bugün

ataturk mecliste bu sozu soyledikten sonra sesler yukseldi ardindan
ataturk:efendiler efendiler diye milletvekillerini uyardi.
"burjuva, "köylü milleti"nin efendisidir" lafının yandan yemişi.
bir asagilama kelimesi olarak koylu demek durumunda söylenecek en güzel söz.
ulu önder'in her konuda olduğu gibi burjuva sistemine de giydirmiş olduğu sözlerden biridir.köylüleri aşağılayan zavallılara verilebilecek en sağlam cevaptır.
unutulmuş, ezilmiş ama gururlu köylüyü oy için değil, gerçekten sevmiş olan tek lider herhalde atatürk'tür.
atatürk'ün sözleri, bir kontekst içinde farklı bir anlam ifade eden fakat tek başına çıkarıldığı zaman çok farklı manalara yorumlanabilecek sözlerdir. bu yüzden atatürk'ün bir konuşma esnasında, nutukta sarfettiği cümleler tek başlarına cımbızla çekilip sömürülmüştür. bu cümle de zamanında her ne kadar köylüye değer verme çabası gütse de aslında atatürk'ün önderlik etmediği, cumhuriyet sonrası kurulmak istenen monarşiye isim bulma çabası olan kemalizmin temel düsturlarından birisidir. fakat; köylü köyünden çıkmadığı sürece.

köylüyü milletin efendisidir ama köyünde kaldığı, kendisini eğitmek için şehre akın etmediği, iktidara oynamadığı sürece milletin efendisidir. ne zaman ki takke düştü ve kel göründü, milletin efendisi köylü, başörtülü köylü kızı efendi efendi köyünde oturmak yerine üniversiteye gitmeye karar verdi, iktidara ortak oldu, işler değişti. rejim sorunları altında sorunlar ortaya çıkmaya başladı, başörtüsü türban adı altında sorun haline getirildi. artık o köyle milletin efendisi değildi, çünkü gözü açılmıştı.
Atatürk ün Bulgaristan da ateşelik yaptığı zamanlarda bir gün gider bir pastaneye oturur.tam o sırada içeri üstü başı pek iyi olmayan bir köylü girer.ve garsonu çağırıp siparişlerini verir. aradan bir az zaman geçince pastane sahibi gelip köylüye ordan gitmesini ona hizmet edilmeyeceğini söyler. bunun ardından köylü şunları der:eğer benim ürettiğim buğday olmasa un olmaz. eğer un olmazsa senin burada ne pasta olur ne de başka şey batarsın. yani ben olmazsam sen de olmazsın.bu sözlerin ardından pastane sahibi söyleyecek bir şey bulamaz ve gidip köylünün istediklerini getirtir.
Aradan uzun yıllar geçer Atatürk Türkiye cumhuriyetini kurmuştur.bir konuşma esnasında bu olay aklına gelir ve köylü milletin efendisidir cümlesini kurar. yaşadığımız zamandan biraz geriye baktığımızda köylünün milletin efendisi olduğunu bilen hatta bunu tecrübeyle sabitleyen birinin kurduğu bu ülkede ne yazik ki bunu unutanlar çoook!!!
doğru söze ne denir.
evet köylü milletin efendisidir. senede toplam 20 gün çalışır. ekim ayı buğdayı eker yatar, taaa mayıs-hazirana kadar. kahvede dedikodu yapar. ve devlet bize yardım etsin, destek olsun diye bağırır. oyunu bileziğe bilemedin çaya satar. *
doğrudur tabi, efendi çalışırmı hiç??

edit: sözüm malesef ülkemizin geneli için. sabah gün ışığı ile kalkıp, 3-5 dönüm arazi ile 100 dönüm arazisi olan köylüden fazla değer üreten köylülerimizde mevcuttur. ama onların sesi fazla çıkmaz, çünkü onlar kahvede oturmaktansa tarlada çalışırlar.
toplumu oluşturan bireyler ise köylü de milletin efendisidir doğal olarak.
orjinali arapça olan atasözü: köylü şehirlinin efendisidir.

Buradaki "efendi" sahiplik anlamında değil, edep-adap anlamındadır.
annem gilin köyüne özal yönetimi zamaninda bir bakan tarafindan acilan fabrikanin duvarinda yazan yazi. sonralari fabrika kullanilmamis ve askeriye tarafindan el konulmustu.
göt sıkışması ile yakından alakalı bir sözdür, turnusol kağıdıdır benim için.

birilerinin götü sıkıştımıydı anla ki köylü milletin efendisi diyecektir ve kesinlikle seçim arefesidir. meydanlara inince her siyasi nedense köylü çocuğu olduğunu hatırlayıverir. hükümet ederken hiç gübre fiyatları ne ola, hibrit tohumlar kaça gide diye sorular gelmez akıllarına. oğlum puştluk bu sizin yaptığınız, iki yüzlülük lan, dallamalık, lavuk pokemonluk, dansöz sertaç ortaçlık dediniz mi kötü olursunuz haaa, dikkat edin! faşist olun gı sakın ha "köylü milletin efendisidir".

