bugün

anane yada babaannelerin yatak altına veya yastık kılıfının içinde sakladıkları paradır. dokunmazlar, dokundurtmazlar asla
yaşlı insanların geride kalanlara güya yük olmamak için sakladığı bir miktar paraya verilen ad.
(bkz: kefen parasının enflasyona yenik düşmesi).
(bkz: kefen parasını faize yatırmak).
ben direk kendi kefenimi saklayacağım, para etmez ama olsun. ama ısktr et kim uğraşacak yaa.
babannelerin her daim paralı olmalarının sırrı olan bilinç, sanki ölüm yaşlıdan mı başlıyor?
artık biriktirilmesi çok da gerekli olmayan paradır. zira cenaze taşıma, yıkama, kefenleme ve dini vecibelerin yerine getirilmesi gibi tüm işlemler belediyeler tarafından ücretsiz olarak gerçekleştirilmektedir. belediyeler sadece mezar parası istiyorlarmış. o da toprak mezar için 200, beton mezar için 400 tl imiş.
her insanoğlunun kenara koyması gereken para.
ölünce sanki cenazesi orta yerde kalacakmış gibi, hisseden dede ve ninelerin genellikle yastık altına veya yatak altına gizledikleri paralara halk arasında verilen isimdir.
Dünya topraklarına ayaklarımız henüz basarken canımız bedenimizden çıkmadan evvel şerefimizle belki göçüp gitmek kimseye yük olmamak adına söylenmiş türemiş pek anlamlı söz öbeğidir kefen param.
artık gereksiz bir hal almış olan deyim.

evet, artık kefen parası biriktirmeye gerek yok.

birkaç gün önce bir cenazem vardı, belediyeye bildirdik, geldiler hastaneden aldılar, götürüp cenaze işlerinin tesislerinde bir güzel yıkadılar, pakladılar, kefene sardılar.

kefene sararlarken, kefenin içine çörek otu mudur nedir, ona varana kadar koydular.

cenazemiz kefenlendi, tabutlandı defin yerine gönderlecek, hooop hoca geldi, dualar, dualar. para vermeye kalktık beş kuruş bahşiş bile almadılar.

neyse, durun daha bitmedi.

cenazemizi, cenaze arabasına yerleştirdik. bir görevli koştu geldi "abi tahtaları da koyalım" dedi.

evet, mezara döşenen tahtalar, palet palet. belediye kestirmiş. ulan kefenlediler, paketlediler. yetmedi tahtalarını bile verdiler.

ama durun daha bitmedi.

cenazemizi evin önüne götürdük, hooop bir hoca da bizle geldi. yine dualar, dualar...allah allah...

bitti sanıyorsunuz ama bitmedi.
camide namaz falan gittik mezarlığa, mezarlıkta cenaze arabasından hoparlör indirdiler, hoca mikrofonu aldı eline başladı okumaya. oh mis...

neyse gömdük ettik, dualar falan okundu, camaat dağılıyor cantık ve ayran geldi. yüzlerce...
milletin bir güzel de karnı doydu, sanırım fazladan dua edilmiştir bu yüzden. allah razı olsun.

evet, cenaze işleri bitti gömdük falan eve geldik nihayet.

bitti sanıyorsunuz değil mi?

bitmedi lan, vallahi bitmedi...

biz mevlüt okuturken kapı çaldı.

ne geldi dersiniz?

yine cantıklar, pideler, ayranlar. 4-5 damacana su...

yuh amk diyeceksiniz. ama aynen böyle. istersek 7 gece boyunca yine getireceklermiş hatta.

"lan bizim paramız var amk" dedik. "siz bilirsiniz" dediler, "isterseniz telefon edin getirelim" diye de tekrarladılar.

bitti mi diye soracak olursanız.

bitmedi amk.
vallahi bitmedi, billahi bitmedi.

yakınımız öldü diye bir de para vereceklermiş bize, o parayı almak mecburiymiş. zengin de olsan, fakir de olsan alacakmışsın o parayı.

devlete bak.

vay amk...ölüm bile güzel lan...
Yaşlıların son parasıdır.
kefeni artık belediye ısmarlıyor. miras bırakılınabilinir.
Biriktiren, bir kenara koyanlar var. Ölümü sükunetle karşılıyorlar. Bir de vasiyet de bırakıyorlar. Ölürsem kefen param şurda diye. Kafayı yememek elde değil. Öleceğimizi bir kez daha hatırlatıyorlar. Yaşamayacak, yazamayacak, okuyamayacak olacağız bir dönem için para bırakmak.