bugün

Efendim vatana yapılmış en büyük ihanetlerden biridir. Yararları için ne olur zahmet buyurup okuyunuz; 1940-1946 arasında köy enstitülerinde 15.000 dönüm tarla tarıma elverişli hale getirilmiş ve üretim yapılmıştı. Aynı dönemde 750.000 yeni fidan dikilmişti. Oluşturulan bağların miktarı ise 1.200 dönümdü. Ayrıca 150 büyük inşaat, 60 işlik, 210 öğretmen evi, 20 uygulama okulu, 36 ambar ve depo, 48 ahır ve samanlık, 12 elektrik santralı, 16 su deposu, 12 tarım deposu, 3 balıkhane, 100 km. yol yapılmıştı. Sulama kanalları oluşturularak enstitü öğrencilerinin uygulmalı eğitim gördüğü çiftliklere sulama suyu öğrenciler tarafından getirilmişti.
Bunlar fiziki yararları bir de şuna bakınız; . Bu okullar Demokrat Parti döneminde 27 Ocak 1954'te kapatılmıştır. Kapatıldığı 1954 yılına kadar Köy enstitülerinde 1.308 kadın ve 15.943 erkek toplam 17.251 köy öğretmeni yetişmişti. Fakir Baykurt, Ümit Kaftancıoğlu, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Pakize Türkoğlu, Hatun Birsen Başaran, Ali Dündar, Mehmet Uslu ve Dursun Akçam gibi önde gelen yazarlar ve düşünürler bu okullarda yetişmişlerdir.
Ve kapanma süreci ise tipik bir Türkiye klasiği olarak din ve toplumsal değerler bahane edilerek yapılmıştır; ABD, Truman Doktrini ile yardıma başlamıştı ama karşılığında Türkiye'de serbest seçimlere dayanan demokrasi düzeninin yerleştirilmesini ve Milli Şeflik, "5 yıllık kalkınma planları" ve "Köy Enstitüleri"leri gibi Sovyet sistemine benzer uygulamaların kaldırılmasını talep etti. 1945 yılında Köy Enstitüleri hakkında komünistlerin, dinsizlerin yetiştiği fuhuş yuvaları olduğu söylenerek saldırı kampanyaları başlatılmıştı. Parlamentoda bütçe görüşmelerinde milletvekili Emin Sazak'ın Köylere giden enstitü mezunları kendilerini birer Atatürk zannediyorlar demesi üzerine Hasan Âli Yücel, Bu çocukların her birinin birer Atatürk olması temenni edilir şeklinde cevap vermişti.

Tamamını okumaktan aciz yazar için son söz yerine; bu okulları kapatarak hepimizin günahına girdiler. Bir halkın geleceğini boğdular ve asla bitirilemeyecek bir cehalet girdabına soktular. Açılması devrimci ve inanılmaz bir fikrin ürünü kapanması ise gerici ve vahşi bir cehaletin sonucudur.
Demokrasi şehidi! adnan menderes'in halka attığı kazıkların en büyüklerindendir.
Son Enstitülülerin de ölmesiyle bitecek olan bir devir. Ama neden ve kimin emri ile kapatıldığını bilmek önemli. Menderes bugünkü kürt coğrafyasından devletin çıkmasında ve iç anadolu köylerinin de cahil kalmasından sorumlu kişidir.
Köy enstitülerini kapatmak

koreye yüzlerce,binlerce subay göndermek

işte bunların hepsi,Amerikan uşağı Adnan Menderes ve ekibinin,laik,Atatürkçü Türkiye Cumhuriyetini yıkma çabalarıdır..

işte bu milletin adamı ,demokrasi şehidi diye adlandırılan bu vatan hainleri bu dünyada cezalarını buldukları gibi inşallah öbür tarafta da cezalarını bulacaklardır...
patatesi bile dışardan alır hale geldik. uzun vadeli bir plandı. dışardan yıkamadılar içerden bitiriyorlar. şimdi son aşamaya geldiler. topsuz tüfeksiz ülkeyi ele geçirdiler neredeyse.
akpnin ataları yaptı iste hep. torunlarıda sonumuzu getirdi.
Türk milletinin başına gelen en büyük ikinci felakettir.
ilkini herkes biliyor...