insan efendisinin götüne sulanır mı? büyük çoğunluğunu efendilerinden aldığı oylarla iktidara gelip iktidarın imtiyazlarını efendileriyle değil de tüsiadla paylaşır mı? ne biçim kölelik lan bu.
siyasi anlamda sosyolojik olarak zamanının ötesine geçememiş devrimsel sarf cümlesi. efendilik kavramının bile bu kadar esnetilip yamultulduğu var sayılırsa yüklenen anlamı saf ve temiz kalplilik olarak değerlendirildiğinde ulvi bir teması olduğu düşünülebilir. bu noktada kendini toprağa ve üretime adamış alt kültür komünlerinin ahlaki yapısının efendilik boyutunda sosyal dışavurumu olarak değerlendirildiğinde yürek okşayıcı ve değer verici bir cümle olsa da. beyefendilik gibi idolik bir imgenin asla sosyal açıdan dışavurumu olarak görülemeyeceği kesindir. bu sözün yazıldığı ve sarfedildiği dönem itibariyle asla bir işçi sınıfının oluşamadığı, burjuva sınıfının da kronolojik olarak tasviyesi an meselesi olan gayri müslimlerden oluştuğu göz önüne alınırsa ve aslında monarşiyi yıkan hareketin efendi ve itaatkar olan o köylü tabandan değil de militer kıyafetleri ile o efendi topluluğa -öykünerek onun uğruna onun selameti için- yıllarca minnet besleyecek olan silahlı güçler tarafından yapılmış olması ulusal cumhuriyet tarihimizi pek sıradışı kılmaktadır. rock felsefesinin anadolu kategorisinde tekrar değerlendirilmesi de bu noktada vücut bulur. islamiyetin cehennemi ve cihadı meşru kılan arabik cehaletinde bile "ne olursan ol gel" diyen anadolu islamiyeti köylülüğün en efendi tezahürüdür aslında tanrıya karşı. asla kirletilemez bu coğrafya bu yüzden. ancak en fazla "efendi" olarak değer bulur ki..bu da bir milletin kendisidir.
önce elinden varı yoğu alınır; yetiştirdiği ürünler para etmez, yetiştirdiği hayvanı alan bulunmaz. köyünde kıt kanat geçinirken bir miktar teşvik primi verilir kendisine ve tabi soğuk kış aylarında iki torba da kömür...
yıllık gelir hesaplanırken gelir dağılımına bakılmaksızın içine köylüsü de büyük sermaye sahipleri de katılarak toplanır, nüfusa bölünür. geliri artsın diye. (şerefsizliktir köküne kadar)
şefkatlidir sever vatanını, darılmaz
askere önce o gönderir evladını
onun çocuğu şehit olur, taş basar yüreğine bir kez bile isyan etmez.
ona kalan sadece ama sadece nasırlı elleridir.
atatürk'ün söylediği bu söz O'na layık olan sıfattır.Olması gerekendir.
ama gerçekte o:
'' öz vatanında parya'' dır.
önümüzdeki dönemde suriye sınırında'ki 185.000 dönüm arazinin peşk... öhöhöhöm verileceği israil şirketleri için güncellenmiş sözdür.

artık o israil şirketleri kimin efendisiyse...
geçirdiğimiz ara devreler de dahil olmak üzere tüm hükümetler için;

bir erdoğanlar atasözü der ki;

''köylü milletin kölesidir''*
atatürk ile atatürkçüler arasındaki farkı anlatan önermedir. artık köylü çobandır ve bir çoban ile atatürkçünün oyları eşit olmamalıdır. aysun kayacı
içi boşaltılmıştır bu cümlenin. türkiye' de köylü milletin efendisi ne zaman olur?
cevap: her seçim döneminde. seçimden sonra herşey eskiye döner tekrar. eski ayaklar yine ayak olarak kalır, eski başlar yine eski baştır. zira nasıl olsun ayaklar baş, kıyamet kopar.
günümüzde geçersiz olan söz.

(bkz: anani da al git buradan)
atatürk' ün bu halka ne kadar değer verdiğini ve saygı gösterdiğini kanıtlayan sözdür, köylü milletin efendisidir. sanayisi olmayan bir toplumda yeraltı zenginlikleri yabancılara peşkeş çekilmiş bir ülkede köylü milletin efendisidir, elindeki güçle toprakla besler bu ülkeyi, büyük önder bu sözü söylemeden yüzyıllar önce ve bugünlere getirir. ismini bile verdiğimiz afyonda yasaklar afyon ekimini baba lakaplı fötr şapkalı namuzsuzlar ve uzantıları cebini doldursun diye. bugünmü tarım ülkesiyiz evet buğday ithal ediyoruz tarım ülkesine.
tarımın ve tarım yapan insanların bu ülkenin geleceği olduğunu vurgulayan söz. ama ne acıdır ki ülkeyi yönetenler bu sözün özünü anlayamamış atatürk'ten bu yana ve bizler toprağından bereket fışkıran bu ülkede ithal buğdayla beslenir hale gelmişiz. küresel ısınma bahanelerini bıraksak iyi olur diyorum, israil çöl topraklarında yetiştirdikleriyle dünyayı doyururken bu bahaneler hiç inandırıcı olmuyor.
vatan hainliğinden idam edilmiş menderes kişisinin tanımadığı ve ezdiği kavramdır.
zira bu kişi köy enstitülerini kapayarak köylüye en büyük darbeyi vurup amerikan emperyalizmine en büyük hizmeti etmiştir.
maalesef gerçek olmayan söz. onun bunun ya da şunun ezdiği değil herkesin ezdiği, küçük gördüğü, aşağıladığı köylüdür. köyden geleni, küçümsemek artık adet olmuş yurdumun şehir görmüş züppelerinde.
bilmez ki yaşamını sürdürmesindeki ana faktörlerin onun elinden çıkan sebze, meyve, ekmek ile karnını doyurduğu.

(bkz: insan her şey olsun ama nankör olmasın)
kapıcılara hep efendi denmesiyle doğrulan söz