bugün

kocaeli belediye baskaninin siradaki hedefidir. ne oldugu cok da anlasilmaz. kentsel donusum yapmayi vaadetmistir izmit halkina. adinin fiyakasina bakilirsa iyi biseydir kentsel donusum. * *
gregor samsa'nın başkalaşmasına benzemektedir son dönemlerde. ruhu, felsefesi olmayan kütlelere yapılan ruh teslimidir. aslında bi felsefesi vardır ama açıklanası değildir.
Eğer Ankara Portakal Çiçeği Vadisi'nedki gibi dönüşecekse daha başından bırakılması gereken projedir. Peki ne olmuştur Ankara'da? Kentsel dönüşümiçin gecekondu sahiplerine daireler verilmiştir ve binalar bittiğinde grçekten de eski gecekondu sahipleri buaya yerleşmişlerdir. Ancak müstakil ev yaşamına alışkın insanlarımıdan bazıları dairelerin balkonunda tavuk beslemeye başlamışlardır. bir kısmı da apartman hayatından sıkılıp daireleri oldukça iyi bir fiyata satıp yeni gecekondular yapmaya başlamışlardır. E ne dönüşüyodu, sonuç ne oldu?
daha fazla istanbul için düşünülen proje ismi.dağınık yerleşimi şehir dışına kaydırarak,merkezlerdeki ticari kuruluşlara daha fazla yer vermek amaçlarından biridir.nasıl gerçekleştirecekleri ayrı bir konudur.menfaatleri için çalışan proje sahipleri bu tutumlarından vazgeçip gerçek hedef için birşeyler yapmaya çalışırlarsa ve bu fikirlerini uygulamaya başlattıklarında halkı ezip geçmeyeceklerse desteklenilesi projedir.
(bkz: yoksullar kent merkezinden dışarı)
mozaik parçalamak bir nevi, veya rant peşinde koşmak. insanları yıllardır yaşıyor oldukları yuvalarından etmek, balkondan karşı pencereye uzanan "gülsün kııııızzz... çocukları okula yolladıktan sonra bana çaya gel" sedasını parçalamak, ergenlik dönemine kadar deli gibi sokaklarda koşturup dizlerini yara bere içinde bırakma özgürlüğünden uzaklaştırmak, ayşe teyzenin kendi çocuğuna yaptığı ekmek arasının aynısından sana da yapmasını imkansızlaştırmak, balkondan sepetle sarkıtılan suyun tadına varamamak...
karlılık gütmek, toplam yatak sayısını arttırmak, evini yıktığın çocuğu komik kıyafetlere bürüdükten sonra otel kapısı önünde bekletmek, "buralar eskiden girilemeyecek yerlerdi, bakın şimdi ne kadar elit oldu" diyebilmek ama bu sefer o sokaklara parasız girememek, zaten belki etrafta sokak bırakmamak.

