bugün

başlığın sonuna "yaratık, öküz, tip, zihniyet" gibi kelimeler koymadan önce hakkında biraz daha düşünüp yeni kanılara vardığım insanlar.

öncelikle her ne kadar hırsızlık yapıyor olsalar da kitap okumanın oldukça faydalı bir eylem olduğu gerçeğini göz ardı edemiyor insan. bu durumlarda "korsan oku, fotokopi çek oku; yeter ki oku." diyesi geliyor insanın.
kitap okumayi eziyet olarak goren, cahilligin dibe vurdugu bir donemde, sokakta yuruyen genclerden 10/7 tanesinin polat alemdar formatinda gezdigi goz onunde bulundurulursa, okumayi seven, cehaletten kurtulmak icin bir nevi hirsizlik sayilan korsana yonelen, finansal zorluklarla karsi karsiya kalmis olmasi muhtemel insandir.

düdüt: simdi aklima geldi de, devlet kitaplardaki kdv yi kaldirsin arkadasim. millet okusun sirf okumasi icin boyle yardimda bulunsun. ne bileyim kitap icin ek indirimler yapilsin. ne kadar okuz kurtarirsak o kadar kar yaw.*
parası olmayan ama okuma aşkı olan insandır.****
maddi sıkıntılar içinde kalmış ama okumayı seven insan modeli tamam korsan yasak ama bizi korsana sürükleyen veya sürükleten kimlerdir acaba bir düşünsek hele birde bu internet kavramı çıktı çıkalı aldı verdi korsan olayları ya korsanlık olayları kesilsin yada vatandaşın cebine para girsin para girmediğine göre korsana devam edilsin üzülerek söylemek zorunda kaldım malesef.
halk kütüphanelerine, ikinci el kitapçılara yönelmesini tavsiye ettiğim, güncel şeyler için de korsana devam etmesinde bir sakınca görmediğim insan. korsan ile orjinal arasında çok fiyat farkı olmuyor ama özellikle hayatta olmayan yazarların eserlerine bir ton para vermenin manası yok, bir tane kitap almıyoruz sonuçta...
günahtır, söyleyin yapmasın.
yakında kitabı çıkacak olan birisi olarak yaptığım, yapmaya devam edeceğim eylemdir.

Çünkü alınabilecek çoğu kitap, yazar üzerinden yayınevlerinin para kazanma mekanizması olduğunu düşündükleri için fahiş fiyatla satış yapmaktadırlar.

Hatta çoğu kitabın korsanının bizzat yayınevleri tarafından çıkarılıdığını düşünüyorum.
karşı olduğum güruhların kitaplarını alırken, içinde bulunduğum durumun kelimelerle ifade edilmiş şekli...
(bkz: öğrenci)
gözlerimle şahit oldum parası olan da olmayan da korsan alabiliyor. Parasal nedenlerden öte zihniyetle de ilgilidir. parası olup orjinal almayan fatih ürektir yanlız aylık 500 ytl'ye çalışan adamı da kimse yadırgamamalı.
(bkz: jack sparrow)
kesinlikle öğrencidir. parası yok adamın ne yapsın demekle yükümlü hissettiğim durum.
hemen kızmamak gerekir. cidden parası yoksa kesinlikle hoş görülmesi gerekir. lakin önce nike ayakkabı alıp sonra diesel pantolon aldıktan sonra gidip korsan kitap alıyorsa o kitapları kafasına kafasına vurarak cezalandırmakta bir sakınca yoktur.
ben nike ayakkabı da giyiyorum, seven hill den kıyafet te giyiyorum, korsan kitap ta okuyorum. hiç kimse beni yadırgayamaz yada eleştiremez. zevk benimdir ve bir işi kazıklanmadığımı biliyorsam da yaparım. ben belki ayakkabıya 70 lira veriyorum ama o ayakkabıyı 2 sene giyiyorum. belki seven hill den alışveriş yapıyorum ama ben o giysileri 3 sene giyiyorum. heee kitap işine gelince; eğer ki benim korsan aldığım kitapla korsan almadığım kitap arasında yazarın cebine giren para miktarında fark yoksa ben korsan alırım kardeş. emeğe saygı diyorsanız buyurun araştırın korsan kitaptan da korsan olmayan kitaptan da yazara aynı para gidiyor. * ee o zaman ben korsan kitap dururken korsan olmayan kitap alan, fazladan en az bi 20 lira veren adama enayi derim. *
yıllarca korsan kitap aldım kadıköy çarşısından bir kitabı 20 lira 30 lira ile satanlar utanmalı bence. ben lise de günlük 50 kuruş harçlık alırdım bildiğiniz 0.50 kuruş. istediğim kitabın bandrollüsünü almak için kaç gün beklemem gerekiyordu biliyor musunuz? asgari ücretin 702 lira olduğu ülkede kitap okunmaz efendim ekmek poşetinin üzerindeki afiyet olsun yazısı okunur.
fakirdir ancak kitap okuma sevdası olan insandır.
insanın dibidir.
manavdan portakal çalan hırsızla aynı konumdadır ve hiç bir bahane insanların emeklerini çalma hakkını insanlara vermez.
hırsızdır.
Başkalarının emeğine yapılmış en büyük saygısızlıktır. Kitapların pahalılığı ve kitap okumaya verilmeyen önemin kitaplara yansıyan canlı kanıtı.
bir tür protesto şeklidir benim için. tepkimin neye olduğu malumunuz.
Bu zamana kadar insanlar okumadığı için oldukları yerde saymışlar, gerilemişlerdir. Kitap fiyatlarının oldukça yüksek olduğunuda düşünürsek gayet mantıklı bir eylemdir. Insan gerilemek istemiyordur ve parası yoktur korsana yönelir bu yüzden kimseyi yargılamamak gerekir. He cimriyse o ayrı, parası cebinde her şeyi yerinde ve ona kıyamayan insanı hırsız diye nitelendirebilirsiniz. Parası olmayanı ama okumak isteyeni değil. Olaya bu açıdan bakmak gerekir.
orjinal kitabın arkasındaki kültür bakanlığının amblemi olmuş olmamış umurunda olmayan insandır. emeğe saygısı yoktur ama sıkı okurdur.
Başka çaresi kalmamış insandır. En iyi ihtimalle standart bir kitap 20 lira. En iyi ihtimalle de bir haftada bitsin o kitap. E, ayda 80 lira. Öğrenci milleti olarak o 80 liranın her kuruşuna ihtiyacımız varken kimse bana bir kitaba 20 lira verdiremez arkadaş. Kim karşıysa buyursun alsın bize seve seve okuruz.
Parası yoktur. Şahsen korsan emek hırsızlığıdır diyeceğim ama paran olmadığı ve ders kitabına ihtiyaç duyduğun zaman mecbur alıyorsun. Öğrenciliğin gözü kör olsun.
dandik kağıda, dandik romana zaman geçsin diye 35 tl verilmez, ver 5 tlni yeter kafasındadır.
Ülkesinin para biriminin değeri düşük olan insandır, orjinal kitaptan yabancı yazarın kar edebilmesi için bizim normalin 3 katı para vermemiz gerekiyor çünkü avro/lira = 3/1 oranına sahip şu anda. Yani bir yazar kitabından 7,5(22,5 lira) avro kazanıyorsa ve avrupa sınırlarında bu çok normal bir paraysa bu mebla bizde çok fena göte giriyor çünkü bizde asgari ücret 275 euroya falan tekabul ediyor. Özetle olay emeğe saygı bilmemne değil tamamen ekonomik gerçeklere dayalı.
güncel Önemli Başlıklar