bugün

bir zamanlar babanemin dizlerine yatıp hadi sor sor diye kadını çıldırttığım soru dizinin ilk soru cümlesi.. nostaljik koordinatlara takabül etmesi beni hüzünlendirir ve ara ara bu soruları eskisi kadar kendime sormadığımı farkederim.

kimin kulusun? Allahın
kimin ümmetisin? peygamberin.
kitabın ne? kur'an
dinin ne islam...
babanen nerde? öldü.
ya sen? henüz ölmedim, torunlarıma bu soruları soracağım günü bekliyorum. ve bu yüzden "içki masaları ve kızlarla kirlenmiş, vicdanı yağ bağlamış ve umudunu kaybetmiş suça meyletmiş , her türlü ahlaksızlığı avuçlamış, çalmış, başkasının tavuğuna dadanmış, yalana tevessül etmiş" biri olarak yaşlanmamak için çabalıyorum. ve işte o zaman o masumların gözlerine baktığım an bu öğretiyi tekrarlamaya yüzüm olacak!

kimin kulusun? Allah'ın!