bugün

sevgilerin en sadesi ve en içtendir. ayrılığı kaçınılmaz ve acıdır.

24 yıl olmuş, aynı evde iyiyi, kötüyü, neşeyi, sevinci, kederi, beraber yaşamış iki insan, zaman gelmiş askerlik ayırmış, zaman gelmiş şartlar.

her seferinde geri dönüş şartı olduğu için gitmeler koymamış, acıtmamış, ama şimdi geri dönüş yok, akşamları ben bu kanalı seyredecem kavgaları yok, sigaramın hepsini içmişsin sıkıntısı yok, eve gece gelen kardeşe fırça atmak yok.

arkandan kardeşin olmadığını bilerek bir yolda yürümek ne kadar korkutucu ve acı, ne kadar acımasız ve sevimsiz, nasıl alışılacakki ?

insanın aklına küçükken annemizin sobanın üstünede pişirdiği etler geliyor, kurban bayramında bileziklerini satıp bize koç aldığı, hiç bir zaman kimseye bizi ezik durumda bırakmadığı, zaman içinde yapılan hatalar belki tatlı sert durumlarda küçük küslükler le bitse de en acımasızı küslük sebeblerini bile tartışamayacak olmamız.

hayatım boyunca yaptığım hataların bedelini bu kadar acımasız ödeyeceğimi bilseydim, hiç bir zaman hata yapmazdım. bir insandan uzaklaşınca bu kadar canınım acıyacağını bileseydim o insanı bu kadar sevmezdim.

hayatta kazanmayı öğrendik ama, yaşamayı öğrenemedik. hayatımıza yıllarımızı kattık ama, yıllara hayat katamadık.

