bugün

http://fotoanaliz.hurriye...6631&p=6&rid=4369

mehmet altanın öngördüğü kavram.
kemalistlerle başı hoş olmayan altan,bir öngörüde daha bulunmuş.
ulus devlet'ten, türk olmaktan utanan ve türk değerlerinden cümleten nefret eden emperyalizm işbirlikçilerinin son numarası. emperyalizm ve medya baginın açık bir kanıtıdır da.

(bkz: emperyalizm icin iftar vakti)
(bkz: bu vatani kiraz agacina ve kadin memesine satarim)
(bkz: cumhuriyet vs demokrasi)
başakları yaya yaya klavye tepebildiğimiz cumhuriyetin kuruluşu için verilen canların, dünyaya takla, emperyalistlere üç buçuk attıran emeklerin ve 'tam bağımsızlığın' anlamından bihaber zevzekler tarafından coşkuyla desteklenebilitesi yüksek, emperyalist/globelbilmemneci ketenpereye uydurulan kılıf.
(bkz: fethullah gulen ile bungee jumping yapmak)
zaten kemalist cumhuriyet fazlaydı bu ülkeye dedirten durum.
(bkz: herkes hakettiği gibi yaşıyor)
vay be, bir zamanlar "ben bu ülkeyi kadın memesine ve dolgun dudaklara satarım" diye beyanat veren aklı tenasül aletinde gezen akil kişiler! şimdi de çıkmış "özgür türkiye", "demokratik türkiye" laflarını sarf ediyor. tuhaf, demek ki mehmet altan da değişti! 7 yıl önce kadın memesine ülke satan payvyon jargonlu yazar müsvetteleri şimdi çıkmış türkiye'nin iyiliğini düşünüyor! yok ama yok o'da değişti, diğerleri gibi! bu arada: mehmet, paran düzenli yatıyor mu? HSBC yurtdışından yatırılan maaşları vermekte zorluk çekiyormuş şu sıralar onadan sordum!
durmak yok değişmeye devam!
emperyalist ülkelerin yalakalarının,''ekmek'' paralarını bu şekilde kazananların arkasına sığındığı önerme!
Emperyalist dış güçlerle ülkenin islamcı, ikinci cumhuriyetçi gibi gerici odaklarını aynı noktada buluşturan düşünce tarzı. Burada kavramlar şöyle algılanıyor:
Demokrasi: Ulusçuluktan vazgeçmek ve özgürleşmek. (Avrupa vazgeçmiyor tabi)
Kemalizm ve Cumhuriyetçilik: Gerici, baskıcı ve insanların yaşamını kısıtlayan bir düşünce tarzı.
Türkiye'yi Fransız erkeğinin kucağına oturmaya çalışan bir türbanlı kadına benzetmişler protesto afişlerinde. işte peşlerinden gidilen Avrupa ve onun meşhur birliği. Kendi ülkesinden ve kültürel değerlerinden utanan, kendisini ötekinin öngördüğü bir anlayışa hapsedenler ulus olamadan ne hallere düşüleceğini yaşayıp öğreneceklerdir. Süreç gelip buralara dayanmıştır.
Tabi bütün bunlar olurken ikinci cumhuriyetçiler, iş dünyasının bazı zekileri bazı kaygılar da duymaya başlamışlardır. Bireysel yaşamlarının kısıtlanacağı korkusu sarmıştır bunları. Yoksa boğazda oturup rakı içemeyecekler midir? Burjuvazi ile emperyalist güç kafa kafaya girmiştir sonunda. Çıkarlar çatıştı. Türkiye'nin demokratikleşmesi yönünde falan değil bireysel büyük dünyalarını kurtarmak için homurdanmaya başladılar. Ne demokrasi ama(!)
cia güdümündeki fethullahçı nursuzların; dönek sosyalist liboşların; bölücü pkk ırkçılarının ve dinci yobazların, nihayetinde çöreklendikleri sömürgeci batı emperyalizm'inin böğründen bu topraklara kan kusan ve türkiye cumhuriyeti'nin antiemperyalist ve tam bağımsız karakterini bozmak için ruhunu şeytana satan memleket zararlılarının yeni söylemi.

kendilerine bu vatanın yetiştirdiği büyük bir insan evladının, unutulmaz o güzel sözüyle cevap veriyorum: (bkz: geldikleri gibi giderler)
mustafa kemal olmasaydı ne halde olacaklarını tahmin edemeyen, tarih ve şuurdan yoksun bünye saçmalaması.

