bugün

ahmet altan'ın nokta'daki yazısı:

Kemalizm maskesi


Bilmiyorum, koca bir toplumu utandırmayı nasıl başarıyorlar.

Sanki bunun için eğitim almışlar, bütün öğrencilikleri, akademik kariyerleri "şöyle davranırsanız kendinizi de toplumunuzu da rezil edersiniz" söylevleri dinleyerek geçmiş.

Bu eğitimin tepe noktasına varınca da rektör olmuşlar.

Geçenlerde bir profesör, "Kemalizmin gericilik" olduğunu söyledi.

Bir profesör bilgileri ışığında dilediği sonucu çıkarır.

Bunun tam tersini düşünen profesörler de var.

Peki, bunu söyleyen profesörün ders verdiği üniversitenin rektörü ne yaptı?

Ne yapacak, koca bir toplumu utandırmayı göze alarak profesörün derslerini durdurdu.

O rektör gibi düşünmeyenlerin üniversitede yeri olmayacağını cihanı âleme gösterdi.

Türkiye'de üniversitede ders vereceksen "Kemalizm ilericiliktir" demek zorundasın.

Kemalizmi öveceksin.

Yeryüzünde kaç ülke kaldı böyle?

Bir Kuzey Kore, "Kim il Sung" öğretisini sorgulayamazsın; bir iran, Humeyni hakkında konuşamazsın; bir de bizim Türkiye, ne Atatürk'le ne de Kemalizmle ilgili eleştirel bir söz söyleyemezsin.

Benzediğimiz ülkeleri gördüğünüzde, bu gerçek sizi utandırmıyor mu?

Hem her tarafa "en hakiki mürşit ilimdir" diye yazacaksın hem de Mustafa Kemal'e de Kemalizme de bilimsel bir gerçekçilikle bakamayacaksın.

Şaşkınlık mı bu, ikiyüzlülük mü, ne söylediğini bilmemek mi?

Neden Atatürk'ün bütün söylediklerini bir arada değerlendiremiyoruz?

Niye bütün konuşmalarını okuyamıyoruz?

Neden yönetim biçiminin adını koyamıyoruz?

Neden, bu ülkenin yakın tarihindeki en önemli politikacılardan birini "Kim il Sung"laştırıyoruz?

Mustafa Kemal bunu ister miydi?

Kim il Sung ve Humeyni düzeyine indirilmeyi arzu eder miydi?

Pek sanmıyorum.

Ayrıca nedir bu Kemalizm meselesi?

Kemalizm diye bir şey var mı gerçekten?

Varsa ne?

Mustafa Kemal her söylediğinin bir de tersini söylemiş, her yaptığının bir de tersini yapmış, çok çalkantılı bir dönemde yeni bir cumhuriyet kurabilmek için sürekli ittifak değiştirmiş bir lider.

Nasıl onun sözlerinden ve davranışlarından bir ideoloji çıkartabilirsiniz?

Tutarlılığı yok ki sözlerinin.

Zaten bana sorarsanız Kemalizm diye de bir şey yok.

Olabilmesi de mümkün değil.

Kemalizmin günümüzde bir tek anlamı var:

"Ordu politikanın içinde ve merkezinde dursun."

Bunun dışında Kemalizmin orijinal bir fikrini bilen varsa söylesin, daha önce söylenmemiş ne söylüyor Kemalizm, bir anlatsın.

Kemalizm, cumhuriyet elitlerinin orduyla birlikte iktidarı elinde tutup, halkı politika dışına itebilmek için uydurdukları bir tabu.

Onlara göre "Kemalizm" olmazsa ve ordu politikadan çekilirse, "halk" yani bu ülkenin insanları, yani bu ülkenin gerçek sahipleri, kendi gelecekleri hakkında karar vermeye kalkışırlar.

Buranın halkı külliyen "hain" olduğundan da ülkeye ya şeriat getirir ya da burayı böler.

Kemalizm dediğiniz tuhaf şeyin ana fikri bu.

Kendi halkından korkmak.

Dahası kendi halkından nefret etmek.

