bugün

kurtuluş savaşı sırasında ankara hükümeti tarafından oluşturulan birlikler... *
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasından sonra, Anadolu 'da başlayan işgal eylemlerine ve azınlıkların ayrılıkçı eylemlerine karşı kurulan silahlı halk güçleridir. Fransızlar 'ın ve Yunanlılar 'ın işgallerine ve Ermenilerle Rumlar 'ın ayrılıkçı eylemlerine karşı oluşturulmuşlardır. Yurtseverler tarafından kendiliğinden oluşan bu örgütler, bölgesel kurtuluşu hedeflemişlerdir. Sivas Kongresi ile ulusal örgütlere dönüştürülmüş, sonradan düzenli ordu birlikleri içine alınmışlardır.
ilk önce izmirin işgali ile ortaya çıkmış halktan oluşan düzenli ordu öncesi birlik.bu birlik belli şartlar ve kısıtlamalar altında mücadele ederek güney cephesinde ermeni ve fransızları bozguna uğratarak büyük başarılar sağladı.
anadolu halkının emperyalizme karşı verdiği mücadelede..halk tarafından oluşturulan birlikler...
Kurtuluş Savaşı'nda düşmana karşı koyan Türk direniş örgütlenmelerine ve güçlerine verilen ad. (Günümüz Türkçe'sindeki anlamı Ulusal Güçler'dir.)
devlette gaflet ve delalet içinde bulunan yöneticilere karşı tepki olarak ortaya çıkmış, türk ün bağımsızlık genlerinin tezahürüdür.
Birinci dünya savaşı sonrasında türk yurdunun işgaline karşı ilk direniş hareketlerini başlatan düzensiz birliklere verilen genel isim. Doğrusu kuva-i milliye olup ulusal kuvvetler anlamına gelir.

ilk kuva-i milliye hareketi Güney Cephesi'nde Dörtyol'da 19 Aralık 1918’de Fransızlara karşı başlamıştır.

Daha sonra Anadolu'ya geçen bazı subaylar tarafından Yunanistan'ın izmir'i işgaline karşılık gönüllüleri örgütlemeleri ile devam etmiş, düzenli birlikler kuruluncaya kadar kurtuluş mücadelesinin temelini oluşturmuştur. Halk arasında kısaca kuvvacılar olarak da bilinen kuva-i milliye mensupları kalpak giyerlerdi.

Savaş sonrası yenilgiyi ve türk yurdunun işgalini hazmedemeyen osmanlı subaylarının önderlik ettiği kuva-i milliye birlikleri, türk özgürlük mücadelesinin ilk kıvılcımlarını çakmış ve direnişin sembolü olmuştur.

Düzenli birliklere geçildikten sonra kuva-i milliye milis birliklerine ihtiyaç kalmamış ve mensupları düzenli orduda görevlerine devam etmişlerdir.
(bkz: Kuva-i milliye ruhu)
(bkz: kalpak)
onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar çoktular;
korkak,
cesur,
cahil,
hakim
ve çocuktular
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
onlar ki uyup hainin iğvasına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat küfreden ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
demir,
kömür
ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve gökyüzü
ve sahra
ve mavi okyanus
ve kederli nehir yollarının
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından
onlar ağır ellerini toprağa basıp
doğruldukları zaman.
en bilgin aynlara
en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
asırda onlar yendi, onlar yenildi.
çok sözler edildi onlara dair
ve onlar için:
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur,
denildi.

(bkz: nazım hikmet).
ittihatçı işidir diye başlarda benimsenmeyen milis ordu.
osmanlı meclisi de misak ı milliye benimseyinde hep destek tam destek almıştır.
milletten zorla para toplayıp, köyleri haraca bağlayıp yol kesen, karşılığında düşman askerlere gerilla usulü saldırılar düzenleyen dağınık kuvvetlerdir. özellikle ege'de bu gerilla liderlerinin baskı ve zulmü o kadar artmıştır ki halkın büyük çoğunluğu yunan askerleri geldikten sonra kendilerini daha bir güvende hissetmişlerdir. mustafa kemal önderliğinde düzenli ordu kurulmasının ardından meclis kararıyla tasfiye edilmiş, dağıtılmışlardır.

tabi böyle kuralsız kanunsuz (liderlerinin bir çoğu asker kaçağı ve eşkiyadan oluşan) bir örgütü kağıt üzerinde bir kararla pat diye tasfiye etmek mümkün olmamış, kuvayı milliyeciler düzenli orduya karşı çeşitli yıpratma hareketlerine girişmişlerdir. liderlerinin bir kısmı intikam sözleri vermiş, ankara'ya gidip mustafa kemal paşa'nın kellesini almaya yemin etmiştir. tabi mustafa kemal paşa da boş durmamış bu örgütün düzenli orduya geçmeyen liderlerini teker teker avlatmış, idam ettirmiştir. 1921-1923 arası bırakın kuvayı milliyeci olmayı, kuvayı milliyeden bahsetmek bile ankara'da başınıza büyük dert almanıza, belki de yargılanmanıza sebep olabilirdi.

