bugün

Herkes Sıçıyor Diye Sıçmayalım o zaman.Adam Sırf Herkes okuyor diye şu eseri beğenmemiş.
kitabın yanına kahve fincanı koyup resim çekip sosyal ağlarda paylaşınca entelektüel olunduğunu zanneden ergen itemi. bu grup tarafından abartılmış bir kitaptır. hatta bu grubun üyeleri birazdan bu entrymi eksileyecekler, e haklılar sonuçta kutsallarına dil uzattım. ezikler sizi.
hayatında hiç karşılıksız sevmemiş, buna mukabil köpek gibi özlememiş, yüreğinde şerha şerha şerha acı hissetmemiş vatandaşların okumaması gereken kitap. ama ne hikmetse nerde bi gamsız, kayıtsız, benmerkezci ve küstah insan var hepsi bunu okumuş. onların henry miller okumasını umuyordum. okuyun ne demek istediğimi anlarsınız.
"insanlar birbirlerini ne kadar iyi anlıyorlardı... Bir de ben bu halimle kalkıp başka bir insanın kafasının içini tahlil etmek, onun düz veya karışık ruhunu görmek istiyordum. Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!.. Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?"
(bkz: Sabahattin Ali)
ön yargılı yaklaşılması çok muhtemeldir çünkü kitabın içeriğinden çok instagramdaki fotoğrafları biliniyor. lakin güzel bir kitaptır, tavsiyemdir.
denince aklıma madonnadan çok jfk nin metresini getiren kitap ismi.
Baloooooooooooooooon.
Türk edebiyatındaki en başarılı karakter tahlillerinden birinin yapıldığı nadide Sabahattin Ali romanı.Tüm o kitabı sanırım şu cümleye sığdırabiliriz kanımca.
Asıl ben, otuzbeş seneye yaklaşan ömrümde, ancak üç dört ay kadar yaşamış,sonra benimle alakası olmayan manasız bir hüviyetin derinliklerine gömülüp kalmıştım.
sebahattin ali'nin alengirli tasvirlerinin bolca bulunabileceği kitaplardan biri.

konu güzel akıyor ama tasvirler yoruyor beni.
Ne denilebilir bu kitapla ilgili. Sadece şu kelime geliyor aklıma "Harika".
instagramda kahve ve eskitilmiş filtreyle görmekten yorulduğumuz Sabahattin ali romanı.hatta benim en sevdiğim kitaplarından biri.ama o da her yerde artık.keşke cidden değer verilse popülerliğinden faydalanma çabasından ziyade.bu yüzden paylaşan herkese Sevdiğimiz bir şeye de el atmayın demek istiyorum.
instagram'ın "okuyan Türk gençliği temsili" fotosu olan kitabı. Bir de arka planda yağmurlu havada, pencere arkasına kahve dolu fincanla birlikte bu kitabı masaya koyarsak entelektüel oluyormuşuz.

Denemedim de işe yarıyormuş galiba.
son zamanlarda kupa bardak, kareli battaniye ile birlikte instagramda paylaşılmak üzere dekor amaçlı kullanılan kitap.
ilk elime aldığımda kitabı, ne ince bir kitap demiştim. 1 saatte biter.
Alışmışız 400-500 sayfalık kitaplara tabi. Sonra bir başladım tasvirler başdöndürüyor, yoruyor tökezleyip kalıyorsun ama biten her bir sayfa enfes bir tad bırakıyor damakta.. Okuyunuz okutunuz efendim.
Dili son derece akıcı olan bir kitap. Bence herkesin okuması gerekiyor.
okuduğum kitaplar arasında en beğenmediğim kitaptır diyebilirim.

zamanının en iyisi olabilir. tasvirleri mükemmel olabilir. konusu ve kurgusu çok bayat.

bunun sebebi kitabın konusu ile alakalı tonlarca film ve dizi çekilip sahifelerce kitap yazılması olabilir.

abartılmış bir kitaptır.

şahsi fikrimce. ve kitabın sonundaki olay çok baştan belli ediyor kendini. dediğim gibi aynısından tonlarca örneği olması sebebi ile olabilir.
sabahattin ali'nin bu ''eşsiz'' romanını okuyup da puder'e aşık olmayan, romanı günlerce yaşayıp puder'in o anda nerede, ne yaptığını, kiminle olduğunu düşünmeyen bir erkek var mıdır? sanmıyorum, yoktur. ayrıca raif efendi'yi de düşünüp kendi erkekliğini, daha doğrusu adamlığını tartmayan erkek de yoktur. fakat acı gerçek şu ki: ne biz raif olabiliriz ne de puder'imizi bulabiliriz. sabahattin ali romanda mükemmel bir ''kadın insan'' portresi çiziyor, aşık olmamak mümkün değil. bizleri yaralayan şey; gerçek hayatta böyle bir kadının karşımıza çıkmayacağı düşüncesi değil, böyle bir kadının hiç olamayacağı. aşkta mükemmel iki insan,,, ortaya mükemmel bir aşk çıkarıyor. bu aşkta her şey var; sürprizler, kararsızlık, samimiyet, ihtiras ve ölüm... yine puder geldi aklıma...

sen mecnun musun da leyla'yı arıyorsun?
madem bu kadar çok okunuyor demek kimse gerçek aşkları ıskalamıyor; herkes cesurca kararlar alıyor.

geçiniz bunları... götümüzle okuyoruz.
Kahve , kitap , manzara temalı instagram fotoğraflarındaki kitaptır.
Güzel bir kitap ama yanlış ellere düşüyor sonra soğuyoruz.
Hayatım da 2 kere okuduğum nadir kitaplardan.Sabahattin Ali'nin edebi değeri olan en iyi eserlerinden.

görsel
Kitap içli, evet insanın icin de olur mu ya diyen bir his bırakıyor. Ama bu kitap öyle sağda solda anlatilabilecek bir kitap degil içine atılacak duygularla bitiyor. Sağda solda Anlatılıyor çünkü sadece kız avlama sanatı artik. Ben de bu duruma ayar oluyorum.
Sabahattin Ali'nin en beğendiğim eseridir.
Bundan 5 sene önce falan bu kitabı okuduğumda pek etkilenmemiş olmalıyım ki durmadan denk geldiğim maria puder ismi bana hiçbir şey çağrıştırmıyordu. şimdi kiminle edebiyat muhabbetine girecek olsam 'bu kitap bir harika' dostum diye yapıştırıyor. her yerde aynı isimleri görüyorum. kitabın toplumsal yanını bırakıp tamamen aşka odaklanan kitleyi anlayamıyorum zaten.

ayrıca çok daha iyisi için:
stefan zweig - bilinmeyen bir kadının mektupları
güncel Önemli Başlıklar