Orduyla, Ankara'nın bürokratları ülkeyi kendi "halkından" korumasa burası mahvolacak.

Bugüne kadar ülkeyi "halktan" korumanın bizi nerelerle getirdiğini gördük, yaşam standardı olarak Yunanistan'ın 69 basamak altındayız.

Avrupa'nın en fakir ülkesiyiz.

Hala aşiretler, hala töre cinayetleri var.

Hala kış gelince köy yolları kapanıyor.

Hala fikrini söyleyen profesörü işinden kovacak adamları rektör yapıyoruz.

Hala bir trafik sorununu bile çözmekten aciziz.

Hala insanlarımıza doğru düzgün bir sağlık hizmeti veremiyoruz.

Hala ülkenin dört bir yanı çetelerle dolu.

Bu mu Kemalizm?

Kemalizm, gericilik değildir bence.

Kemalizm diye bir şey yoktur.

Kemalizm, bu ülkeyi "halkı dışlayarak" yönetmek isteyenlerin taktığı bir maskedir.

Ama her işin bir sonu olduğu gibi bu kandırmacanın da bir sonu bulunuyor.

Ve biz bu sona yaklaşıyoruz.

Halk, kendi ülkesinde, sahibi bulunduğu topraklarda kendi geleceği hakkında söz sahibi olmak istiyor.

Üniversiteyi kışlaya çevirmeye çalışan, koca bir toplumu rezil eden adamları rektör yapmak bunu önlemeye etmez.

Generaller de, bürokratlar da, onların parasını ödeyen, onların maaşlarını kendi alın terleriyle denkleştiren insanların hizmetine girecekler.

Onların istediğini yapacaklar.

Bunca yıl "olmayan bir ideolojiyle" insanları korkutup susturmanın tadını çıkardılar.

Kendilerini yüceltip ülkeyi batırdılar.

Amma artık yeter.

izin verin de biraz da halk yönetsin bu ülkeyi.

Şu sizin de içinden çıktığınız ve sonra beğenmediğiniz halk.

Nokta, 30.11-6.12.2006

Ahmet ALTAN

http://www.yeniasya.com.tr/2006/12/07/basin/h1.htm
---------------------------------
Kemalizm diye bir şey yoktur.

Kemalizm, bu ülkeyi halkı dışlayarak yönetmek isteyenlerin taktığı bir maskedir.

Ama her işin bir sonu olduğu gibi bu kandırmacanın da bir sonu bulunuyor.

Ve biz bu sona yaklaşıyoruz.
---------------------------------

şu lafları ahmet altan değil de muhafazakar altan domaltan* deseydi, idam sehbalarına kadar getirilmesi istenirdi. ama ahmet altan'a ne olacak? hiçbirşey. olsun da görelim. biraz karıştırın maziyi ahmet altan'ın aihm e açtığı davalarla devletten kaç lira tazminat aldığını göreceksiniz.

(bkz: zalimin zulmu varsa garibin altan ı var)
kadın uzmanı, ahmet altan'dan bir bomba;

"izin verin de biraz da halk yönetsin bu ülkeyi."
"Nasıl onun sözlerinden ve davranışlarından bir ideoloji çıkartabilirsiniz?"
"Tutarlılığı yok ki sözlerinin."

sevgili ahmet;

bak canım; şimdi demişsin, tutarlılığı yok. bize, çelişen iki sözünü göster akalım bi güzelim. demokrasi fikrini, askerlik yıllarında olgunlaştırıp, bireysel çabalarıyla gerçekleştiren o'dur sen nasıl, biraz da halk yönetsin bu ülkeyi dersin. sevgili ahmet, ahmet'çiğim, canım, düşünce sistemleri onu uygulayana değil, baz aldığı düşüncelere göre eleştirilmelidir. bazıları bu düşünce sistemini uygulayamıyor diye, sistem eleştirilmez güzelim. bu kişileri eleştireceksin canım. ah ahmet'im ah, ne karışırsın bu işlere. sen git, sıcak evinde kadınlarla ilgili makaleni(!) yaz ahmet'ciğim. yorma kafanı bunlara.
(bkz: avrupa birliği maskeli mütareke basını sözcüleri)
maskeler binbir tanedir. din maskesi takan hocaefendiler, özgürlükçü maskesi takan profesörler, sevme maskesi takan yalancılar, zengin maskesi takan fakirler...

kemalizm maskesi takanlar da olacaktır, hümanizm de.

