bugün

paraya para dememek,evde para sayma makinasına sahip olmak,aşçı uşak hizmetçiler dolu mutfak dolu kiler bir hayatı yaşayan kişiler için kullanılan deyim.
(bkz: karun)
eşek yüküyle para sahibi olmak.hatta eşek kervanı yüküyle para sahibi olmak.
herkesin hayalini kurduğu ve "şunu yapardım, bunu yapardım" diye başlayıp devam eden diyaloglara sebep olan durumdur.
avrupa yakasından şahika'nın deyişiyle hayvan gibi para sahibi olmak.
eğer servet karaktere ağır geliyorsa, bir o kadar da kibirli olmaktır.
çenemi yoran durumdur. (bkz: atasözlerimiz)
paraya yeni bir isim bulmayı gerektirecek durumdur.*
(bkz: karun kim dede)
(bkz: babam ve oglum)
karun gibi olecek olmak gercegini degistiremeyecektir.
(bkz: karun olmak)
(bkz: karun musun lan sen)
bi'sike yaramaz. kızın biri gelir yine sizi mutsuz etmesini bilir.
gerek yoktur. Gönül zenginliği daha önemlidir.
hiç bir zaman geçerli olmamış olan deyim. hatta hiç olmamış olan deyim. doğrusu karun olacak kanun değil. harun da değil bu arada. bi bok bilmemek tamam ama madem yazacaksın, bi sor öğren. gerzek herif.
(bkz: kanuni sultan süleyman)
Kanunun zenginliği mi kalmis arkadaş.
(bkz: karun)
kanunları ezberlerken teferruatlı tasvirler ve karmaşık kelimelerle boğuşmaktan çok yorulmuş adalet meslek yüksekokulu birinci sınıf öğrencisinin tahayyül edebildiği en büyük zenginlik biçiminin öznesinin muhatap olduğu durumdur.

edit: 'kanun kadar'dı en son.
Şüphesiz ki sonu hüsranla bitecek ibretlik bir zenginliktir.

El-kasas/75-84

76,77. Karun, Musa'nın milletindendi; ama onlara karşı azdı. Biz ona, anahtarlarını güçlü bir topluluğun zor taşıdığı hazineler vermiştik. Milleti ona: "Böbürlenme, Allah şüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ın sana verdiği şeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payını da unutma; Allah'ın sana yaptığı iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; doğrusu Allah bozguncuları sevmez" demişlerdi.

78. Karun: "Bu servet ancak, bende mevcut bir ilimden ötürü bana verilmiştir" demişti. Allah'ın, önceleri, ondan daha güçlü ve topladığı şey daha fazla olan nice nesilleri yok ettiğini bilmez mi? Suçluların suçları kendilerinden sorulmaz.

79. Kârûn, zineti ve görkemi içerisinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzu edenler, “Keşke Kârûn’a verilen (servet) gibi bizim de (servetimiz) olsaydı. Şüphesiz o büyük bir servet sahibidir” dediler.

80. Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise: "Size yazıklar olsun; Allah'ın mükafatı, inanıp yararlı iş işleyenler için daha iyidir. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir" demişlerdi.

81. Sonunda, onu da, sarayını da yerin dibine geçirdik. Allah'a karşı ona yardım edebilecek kimsesi de yoktu; kendini kurtarabilecek kimselerden de değildi.

82. Daha dün onun yerinde olmayı dileyenler: " vay be, Demek Allah kullarından dilediğinin rızkını genişletip bir ölçüye göre veriyor. Eğer Allah bize lütfetmiş olmasaydı, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkarcılar başarıya eremezler" demeye başladılar.*

83. Bu ahiret yurdunu, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu istemeyen kimselere veririz. Sonuç Allah'a karşı gelmekten sakınanlarındır.

84. Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
görsel
görsel