çok şey yaptığımızı sandık ama, hiç bir şey yapamadık. yapamadım. *
bir elmanın bölümlenmiş dilimleri gibidir kardeşler. kendi aralarında birbirlerini yiyip, sevgilerini pek belli edemezler. ne zamanki dışardan bir baskı veya üzüntü ile karşılaşıldığında birbirlerine kenetlenip bütün bir elma halini alırlar. adeta aslan kesilirler,üzüleni korumak için.
kardeşi olmayanların asla bilemeyeceği bişey
(bkz: anlatılmaz yaşanır)
hayatını dahi uğruna feda edebileceğin sevgidir..
pek çok şeye tercih edebileceğim sevgi. herkes aşık olabilir ki olur da hayatlarının bir evresinde ama herkes ardeş sevgisini tadamaz. küçükken kıymetini bilmeseniz de büyüdükçe aslında sahip olduğunuz en değerli hazine olduğunu farkedersiniz.
(bkz: ablaların kardes sevgisi)
gözünu bile kirpmadan atese atlamak,
o leb demeden leblebi anlamak,
kinder süpriz alip cikolatasini paylasmak,
hafta sonu sabahin köründe bile olsa "abla yanina yatiim mi" dediginde yorgani aralayip buz gibi olmus ayaklarini isitmak,
bir haftalik laptopa bir sise bebek yagi döktükten sonra bile sabirli kalabilmek,
entari yazarken kucakta uyuya kalan kardesi uyandirmamak icin tek elle yazmaya devam etmek, hatta bkz bile vermek gibi bisi olsa gerek. *
sürekli dövüşülen,punduna getirip anneye ispiyonlanmaya çalışılan,bisikletini elinden almak için türlü rezillikler yaptığınız kardeşi sevdiğinizi hiç anlamazsınız ta ki birgün ölümcül bir hastalıkla pençeleştiği o küçücük çocuk yatağında onu o kadar aciz gördüğünüz ana kadar.bahçede bisikleti,bez torbanın içinde bilyeleri,futbolcu kartları bir yana savrulmuş hepsi içinize batıp batıp durur.hastalığı sırasında ateşler içinde yatarken adınızı sayıklar ,öldürür sizi kahrınızdan,yaptığınız o kadar haksızlık için kendinize lanet eder,eğer iyileşirse bir daha onu hiç üzmeyeceğinize dair kendinize söz verir,geceler boyu allah'a dua edersiniz.ve birgün gözlerini açar,sonra tamamen iyileşir,normal hayata dönülür.tabi yine kavga edilir,küsülür ama verilen söz hiç unutulmaz,kardeş anaya babaya karşı her daim savunulur,gerektiğinde son kuruşa kadar borç verilir,kız arkadaşıyla barıştırılır,yeri geldiğinde şebeklik yapılıp güldürülür.çünkü kardeş insana Allah'ın en büyük lütuflarından biridir.ve sevgisi de o denli büyük olur...
sıklıkla kardeslerden büyük olanın hissettigi duygudur. öyle her an hissedilmez, hissedildiginde ise tüm katıksızlıgı ve yogunluguyla hissedilir..
internette yapılan bir kampanya. http://www.kardesinisec.com adresinden kendinize bir kardeş seçiyorsunuz ve ona çeşitli hediyeler yolluyorsunuz. para yollamak kesinlikle yasak. kardeşi olmayanlar için, belki de kardeş sevgisini bi nebze yaşatabilecek bir durumdur.
babadan kalma bir tarla var. iki kardeş bu tarlayı evlerinden gelip işliyorlar, çalışıyorlar. hasat zamanı hasadı paylaşıyorlar ve akşam evlerine gidiyorlar. kardeşlerden biri gece hiç uyuyamıyor, düşünüyor ki, ben bekarım, kardeşimin ise karısı ve çocukları var. buğdayı aldık, pay ettik, anlaştık ama, bu benim aldığım buğday bana fazla. onun daha çok ihtiyacı vardır. ben bir kısmını ona vereyim. uyuyamıyor, kalkıyor, buğdayı ayırıyor, çuvallara doldurup sırtlanıyor ve yola koyuluyor. o yola koyulurken öteki kardeş de uyuyamıyor ve düşünüyor ki. yahu biz pay ettik hasadı ama benim çocuklarım var, bana ilerde bir şey olsa,çocuklarım bana bakar. kardeşimin ise kimsesi yok. yapayalnız. onun daha çok paraya buğdaya ihtiyacı vardır. o da topluyor buğdayı, koyuyor çuvala ve dışarı çıkıyor. gece yol üstünde iki kardeş karşılaşıyor. ikisinin de sırtında buğday dolu çuvallar ve yıldızların altında öylece birbirlerine bakıyorlar. sonra hiç bir şey söylemeden sarılıp kucaklaşıyorlar. işte efsaneler der ki insanlık tarihinin ilk mabedi olan süleyman mabedi o iki kardeşin kardeşlik duygularıyla sarıldıkları o yere inşa edilmiştir.
yaşamdan dakikalar adlı eserden şair sunay akın ın anlattığı bir öykü.
4 ve 5 yaşlarında iki kardeşten biri ağır bir hastalık geçiriyor. küçük kardeşin iyileşmesi için hısım akrabadan kan örnekleri alınıyor. sıra hasta olan çocuktan bir yaş büyük abisine geliyor.

doktor- şimdi kardeşinin iyi olamsı için senden kan örneği almamız gerekiyor diyor.

abi çocuk- (bir iki saniye bekliyor sonra )tamam diyor.

çocuktan kan örneği alınmasından sonra aradan bir saat geçiyor.ve abi çocuk doktorun yanına gidip soruyor

- doktor abi ben ne zaman öleceğim.

doktor ilk başta bir şey anlamıyor tebessüm ediyor ama jeton sonradan da olsa düşüyor . düşüyorda ciğeri sızlıyor. başlıyor ağlamaya. kardeşi için kan örneği alınınca öleceğini , o örnekle kardeşinin iyileşeğini zanneden çocuğun tüm hayatından vazgeçerken iki saniye düşünmesi belki doktoru insanlığından utandıyor o anda.