(bkz: sahte din)
edebiyatla uzaktan yakından ilgisi olmaması geren insan evladı (ha bir de kadın ruhundan çok iyi anlar bu sakallı) olan ahmet altan ın kaleme aldığı (almaya gayret ettiği mi deseydim yoksa?) yazıdır. ilk paragraf okunur, sonra okkalıca bir küfür ile beraber bırakılır okuma eylemi. yapacak daha mühim şeyler var.. misal mustafa kemal atatürkün nutuk unu okumak gibi..
ha ayrıca aklıma da geldi, sayın altan bundan 4 sene önce: bu ülkeyi herşeyi ile birlikte bir kadın memesine satarım, sonra da arkama bile bakmadan giderim diye çok tartışılan bir beyanat vermişti. ilginçtir, şimdi de satmaktan çekinmeyeceği bir ülke ve değerleri için yine yorumlar yapmaya başlamış, son derece romantik bir tavırla! evet, türkiye'nin sorunları vardır ama bu bahsettiği sorunların kemalist maske ile bir alaksı yoktur, bu sorunlar 50 yıllık sisyasetçilerini bu ülkeyi bu hale getirmesinden kaynaklanmıştır. ha burdan ufak bir hatırlatma da yapalım sayın(!) altan'a, kemalizm diye birşey yoktur; atatürkçülük vardır, kemalizm batı dillendirmesi olup bizim dilimizde yanlışlıkla yer etmiştir. ha insanlar benimser benimsemez bu ayrı konu ama altan ailesi biz daha çok güldürecektir. ve türkiye'de din-allah-solculuk-milliyetçilik gibi değerleri maske ederek ülkeyi son 50 yılda bu hale getirenleri yaptığını görmezden gelip de bir tek bu konuya yüklenmesi de düşündürücüdür.
muhteşem bir yazı. tek tek, cümle cümle.
o'nun dediği gibi aslında varolmayan kemalizm mitinin savunucularının verilebileceği yegane cevap hakaret ve tehditten ibaret maalesef. hiç bu ve benzeri kemalizm eleştirilerine karşı aynı netlikte ve incelikte karşı eleştiriler görebilir misiniz. hayır göremezsiniz.
"Ayrıca nedir bu Kemalizm meselesi?

Kemalizm diye bir şey var mı gerçekten? "

kelime öbeğiyle genç bir kemalist olan beni dumura uğratmıştır sayın altan bey. sayın altan bey bunu hep yapıyor ama. populizm akımının türkiyede önde gelen temsilcisidir sayın altan başka türlü okunamayacağını bildiği için nabza göre şerbet metoduyla ayakta kalıyor.

"Tutarlılığı yok ki sözlerinin." cümlesi sanırım hepimizin aklına aynı şiiri getirmiştir.

