bugün

zulfu livaneli tarafından cok guzel yorumlanmıs, sarkı haline getirilmis nazım hikmet siiri
zamanında siyasi sözler içerdigi gerekcesiyle yasaklanmıs,siiri nazım hikmet, müzik ve sarkı haline getirilişi zülfü livaneliye ait muhtesem sarkı
zülfü livaneli'nin dehşet güzel söylediği nazım hikmet şiiri. birkaç sene önce yurt dışındayken dinlediğimde ağlamama sebebiyet vermişti.
yanlış hatırlamıyorsam şarkısa bir söz vardı.."ne ölümden korkmak ayıp nede ölümü düşünmek"..şarkısı mükemmel
(bkz: karlı kayın ormanında)
harf yanlışı varsa nazım hikmet'in güzel bir şiiri ve akabinde zülfü livaneli'nin güzel bestesi;

karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin
efkarlıyım efkarlıyım
elini ver nerde elin

memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
kayınların arasında
bir pencere sarı sıcak

ben ordan geçerken biri
amca dese gir içeri
girip yerden selamlasam
hane içindekileri

yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü
ne ölümden korkmak ayıp
ne de düşünmek ölümü

harf yanlışı yoksa ;

(bkz: belgrad ormanı)
(bkz: tecavüzcü çoşkun korusu)
nazım hikmet'in tüyleri diken diken eden şiiri. zülfü livaneli inanılmaz güzel söylemiştir. ağlamaya sebebiyet verebilir.
rüzgar ile birlikte konserde hep bir ağızdan söylenerek sıcacık bir kaynaşma ortamı yaratabileceğiniz şarkı olup süperdir
(bkz: rüzgar) napıyorum lan ben

budur
gurbetteyken dinlemek daha bir acıtır insanı.**

--spoiler--
memleket mi, yıldızlar mi, gençliğim mi daha uzak?
kayınların arasında bir pencere, sarı sıcak.
--spoiler--
(bkz: karli kayin ormani)zülfü livaneli'nin yorumuyla daha da güzellesen nazim hikmet siiri.
zülfü livaneli nin "karlı kahayın ormanında" şeklinde söylediği, bestelenmiş bir nazım hikmet şiiri.
kayınları da kestik ormanlar çıplak kaldı şarkılarda yarım eksilmeyen bir tek hüznümüz. eskisi gibi de kar yağmıyor artık yeğdığında da yüreğimize yağar..
zülfü livaneli nin muhteşem söylediği nazım hikmet şiiri..

ne ölümden korkmak ayıp, ne de düşünmek ölümü..
nazım hikmet'in memleket özlemini ve ölümünün yakın olduğunu anlatan şiiri.

memleket mi, yıldızlar mi, gençliğim mi daha uzak?
kayınların arasında bir pencere, sarı sıcak.
dizeleri ile memleket sevdasını anlatır nazım, gençlik sevdası gibi.

ne ölümden korkmak ayıp, ne de düşünmek ölümü..

dizesi ile de artık ölümü düşündüğünü anlatmaktadır. insanı ormanda yürüşe çıkartan bir şarkısı da vardır. zülfü livaneli seslendirmiştir şarkıyı.
fikret kızılok'un pişşt barmen şarkısında gönderme yaparak zülfü livaneli'nin kahhyın şeklinde bestelemesiyle dalga geçmesine sebep şiirdir. fuat saka yorumu en güzelidir, notadan anlamayan kulakların çok seveceği zülfü livaneli şarkısıdır.*
tamamı şöyledir:

-karli kayin ormaninda-

karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin.
efkârlıyım, efkârlıyım,
elini ver, nerde elin?

ayışığı renginde kar,
keçe çizmelerim ağır.
içimde çalınan ıslık
beni nereye çağırır?

memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
kayınların arasında
bir pencere, sarı sıcak.

ben ordan geçerken biri :
"amca" dese, "gir içeri."
girip yerden selâmlasam
hane içindekileri.

eski takvim hesabıyle
bu sabah başladı bahar.
geri geldi memed 'ime
yolladığım oyuncaklar.

kurulmamış zembereği
küskün duruyor kamyonet,
yüzdüremedi leğende
beyaz kotrasını memet .

kar tertemiz, kar kabarık,
yürüyorum yumuşacık.
dün gece on bir buçukta
ölmüş berut , tanışırdık.

bende boz bir halısı var
bir de kitabı, imzalı.
elden ele geçer kitap,
daha yüz yıl yaşar halı.

yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü.
ne ölümden korkmak ayıp,
ne de düşünmek ölümü.

en acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak :
öleceğimizi bilip
öleceğimizi mutlak.

memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
bayramoğlu , bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?

geceleyin, karlı kayın
ormanında yürüyorum.
karanlıkta etrafımı
gündüz gibi görüyorum.

şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tirenyolu, ova.
yirmi beş kilometreden
pırıl pırıldır moskova ...

nazim hikmet

14 mart 1956,
moskova, peredelkino
maria faranduri livaneli söylüyor isimli albümde maria faranduri tarafından türkçe olarak okunmuştur.
zülfü livaneli'nin şarkı yaptığı, zülfü livaneli'nin yaptığı besteyi göztepe taraftarının isyan marşı adı altında tezahüratlaştırdığı, bir nazım hikmet şiirinin adıdır.

http://www.youtube.com/watch?v=qqMtrZzqF2s&mode=related&search=

Göztepe isyan Marşı

izmirin sokaklarinda yuruyoruz formalarla
izmirin sokaklarinda yuruyoruz formalarla

sayimiz yuzbinler oldu sarisiyla kirmiziyla
sayimiz yuzbinler oldu sarisiyla kirmiziyla

sarin gunes gibi dogsun kirmizin damarimda kan
sarin gunes gibi dogsun kirmizin damarimda kan

sensiz gecmesin bu yasam senin icin butun kavgam
sensiz gecmesin bu yasam senin icin butun kavgam

1925'te dogdu sanli goztepemiz
1925'te dogdu sanli goztepemiz

issiz kuytu koselerden and olsun ki donecegiz
issiz kuytu koselerden and olsun ki donecegiz

o gunlere inanarak dalgalan sari kirmizi
o gunlere inanarak dalgalan sari kirmizi

acilarin arasindan soyle isyan marsimizi
acilarin arasindan soyle isyan marsimizi

kalksin eller uclu icin haykiralim goz goz icin
kalksin eller uclu icin haykiralim goz goz icin

son nefesi verir gibi sehadet getirir gibi
son nefesi verir gibi sehadet getirir gibi
(bkz: isyan marşı)
nazım hikmet ran'ın bu şiiri aynı zamanda evren seçkal tarafından bestelenmiş ve zülfü livaneli tarafından seslendirilmiştir..
küresel ısınma sonucu orman kaldımı ki sorusunu hatırlatan hadise.

eski çamlar bardak oldu
Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak?..

ve söz biter...
devrim şarkısı. leman sam daha bir güzel okumakta.
fuat saka abimizden de dinlenilesi nazım şiiri.
livaneli' nin yasaklı albümünde aşağıdaki iki kıta da yer almaktadır:

memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
bayramoğlu , bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?

şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, tirenyolu, ova.
yirmi beş kilometreden
pırıl pırıldır moskova ...
karlı kayın ormanında , seni almışım altıma , dayamışım ağaca , kayıyorum am*na şeklinde ilkokulda söylerdik arkadaş grubunda. *