bugün

çoğu kişinin yaptığı aktivite.insanlar kendilerini tatmin etmek için yine kendilerine yalan söylerler.bundan vazgeçmenin en iyi yöntemi aynanın karşısına geçip konuşmaktır.
inanmakla başlar cogu zaman. öylede sürer. ne kadar çok şeye inanırsan o kadar çok kandırırsın kendini.
insanın kendi kendini,yalan olduğunu,sahte olduğunu bile bile türlü şekillerle tatmin etmesi.
(bkz: yalan da olsa)
sırf biraz daha mutlu hissedebilmek için kendine yalan söylemek, bir nevi oyun oynamak. başta zararsız gibi görünse de ciddi sonuçlar doğurabilir.
kendi kendine yalan söyleme eylemidir. yalanın doğruluk derecesine göre inandırılıcığı artacaktır. arada bir yapılması gerekir, tabiki çoğu zarardır efem.

(bkz: yalanı bile doğru söylemek)
oss ye çalışan öğrencinin test çözerken cevapları arkadan bakıp aynen geçirdiğinde belki de farkında olmadan yaptığı eylemdir.
meselelerin sonucunu bildiği halde hazmedememekten, kabullenememekten yahut kendine yakıştıramamaktan doğan eylem.
bilmek ile vakıf olmak arasında ince bir çizgi vardır. vakıf olan kendini kandırmaz.
gerçek hayat sarmıyorsa bazı bünyelerde görülebilecek daha sonradan bunalım yaratacak durum. hayal dünyası 'welcome to paradise!' derken gerçek dünyanın acılarıyla, keyifsizlikleriyle uğraşmak zor tabi.
bunu basaranlar, kandirdiklarini unutup gercek oldugunu sanirlar. ve gercekmis gibi anlatacaklari icin baskalarina da, dolayli yoldan baskalarini da kandirmaya gider bu eylem.
yedi yıldır yüzünü dahi görmediğin ilk aşkının,bir gün seni aramasını beklemek.
(bkz: yatayim yarin erkenden kalkip ders calisirim)
içimizdeki üzüntüyü gömmek için biyerlere, acıyı enaza indirmek içinde kullanılır.
her gün hiç umut taşımayan bir sabaha uyanıp, her gece sevmediği bir insanın koynunda sabahlarken, ve hiç bir heyecan verici yanı olamayan bir işe sahte tebessümlerle giden, hayatı boyunca aşk için nefes aldığını iddia ederken; herhangi bir makul nedene sahip biriyle evlenenlerin, aynalara bakmadan kendi başlarınayken bile yaptığı eylemin adıdır.
hep yaptığımızdır, mutlu olma formülümüzdür. keşke kendimizi daha çok kandırabilseydik. bugün tüm bu çirkefin içinde en mutlu olanlar, kendini en çok kandırabilenler çünkü. hatta az bilenler... bilmemenin mutluluk olduğunu kim söylemişse çok doğru söylemiş. kendini kandırmak, kendini yalanlara inandırmak demektir. sevdiğimize, sevildiğimize, önemsendiğimize... yoksa dünyalar, hayatlar, insanlar ziyadesiyle bencil; "ama güvenmeden de yaşanmıyor ki" dediğinizi duyar gibiyim. aslında güvenmiyoruz birçoğumuz. güvenmiş gibi yapıyoruz, kandırıveriyoruz kendimizi, ne yaparsak yine kendimize yapıyoruz. kafalarımızda yaşıyoruz her şeyi. kafamızda aşık oluyoruz, aldatıyoruz, kavga ediyoruz, kıskanıyoruz. kafamızı da rahat bırakmıyor aslında materyaller, taktikler, çözüm önerileri. her yokuşun başı tutulmuş, "savruluyor muyuz, oynuyor muyuz, neyin ne kadar farkındayız?" bilmiyorum. daha güzel kandırabilsek kendimizi, hiç düşünmeyiz bu saçmaları. kasılmayız, ağlarız, güleriz, gerçekten yaşarız. ama şu beyinciklerimiz izin vermiyor işte!
saçmalayan, kararsız, şuursuz bir zırva oldu, tam bizim çağın zırvası. hayatı çözmüş ukalaca tavırlar, aslında başı sonu belirsiz cümlecikler. *
gercekten, içi doldurularak, hakkı verilerek yapıldığında, hiç bir zaman , yapılan tarafından farkedilmeyen iştir.. kendini kandırıyorsan kendini kandırıyorsundur.. ve bunun farkında değilsindir! kandırmıyorsan da kandırmıyorsundur işte.. kendini kandırırken farkında olduğunu sanma hali, bir kendini kandırmaktan ibarettir.. kendini bir konuda kandırdığını iddia ediyorsan, bu kendini kandırmakta başarısız olduğuna işarettir.. * * *
yaşadığın suçluluğu,mutsuzluğu,umutsuzluğu, iç çelişkini, vicdan azabını; (ya da her neyse) görmemek için mezara gömmektir kendini kandırmak veya başka bir deyişle kendini inandırmak...kısa vadede başarılı uzun vadede ise vahim,elim bir savunma düzeneğidir..gömmenin yok etmek olmadığını ayırt edemediği için insan başvurur buna..yazık ki mezarı bir gün açmak zorunda kalacaktır;çünkü mezar kendi mezarıdır, kendisi açmış kendisi kapamıştır.içindeki tamamen kendisine aittir..
görmek istediğini görmeye çalışmak.
milletçe yaptığımız şey.
(bkz: kandırma kendini)
yalancı cobana ithaf edilebilecek davranıs bozuklugu.
(bkz: bu son sigaram bir daha paket almak yok)
deli gibi arzulanan bir şeyi, mevcut şartlar gereği istemiyormuş gibi hissetmeye çalışmanın örnek olarak gösterilebileceği zor bir eylemdir.
kişi kendi acısını ters yönden gelen bir kararlılıkla hissetmemeye çalışır... da nereye kadar gider, bu konuda bir şey söylemek mümkün gözükmez.
ve genelde gözlerden okunur bu eylemi yapanların aczleri. öyle ki o gözbebekleri "biz değiliz bu dudaklardan dökülenler" der ÂdetÂ.
insanın kendisine yaptığı en akıllıca iş.
gerçeklerle yüzleşemeyecek konuma geldiğinde kendini kurtarmak için, bile bile kendine söylediğin yalanlardır.
en basit örneği sigarayı bırakamam demek.
güncel Önemli Başlıklar