"Ey milletim, Ben, Mustafa Kemal'im... Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim, Hâlâ en hakiki mürşit, değilse ilim, Kurusun damağım, dilim. Özür dilerim... Unutun tüm dediklerimi. Yıkın, diktiğiniz heykellerimi... * Özgürlük hâlâ, En yüce değer Değilse eğer... Prangalı kalsın diyorsanız, köleler... Unutun tüm dediklerimi. Yıkın, diktiğiniz heykellerimi... * Yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı, Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı, Baş tacı edebiliyorsanız Sanatın içine tüküren adamı... Unutun tüm dediklerimi. Yıkın, diktiğiniz heykellerimi... * Yetmediyse acısı, şiddetin, savaşın. Anlamı kalmadıysa Yurtta sulh, dünyada barışın. Eğer varsa ödülü, silahlanmayla yarışın. Unutun tüm dediklerimi. Yıkın, diktiğiniz heykellerimi... * Özlediyseniz fesi, peçeyi. Aydınlığa yeğliyorsanız, kara geceyi. Hâlâ medet umuyorsanız Şıhtan, şeyhten, dervişten. Şifa buluyorsanız, Muskadan, üfürükçüden... Unutun tüm dediklerimi. Yıkın, diktiğiniz heykellerimi... * Eşit olmasın diyorsanız, kadınla erkek... Kara çarşafa girsin diyorsanız, Yobazın gazabından ürkerek... Diyorsanız ki, okumasın Kadınımız, kızımız; Budur bizim alın yazımız... Unutun tüm dediklerimi. Yıkın, diktiğiniz heykellerimi... * Fazla geldiyse size, Hürriyet, Cumhuriyet... Özlemini çekiyorsanız, Saltanatın, sultanın... Hâlâ önemini anlayamadıysanız, Millet olmanın... Kul olun, ümmet kalın, Fetvasını bekleyin, Şeyhülislamın... Unutun tüm dediklerimi. Yıkın, diktiğiniz heykellerimi. RAHAT BIRAKIN BENi..."
(bkz: kemalizm değil demokrasi)
ahmet altan'ın çok önemli tesbitlerde bulunduğu yazısı...aslında sözkonusu yazı "demokrasi nedir? ne değildir?" ve "ideoloji nedir?ne değildir? sorularına verilmiş çok net yanıtlar barındırır...
tipik bir doğu milleti olduğumuzu ve sembol-ikonlar olmadan en basit bir ideolojiyi bile yaşayamadığımızı gösteren bir yazı. huntington şerefsizinin dediği gibi ideolojiyi bile tatbik edemeden kavram çorbası içinde tartışıp duran, kendinden doktrinler yaratan milletlerden biriyiz.

en basitinden, lidersiz iş yapamayacağımıza inanmışız, inanmışız...
(bkz: boyunu aşan konulara giren yazarkafalar)
binbir maskeden sadece bir tanesi.
Kemalizmin bir dinazorluk , atatürkçülüğün ise bir maske olarak algılandığı ülkemde takan kişinin din sömürüsü , emperyalizm , etnik milliyetçilik gibi uzman olduğu konularda taktığı geyşa maskelerini düşürecek kadar ilkeli ve tutarlı olan bir ulusal ideolojinin , cumhuriyet rejimini içine sindirememiş hazımsızları tarafından kendisine layık görünen anti-laik maskedir.

Kemalizm ile Atatürkçülük aynı şeylerdir . Kemalizm ilkelerini ifade ederken daha sert ve nettir . Ulusal bağımsızlığımızı ve emperyalizm ile savaşımızı kemalizm ideolojisi temsil ederken , siyaset yaşamında ve toplumsal hayatta laik , sosyal , çağdaş ve demokratik ilkeleri ile ön plana çıkan Atatürkçülük anlayışı vardır .
her devir iktidardan nasiplenmek için aslını inkar edenler çıkar. ülke bölününce, insanlar dinsiz, şeriatçı diye sokaklarda birbirini keserken koca kıçınıza kına yakacaksınız, ama ülkenin buralara doğru gittiğini anlayamayacak kadar nemalanmakla meşgulsunuz.
mükemmel bir yazı. gerçek yobazlara; post-modern gericilere verilmiş sağlam bir ayar...
(bkz: vatansız aydınlar)
(bkz: dini siyasete alet eden yobazlar)

edit: oo vatansızların zoruna gitmiş..
---------------------------------
Bunca yıl "olmayan bir ideolojiyle" insanları korkutup susturmanın tadını çıkardılar.

Kendilerini yüceltip ülkeyi batırdılar.

Amma artık yeter.

izin verin de biraz da halk yönetsin bu ülkeyi.

Şu sizin de içinden çıktığınız ve sonra beğenmediğiniz halk.
---------------------------------

bu lafları solcu ahmet altan değil de sağcı recep tayyip erdoğan deseydi ne olurdu? kesin darbe olurdu.