http://www.ntvmsnbc.com/news/439760.asp
Kentleri işçi sınıfından izole etmenin bir yöntemi olarak kullanılan post-modern bir burjuvazi stratejisidir. Vaktiyle fransa valisi haussmann da geniş caddelerden oluşan ve askeri , kamu binalarının etrafını geniş çimenli alanlarla ulaşılamaz hale getiren değişik şehir planlamacılığı geliştirmiştir . işçilerin ve emekçilerin oturduğu gecekonduları yıkmak kısacası burjuvazinin kalesi haline getirilmeye çalışılan kentlerden işçileri kovmanın en basit ve en iğrenç yoludur . Bu konuda da tepkileri yoketmek için kılıfını hazırlayan burjuvazi toki evleri ile insanları borçlanarak ev sahibi yapmakta ancak evinin her zaman elinden alınabileceği korkusu ile uslu durmasını tembihlediği işçi ve emekçileri de pasifleştirmenin üçkağıtçılığını yapmaktadır .
eskilerdeki varoş semtlerin, şehir merkezlerine yakınlığı nedeni ile tekrar önemli hale gelmesi ile, bahsi geçen bölge insanlarının şehven, cebren yahut kandırılarak gayrimenkullerinin üç otuz karşılıkla ellerinden alınması ve yine bahsi geçen bölgeye ''residances'' ler, ''life court'' lar yapılmak sureti ile belediyelerin ve yakın ilişki içindeki müteahhitlerin sekiz köşe olmalarını kamufle etme amacı ile bulunan yeni nesil kılıf.
Bir zamanlar kendisine solcu eşarpı takarak köyleri kent yapma hevesindeki Ecevit'in de parmağının yer aldığı dönüşümlerdendir . Köy-kent ile vaktiyle köylüyü köyünden ettiler , şimdi de kentsel dönüşümle işçiyi kentinden ediyorlar.
(bkz: Franz Kafka)
(bkz: Dönüşüm)
"Solcu Ecevit bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir burjuva böceğine dönüşmüş olarak buldu." *
(bkz: ayazma)
(bkz: sulukule)
boğaziçi gösteri topluluğu çingene dansına göbek atarak başlayıp finali ölerek yapmıştı. aynen budur durum: farklı toplulukları ve onların kültürel değerlerini yok etme girişimi. ne için? tek tipleşmenin ve talan etmenin kılıfı 'modern kent görünümü' muhabbetti için. peki evlerinden, mahallelerinden olan bu insanlar için ne yapılıyor? mesela kandırılarak belgeler imzalatılıyor, yeni ev vaadiyle evlerinden çıkıp sonunda evsiz kalıyorlar. sonra bütün bir kışı çadırda geçiren ayazma halkı geçici yardımlarla (kalıcılar devletin elinde çünkü) sağaltılmaya, yaşatılmaya çalışılınıyor bazı duyarlı kimselerce fakat bu yardımlar dönüşen kentlerin bedelini ödemekten alıkoyamıyor insanları. birileri bedel öderken birileri de kentsel dönüşümle köşeyi dönüyor...
Ekonomi politikası "yağma ve talan" üzerine kurulu akp hükümetinin, 2010 yılında istanbul'un kültür başkenti olmasını gerekçe göstererek giriştiği piyasa yanlısı proje. Yıllarca doğuyu geri bırakarak oradaki yoksulluğu ucuz iş gücü olarak kullanan türkiye egemen sınıfı, köyden kente göçe mecbur bıraktığı yoksul halk yığınlarının yerleştiği ve varoş olarak tabir edilen yerlerin zamanla büyüyen istanbul'un içinde kalması ve dolayısıyla değer kazanması sonucunda şimdi de gözünü buralara dikmiş,yeni rant kapısı olarak bu yerlerin yağmaya açılmasını, orada yaşayan yoksul insanları ise kent dışına itmeyi kararlaştırmıştır. sonuç itibariyle neresinden bakılırsa bakılsın ahlaksızca bir proje olduğu gün gibi aşikardır.
(bkz: Zeytinburnu)
(bkz: Tarlabaşı)
(bkz: Sulukule)
aslı kentsel bölüşümdür. yada rantsal dönüşüm.
projeyi gerçekleştirecek olanların, bu, kentsel'den kasıtları ne, önce bunu açıklaması gereken muhtemelen rantsal proje.
yani doğa yok edilecek te mi, ticaret alanları oluşacak? sosyal statü olarak yoksul diyebileceğimiz insanların yaşadığı bölgelerden bazı evleri yıkıp yerine alışveriş merkezleri, marinalar, yat limanları yaparak mı kente dönüşeceğiz nedir yani?
Her ne kadar Türkiye'de şehir dışındaki gecekondu bölgelerinin rehabilite edilmesi için kullanılsa da bu terim aslında şehrin göbeğindeki yıllanmış köhne yapıların ve sistemin yıkılıp yenisinin inşa edilmesi için kullanılmaktadır.
kesinlikle bütün varlığımızla karşı çıkılması gereken rant projesi. kentsel dönüşüm adı altında yoksul insanlar yerlerinden ediliyor, tarihi değerlerimiz sırayla yok ediliyor.

