagı vaattir", sen önce kaysı üreticilerinin işine yarayacak anayasa yap.

her zamanki gibi koca bir yalandır. bir süre sonra her zamanki gibi inkar yoluna gitmekten başka çaresi yoktur.