çocuk olmak mı ,abi olmakmı ,kardeş olmamı , bilinmez ama doktoru bile ağlatır yeri geldiğinde vesselam.
(bkz: abla olmak/#5086333)
çok farklı bir sevgidir.
ne kadar kavga etseniz de, tartışsanız da, kızsanız da çok farklıdır.
eğer bir de yaş farkı fazlaysa gurbetteyken en çok onu özlersiniz.
aklınıza ona kızdığınız, bağırdığınız anlar gelir.
üzülürsünüz.
bazen birkaç damla gözyaşı süzülür yanağınızdan ama en çok o hasta olduğunda anlarsınız onun kalbinizdeki yerini.
onu ne kadar çok sevdiğinizi...
onun ölümünü düşünmek bile çok acı verir "nasıl dayanırım ki ben bu acıya" dersiniz...
aklınıza onunla ilgili güzel anılar gelir, hayalleriniz gelir...
insanın içini acıtan sevgidir.

rahat uyu bir tanem * abin unutmadı seni.

edit : sabaha kadar sana söverim.
dünyanın en güzel sevgisidir.uyumadan önce gider yanında sıcaklığıyla ısınırsın,işe gitmeden önce gider yanağına güzel bir öpücük kondurursun.bazen düşünmüyor değilim acaba kendi çocuğumu bu kadar sevebilecekmiyim?ah be güzelim ayağın incildiğin de o kadar yolu bana senden başkası geri döndüremezdi.
kardeş sevgisi anlatılmaz .. bazen sevgiden daha öte bazen de kızgın olma durumu .. bağırıp çağırırsınız bir kaç dakika sonra yaptıklarınızı düşününce ağlamak gelir içinizden, sarılıp öpmek istersiniz. ağladığını görürsünüz içiniz acır üzülürsünüz. hele hediye alıp onların mutluluğunu görmek paha biçilemez. her ne kadar bazen bağırıp kızsam da sizleri çok seviyorum..
prison break dizisinde en büyük örneği vardır.
Bir insan ugruna canini bile verebilecek olmaktir.
dershanedeyim birgün, telefonum çalıyor, "junior arıyor" açtım efendim dedim, ağlıyordu kardeşim. durdu hayat, hayatımın en soğuk terlerini döktüm 15 saniyelik konuşmada herşeyden soyutlandım durumu anlamaya çalıştım. - burada bir çocuk var beni dövdü gibi bir tümce söylemişti, dershaneden nasıl çıktım bulunduğu yere nasıl vardım bilemiyorum.

hayatın silsilesi içerisinde hep vardır kızmak, kırılmak kavga etmek ama karşısında kardeşi varsa kişinin, bu hisler bile farklıdır, içten sade mecburiyet içermeden sonsuz derinlik içeren, sevgi korumacılık hissi barındırır bilinç altında insan.

askerde zamana karşı hiçbir varlık gösteremediğim günlerde daha iyi anladım, öfkelendiğim, kırdığım anlar geldi aklıma, dipsiz kayıtsızlıklar eşliğinde gömüldüm sessizliğe. ve seni aradığım günlerde sadece " özledim " diyebildim. sen " abim " deyince de zor tutum gözyaşlarımı.

havaalanındaki gözyaşlarını ömrüm boyunca unutmayacağım.

büyümesine tanıklık ettiği kişiler hep farklı olur ya kişinin.

hep endişelendim senin için, argoya kaçabilecek kelimelerine bile öfkem onun için. yersiz kaygılarım, endişeli sorularım onun için kardeşim.

playstation 1 zamanında, pes'de mütemadiyen kazandığım dönemde, üzüldüğünü hissettiğim de bilerek kaybediyor goller sonrası attığın kahkahalara sinirli rolü eşliğinde ' tamam kes, aloo, bassana oğlum starta artık ' vesair diyordum ya. küçük bir tiyatroydu oynadığım ama oyun için bile olsa üzülmene tahammülüm yoktu.

sınıfta 2. olduğunu öğrendiğim an göğsüm kabardı, hep böyle olmadı mı ama? adın geçtiğinde gururlanmadım mı hep, okuldaki başarılarında arkadaşlarım arasında semtimizde kazandığın saygılı, efendi çocuk övgülerine de tebessüm etmedim mi?