günümüzde atatürkçü olduğunu iddia eden bir kesimin "kuvayı milliye dernekleri" adı altında örgütlenmesi oldukça komik geliyor elbette...
nazım hikmet ran'ın kaleminden bir destan. eskişehir büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları'nda ergin orbey tarafından oyunlaştırılmış ve sahneye konmuştur. devrim özder akın, sermet yeşil, mert kırlak, berkay akın, sinan demirer gibi değerli isimlere hareket grubunu oluşturan figüranların eşlik ettiği oyun, dün gece opera sahnesini alkıştan inletmiştir.
(bkz: hamas)
bir türkleri birde kürtleri anlıyamadım.kuvayı milliye sınırları bize layık değil.
altıncı bapın son bölümü gerçekten etkileyicidir. ne kadar büyük şair olduğunu gösterir nazım.

"ama ne de olsa
mehtapta herif beygirin üzerinde uyumuş geliyordu.
demek istediğim,
böyle günlerde bile, böyle bir adamı bile bu çeşit öldürüp
ortalık duruldukta, yıllarca sonra mehtaba baktığın vakit
üzüntü çekmemek için,
ya insanlarda yürek dediğin taştan olacak,
yahut da dehşetli namuslu olacak yüreğin,
kâzım'ınki taştan değildi çok şükür,
fakat namuslu.
ne malûm? dersen :
dövüştü pir aşkına,
yaralandı birkaç kere
ve saire.
ve kavga bittiği zaman
ne çiftlik sahibi oldu, ne apartıman.
kavgadan önce kartal'da bahçıvandı,
kavgadan sonra kartal'da bahçıvan... "
padişahın teslim bayrağını çekmesi üzerine, düşmana karşı silahlanan sivil birliklerdir. kuvayi milliye bir ruhtur ve bir akplide asla bulunmaz.
birinci dünya harbi sonrası anavatanın işgale uğraması nedeniyle halkın kendiliğinden oluşturduğu direniş birliklerinin genel adıdır.

sanılanın aksine bünyesinde bu ülkenin öz evlatlarından olan ermenilerden de bulunmaktadır. güney'de fransız ve italyan işgalini tek başına bu halk milisleri sona erdirmişlerdir. bu köylü ve işçilerden oluşan ordu, ağaların ve zenginlerin marifetiyle onların adamı olan mustafa kemal tarafından ortadan kaldırılmış, kuvayı milliye'nin kısa sürede kazandığı zaferlere karşın kemalist ordunun iş başına gelmesi ile tüm batı anadolu işgal edilmiştir.

işin tuhafı antiemperyalist(!) kemalist güçler, halkın kurtuluş ordusu olan kuvayı milliye'yi yok ettikten sonra yıllarca uğraşıp yunan ordusunu izmir'de denize döktükten sonra, işgalci emperyalizm ile her alanda işbirliği içinde olan türkiye cumhuriyeti'ni kurmuşlardır. mustafa suphi'nin rus savaş esirlerinden oluşturduğu bolşevik bölüğü bizzat tbmm tarafından ortadan kaldırılmıştır.

kuvayı milliye birlikleri dağa çıktığında, kent merkezlerinde ermenilerden kalma malları yağmalayan ve fransız kuvvetleri ile sıkı fıkı bir işbirliğinde olan bazı alçaklar kemalistler tarafından savaş sonrası itiklal madalyası ile taltif edilmişlerdir. düşmana karşı dağa çıkanlara ise eşkıyalık sıfatları ile hainlik damgası kalacaktır.

bugün bazı kemalcilerin, mustafa kemalciliklerini kanıtlamak maksadıyla kuvayı milliye adıyla dernekler kurmaları, hatta bu kuvvacıların bazısının darbe planları nedeniyle derdest edilmesi tarihin bir ironisidir.
3 numrolu kamyonet. dinlenmesi yada okunmasını tavsiye ettiğim bölümüdür..
milli kuvvetler.
milliyet gazetesinin ilavesi değil mi.
dünya savaşı sonrasında ülkemizin işgaline karşı her bölgeden yakılan çoban ateşleriyle başlamış sonunda da başbuğ atatürk'ün önderliğiyle bir aleve dönüşmüş olan türk'ün diriliş hareketidir.
1. dünya savaşından yenik çıkan osmanlı devletini işgal eden itilaf devletlerine karşı halkın oluşturduğu 50-200 kişilik düzensiz birliklerdir. ermenilere ve rumlara karşı anadolu'da çatışmaya girmişlerdir.
halkımızdaki örgütlenme aşkının adıdır bir bakıma.
halkın kendi istiklalini yine kendi kararı ve azmiyle kurtarmasını sağlayan silahlı vatanperver güçtür. torunları hala kurdukları cumhuriyetin bekçiliğindedirler.
Sanırım yeniden dirilecektir.
1920'li yılların ülkücü hareketidir. Amaç türk yurdunu düşmandan temizlemektir ve ilelebet bağımsız yaşamaktır.