(bkz: aşağılanmış osmanlı dan kemalist cumhuriyet e)
(bkz: demokrasi ve cumhuriyeti atatürke tapmak sanmak)
türkiye cumhuriyeti'mizi, vatan sevgisinden soyutlanmış; ay yıldızlı bayrağımızın şerefinden yoksun bırakmış; ılımlaştırılmış ve uyuşturulmuş yobazların ülkesine dönüştürecek satılmışlığın şifresidir.

sürecin sonunda anadolu tümüyle incirlik üssü, insanımız da bütünüyle tutsak olacaktır.
varılmak istenen hedef budur!
mehmet altan ile aramdaki konuşma:
not: mehmet altanın http://fotoanaliz.hurriye...6631&p=6&rid=4369 adresindeki konuşmalarını birebir, değiştirmeden koydum.


hyperion:sen mandasever misin?

mehmet:EVET, BEN iKiNCi CUMHURiYETÇiYiM

h:neden?

m:ikinci Cumhuriyetçiyim, çünkü tek parti rejiminin ve zihniyetinin geride kalmasını, cumhuriyeti evrensel bir demokrasinin taçlandırmasını istiyorum

h:evrensel demokrasinin taçlandırmasını istiyorsun demek... bu evrensel demokrasi amerika olmasın? neyse, 2.cumhuriyet ne demek?

m: 2. Cumhuriyet 'Demokratik Cumhuriyet' demek.

h: demokrasinin varlığı için gerekli olan ilkeler kemalist cumhuriyette de var. laiklik desen var en başta, cumhuriyetçilik desen var. var oğlu var. efendim? niye yüzünün rengi değişti? git yüzünü yıka.

h:nerede kalmıştık... ha sen niye kemalist cumhuriyete bok atmak konusunda ısrar ediyorsun? sana ne kadar maaş bağladılar merak ediyorum.

m:Kemalist bir Cumhuriyet, bizi geldiğimiz noktadan öteye taşıyamıyor.

h:seni zaten yedire yedire çuval gibi yapmışlar. seni vinç bile taşıyamaz. senin burada öte dediğin neresi acaba, amerikaya mahkum olmuş bir ekonomi ile yaşayan islam ülkesi mi aceba?
ulusdevlet ilkesinden uzaklaşıldığında, bu ülkenin başına gelebilecek en kötü durumdur.o zaman türkiye cumhuriyeti parçalanmaya mahkum olacaktır.
dikkatle bakınız , ulusdevlet ilkesinden nefret edenler aynı zamanda ordudan da nefret etmektedir.
bu numarayı bari yemeyin yahu!
mehmet altan'ı kaşıntı bastığının delaleti.
türkiye hiç bir zaman kemalist cumhuriyet olmamıştı ki zaten dedirten başlıktır. ismet inönü'nün şeflik dönemi hariç türkiye hep demokratik bir cumhuriyetti.

atatürk hep çok partili rejim yanlısı olmuştu.
(bkz: bi siktir dedirten baslıklar)
mustafa kemal mukaddesinden sıtkını sıyırıp kemalizmin ne menem, ne bok birşey olduğunu göremeyenlerin gözlerine artık daha bu devirden sonra mil çekileesi bakar körlerin içlerini titreten sözler bunlar.

(bkz: kemalizm ergenekon demektir) [ ötesi varsa beraber gidelim. yol parası benden ]
türkiye cumhuriyeti'nin yok olduğunu gösteren tartışmadı aslında. daha dikkatli incelinirse türkiye'de cumhuriyet fikrini sahiplenen burjuvazi kendi kurucu felsefesini dönemin ihtiyaçlarına göre göz gezdiriyor. aldığı karar bellidir: kurucu felsefe tasfiye ediecek, yeni bir cumhuriyet kalacak. emperyalizmin yönelimlerine göre türkiye'li mülk sahibi sınıfları demokratik cumhuriyet adıl altında piyasacı ve gerici yeni başka bir burjuva cumhuriyeti daha kuracak ya da en azından devlet kurumlarını buna göre şekillendirecek.