Şu an yanlış bilgi bu coğrafyadan öteye gelemeyecekti.
Ama görüyoruz ki doğu illerinde ki nüfusun %25 hala tirkce konuşamamakta.
Bir devrin siyasi iradesi çok ama çok hata yapmış. Şimdi biz torunlar cikiyoruz ızdırabı..
toprak ağaları birlik olup verecekleri oy karşılığında menderes ten bu güzide eğitim kurumlarının kapanmasını talep etmişlerdir. eğitimli toplum ağalık düzenini tehlikeye düşürecektir çünkü. ve amaçlarına ulaşmışlarıdır. ağalık düzenine karşı gelen hemen hemen ilkoluşum apoculardır. apocuların kurşun sıktığı ilk aşiret bucaklardır. bdullah öcalan ve arkadaşları doğudaki ağalık düzenini sona erdirmek için eylemler yapmaya başlamış sonrasında 80 darbesi patlak verince tüm kürtlere diyarbakır cezaevinde sistematik işkence yapılmaya başlanmış, 4 genç kendini yakıp, ölerek seslerini duyurmaya çalışmış, nitekim cezaevinden sağ çıkan herkes dağa çıkmış ve ağalığa karşı mücadele veren apocular pkk olarak devlete karşı savaş ilan etmiştir. bu devlet pkk yı kendi eliyle kurmuştur.
Menderesçilerin "harf devrimi ile bir gecede cahil kaldık yow." Demeden evvel eğitim oranını akla hayale gelmeyecek oranlarda ve kalitede arttıran bu mükemmel kurumların neden kazandığını düşünmesi gerek. Ama yapan adamların cehapeli olması bile kötülemek için yeter sizlere.
Marshall yardımı alacağız diye ABD ve NATO güdümündeki-klasik merkez sağ(yanı amerikancı,bağımlı)zihniyeti tarafından sonlandırılmıştır.
Tabii bu bağımlı kafaya ismet inönü ve daha sonra Demokrat Partiyi kuracak, işbirlikçiler de dahil,yoksa mandacı kafanın sağı solu olmaz,milliyetçiliğin olmadığı gibi,bulunduğun ülkenin gelismesi için yasal ve hak olan herşeyi yapıyorsan Milliyetçisindir,ayni zamanda başka kültür ve medeniyetlere de saygılı isen hümanist,hakça ve adeletli paylaşımı savunuyorsan solcu,dini gerekleri yerine getiriyorsan dindar, bunu pazarlıyorsan dinci,sonuncusu hariç hepsini bir koltukta taşıyorsan ne mutlu...
türkiyeye eğitim alanında vurulmuş en büyük darbedir zaten enstitülerle türkiyenin atılım yapacağı bilen güçler tarafından kaldırılmıştır.bugün gerçekten yaşıyor olsaydı eğitimde ne kadar ileri gidilebileceğinin bir örneğiydi.
Adalet Partisi ve gerici zihniyetin vatana millete ihanetidir!
Yaz günleri, köyün o güzel havası içerisinde çaylar demlenmiş ve herkesin önündedir. Eski günleri yad etmek için konuşmalar yapılır. Babamla amcamın gözleri uzaklara dalar, babaları öldüğünde onları büyüten Abdullah dedeye. Çok yiğit adamdı der babam gözleri buğulanarak. Köy enstitülerinden mezun, köyün bilgili kişilerindenmiş. Belki de ilkokul terk amcamın bu kadar derin bir dünya görüşüne sahip olması ondandır. Rakılar açılır ve Abdullah dedeye kaldırılır.
12 yaşımdan beri böyledir. Abdullah dede benim için köy Enstitüsü'dür. Abdullah dede benim için ülkenin anlamsızlığıydı. Şu yaşındayım, hala anlamsızlığıdır Abdullah dede.
güncel Önemli Başlıklar