Sulukule, fener, balat ve süleymaniye' de geniş alanlar yıkıldı ve yerine nasıl ucubelerin yapılacağını bilmiyoruz.

tek bildiğimiz,Bu adamların tarih anlayışı alçı kalıptan ibaret. parayı getiren tarih, insan, kültür ne varsa alıp götürüyor.

kısa şiir

para gelince akan su durur
tarihimiz kıçımızda patlar

dönüşüm dönüşüm diyerek
zengin yoksula atlar.
http://www.milliyet.com.tr/1-milyon-ev-yikilacak/turkiye/sondakika/26.09.2010/1293867/default.htm

istanbul da kentsel dönüşüm projesi başlığı altında 1 milyon evin yıkılacağı gerçeği.bu kentte 1 milyon ev "kentsel çizgiden aykırı" bulunuyorsa (bkz: durakta inecek var),yok 1 milyon rant es geçilemez prensibi söz konusuysa (bkz: durdurun dünyayı inecek var).elbette sözüm devlet arazisini baba tarlası gibi bağrına basıp, "arkadaşım yanlış bildin,burası babanın değil" etkisine anlamsız tepkiler veren "bize her yer istanbulcularına" değil.yalnız içimden bir ses bu devletin varoşları adam etmekle işi olmaz,şöyle boğaz manzaralı bir araziyi yeğene versek fena olmaz hissiyatı var diyor.
et fiyatlarındaki artışın ardındaki proje. kentsel dönüştük et yiyemez olduk, taraklara geldik.
ali ağanın sponsorluğunda sürdürülen projedir, gecekonan konutlara beyaz mendille el sallayacağımız günler yakın.
Asuman Türkün'ün deyimiyle "maddi kaynak yaratma aracı olarak kent": http://jiyan.us/2010/10/0...aratma-araci-olarak-kent/
yeni yılda 1 milyon evin yıkılmasına sebep olacak olan proje.
29 mart 2009 yerel seçimlerinden önce

devlet bakanı hayati yazıcı: " yıkım dedikodusu çıkaranlar, alçaktır, şerefsizdir, namerttir."

istanbul büyükşehir belediye başkanı kadir topbaş: "yıkım yok tapu var."

beyoğlu belediye başkanı ahmet misbah demircan: "yıkım yok, tapular hazır. sıra geldi tapuları halka dağıtmaya."

kentsel dönüşüm projesiyle 1 milyon evin yıkım kararı uygulanmaya başlamıştır. tutarlılık böyle bir şey olsa gerek.
ankara'nın kuzey giriş - çıkışındaki bölgede sürmekte olan faaliyet. Esenboğa havalimanından geliyorsanız ya da esenboğa havalimanına gidiyorsanız boy boy toki konutlarını görebilirsiniz.
gaziantep de 15 bin konutluk kentsel dönüşüm projesiyle, haraç mezat insanların elinden evleri alınıyor ve kış günü sokağa atılıyor. türkiye cumhuriyeti devletinin kentsel dönüşüm den anladığı tek şey "yancılarımın cebini daha iyi nasıl doldurabilirim" olsa gerek.

tanım mı ? ak parti cüzdansal dönüşüm.
yıllardır devletin insanları kandırdığı projenin adıdır. (bkz: depremler olunca ortaya çıkar)
insanları zorla evlerinden etmenin adıdır.

yasa çıkmışmış, zorunluymuşmuş filan hikaye elin adamına nasıl güvenelim?
herifin yapacağım ediceğim deyip binalar yıkıldıktan 2 ay sonra kaçmayacağı ne malum?

akp'nin hazırladığı işlere güvenmem ben...