peki bundan emekçi sınıfların payına ne düşecek? koca bir hiç, hatta şimdi olduğundan daha bilinçsiz ve örgütsüz kitleler, militarize edilmiş bir toplum, emperyalizmin jandarmalığını onur olarak kabul eden kitleler. anti emperyalizm, bağımsızlık, özelleştirme karşıtlığı ve aydınlanmacılık kemalizm'in içine paket edilerek tarihin kirli sayfaları arasına gönderilecek ve bu zokayı yutacak türkiye solu. işte yılların zor şartları altında mücadele eden ve demokratizmi bir ur gibinde aklında taşıyan sol faşizm yok oluyor diye mutlu olurken aslında emekçi sınıfların aklını tamamen yitirmesine destek olacaktır.

süreç böyle işliyor; tasfiye olan kemalizm değildir yalnızca. kurucu felsefelerin biri gider diğeri gelir. basit bir pragmatizmin altına sıkışan siyaset ise kavramları maddi temellerinden kopardıkça daha çok emekçi sınıfların tekrar sahneye çıkışı gecikir, türkiye zor günler yaşamaya devam eder. tartışmanın asıl içeriği budur.
mustafa kemalın kurduğu devletin adı, türkiye cumhuriyetidir. kemalist cumhuriyet değildir. 1946, yani ikinci dünya savaşı sonrası, türkiye cumhuriyeti demokrasiyi zaten uygulamaya başlayarak demokratik cumhuriyete dönüşmüştür.
mustafa kemalın kurduğu devletin adı, türkiye cumhuriyetidir. kemalist cumhuriyet değildir. bu, on dan sonra gelenlerin yakıştırmasıdır. 1946, yani ikinci dünya savaşı sonrası, türkiye cumhuriyeti demokrasiyi zaten uygulamaya başlayarak demokratik cumhuriyete dönüşmüştür.mustafa kemale ve de onun kurduğu devlete karşı olanların söylemidir.
yılardır ulkeyı somuren egemen sınıfın* egemenlığıne son vererek yenı bır duzen oluşturmayı savunan bu duzende devletı küçülterek gece bekçisine çevıren ve halkın etkılı bır şekılde soz sahıbı olacagını vaad eden demokrasıyı merkezıne oturtan turk sıyası tarıhının en nitelikli teorilerinden biri olan "ikinci cumhuriyetçiliğin" ikinci cumhuriyetçilk kavramını özetleyen ünlü söylemi.

osmanlı ımparatorluğunun yıkıntıları uzerıne ınsa edelen turkıye cumhurıyetı mehmet altan gıbı ıkıncı cumhuriyetçiler tarafından tam bır cumhurıyet olarak gorulmez ,zıra demokrasının olmadığı yerde cumhuriyetten bahsedılemez. ıkıncı cumhuriyetçiler osmanlı ımparatorluğu'ndan turkıye cumhuroyetı'ne geçişte pek fazla demokratık gelışme elde edılmedığını cumhuriyetın ıse yanlızca belırlı bır kesıme soz hakkı tanıyarak çoğulculuk ılkesıne aykırı olduğu ılkesınden hareket eder hareket eder. bu duşunceye gore egemen sınıfın ıktıdarı tek basına kullanması ılkesı değişmeden kalmış değişen yanlızca egemen sınıfın kendısı olmuş yanı egemen sınıf uygulaması değişmezken uygulayıcısı değişmıştır. mehmet altan buna hanedanın ıktıdarından kemalıst ıktıdara geçiş olarak tanımlar. ozelıkle çevresı ıttıhatçılar tarafından sarılan ve ıttıhatçılar arasında sıkışan ataturk yaptığı devrım ve atılımlarla cumhuriyete hızmet etmemiş ıktıdarını artırmak için kendı sıstemını oturtmuştur. yanlızca egemen sınıfın duşncelerını yansıtan egemen sınıfın ılkelerıne gore ılkelere bağlanan turkıye cumhuriyetı demokartık bır cumhuriyet değildir. ozelıkle serbest fırka ve terekkıperver partı'nın kapatılması bırıncı cumhurıyetın çoğulculuğa aykırı davrandığının ve hakım sınıfın egemenlığının muhafaza edılmesının amaçlandığının bır göstergesıdır. 27 mayıs ıse tam anlamıyla bır tasfıye olmuş ve askerı ve sıvıl burokrası butunuyle hakım sınıfın hakımıyetıne gırmıştır.
kemalizm dedikler şey ülkeyi içine kapanık bir hale sormaktır ve kısmende oldu.
(bkz: fetö nün icraatları)

akp fetö'nün yan örgütüdür.
güncel Önemli Başlıklar