bugün

Kütüphaneler tüm halkın kullanması için yapışmış ortak kullanım alanlardır. isteyen istediği şekilde kullanır, istediği çalışmayı yapar. Sırf dergi okumak için kütüphaneye gidiyorum bazen.
kepesese'ye hazırlananlara çok yüklenmeyin. onlar bu toplumun küçük emrahlarıdır.
Kpss çalışanı anlarım ama ygs lys çalışanlara ben de gıcığım. Bir de bunlar kütüphanenin en güzel köşelerini kaparlar ve grup halinde gülüşe itişe çalışırlar. geçen bunlar yüzünden tadım kaçtı okuduğum kitabı bıraktım çıktım kütüphaneden. Gidin başka yerin içine edin.
Ne yapsın anasını satayım? Adam öğretmen olacak. Bu hayatta herkesin talihi yaver gitmiyor, birçok arkadaşım var kardeşlerini okutmak zorunda olan. Ailesi o çocuğa bel bağlamış, bu adam üniversite son sınıfa gelmiş, bir de 3-4 sene kendine iş kurmayı mı bekleyecek? Akademisyen olmak için masrafa mı girecek birkaç sene daha? Kütüphane kurallarından haberdar değilse, dikkatinizi dağıtıyorsa gider insan gibi uyarırsınız, onu da bir tek kpss çalışan yapmıyor. Ben kütüphane müdürünün odasının kapısını açıp bağıra çağıra telefonla konuştuğunu duydum. Bugün de konuşursa yerimden ikaz edeceğim, yani ben de bağırarak sesimi duyuracağım. Siz de yapabilirsiniz.

ikin bir konu da şu: KPSS'ye çalıştığını nereden biliyorsunuz? Ben PDR'yi bitiriyorum bu sene. Şu aralar ALES'e çalışıyorum. Siz beni kütüphanede Türkçe çalışırken görseniz "KPSS çalışan mal" muamelesi yapacaksınız. Ben kpss de çalıştım, gene çalışacağım. Bu işlerin sınavsız olduğu ideale daha yakın sistemi ben de isterdim. Ama şu an mülakat dahil bin türlü adaletsizliğin içinde elimden gelen en adil yolla okul psikolojik danışmanı olmaya, sonra da yapabilirsem yüksek lisans yapmaya ve akademisyen olmaya çalışacağım. Ne kadarını yaparım bilmem, ama ne kadarı olursa olsun şerefimle çalışıp şerefimle kazanacağım. Belki öğretmenlere göre üst kademede gördüğünüz o akademisyenlerin 3 kuruş için ne taklalar attığını, milli eğitim müdürlüklerinde "müdürüm stajyer müdürüm stajyer" diye yalvardığını biliyorum. Bu mu prestijli meslek elemanı? O akademik ortamlarda daha neler neler dönüyor! Benim kafamda insan yetiştirilen meslek grupları arasında dönen adaletsizlik bakımından din öğretimiyle akademisyenlik zirve için yarışır. O din öğretiminde de hep belli dernekler milli Eğitim müdürlüklerine görevlendirmeler vs için sürekli isim görürür.

Neyse, bunlar ayrı konular. Biraz önyargısız olun, kendiniz yine ne namussuzluk yapıyorsanız yapın da en azından mesleğini hak ederek kazanmaya çalışanlara laf etmeyin.