günden güne büyüyorsun hayta, profilin değişiyor, yüzüne baktığımda koca bir delikanlı görüyorum artık.

babama benziyorum biliyorum, çok belli edemiyorum hislerimi, o biliyor, bilir gibi yaftalarım argümanlarım var. bunlar hayata dair telaşlar içerisinde bana özgü anektodlardan ileri gidemiyor belki de.

sevginin en yücesine herşeyin en iyisine layıksın,

ve yüzüne söyleyemese de orantısız seviyor abin seni.

velhasıl ulu, üstadın söylediği gibi en zaaf dolu sevgidir, kardeşe duyulan sevgi.
kardeş sevgisi inanılmaz güzel bir şeydir.bugün 4 aydır üniversite okuduğu şehirde bulunan kardeşim sonunda baba ocağına geldi.onu inanılmaz özlemiştim.geldiğimde uyuyordu öylece izledim.nasıl bir mucize bu , nasıl derin bir sevgi.canımın taa içi , sözlük onu çooooooooook seviyorummmmmmm.bu ona içimden gelen her an söylemenin huzurunu da yaşıyorum.Rabbim hep böyle harika bir iletişim içinde kılsın bizi.biricik bebeğim iyi ki varsın.
göte iki tekme diyebilirim.
benim için anne babadan dahi ötede olan sevgidir. zira benim ''abim'' benim için başkadır. hayatta kaybetmekten korktuğum kişiler arasında ilk sıradadır. en küçük bir sıkıntısı benim en büyük derdimdir. çünkü abimdir o her anımda yanımda olan sevgisini kızarak, zaman zaman bağırarak belli edendir.

çok konuda anlaşamayız bazen ama biliriz ki ikimizin de haklı yönleri var. aynı anne babadan doğmuşuz sonuçta aynı şeyleri savunur farklı şeyler söyleriz biz.

bir kardeş olarak benden 4 yaş büyük olan abim benim için 65 yaşımdaki babamdan dahi daha büyüktür gözümde. zira her anımda o vardı hep oldu ve biliyorum ki hep o olacak. askere gittiğinde 5.5 ay geçmez oldu. arkam hep boş gibiydi kimseden korkmam allah'a şükür ama sen yokken abi bir başka geldi hayat bana. kimsesiz çocuklar gibiydim bazen. evimiz, yaşadığımız şehir, ülke, dünya her şey düştü gözümden senden ayrı kalınca.

ben sevgimi sana hiç belli edemedim. bazen belki de fütursuzca davrandım sana karşı ama bil ki sevgim ve saygım haddinden fazla sana karşı. hislerime tercüman olabilecek kelimelerden oluşan bir cümle kuramadım diye kızma bana; bil ki kardeşin seni canından dahi çok seviyor.

allah esirgesin bir gün; ''kalbini alıp sökecekler fakat abin yaşayacak'', deseler tereddüt dahi etmem seve seve senin için feda ederim. anne baba olsa senin yerinde tereddüt edeceğime adım gibi eminim. ama sen hep başka oldun benim için. anne sevgisinden öte sevgi yoktur derler ya benim için geçersiz o işte.

bir an mutlu olduğumda hep seni düşünürüm ''bunu abime de yaşatabilsem'' diye. zira mutluluk senle paylaşıldığında gerçekleşir bana göre. kıyafet alırken dahi hep acaba abim de beğenir mi diye düşünürüm. eve kıyafet alıp geldiğimde '' bu ne lan, kaç para verdin buna'' dediğin an o kıyafet benim için dünyanın en çirkin tekstil ürünü olur. eğer ''aferin lan güzelmiş bu '' dersen sen farkında olmasan da her kıyafetle o yeni aldığım şey uydurmaya çalışır fütursuzca onu giymeye çalışırım.

hayatta hep seni örnek aldım konuşma tarzım, o çok övülen efendiliğim bil ki hep senin ürünün ''abim'' . zira kardeşin senden ibaret ; hayat onun için ''sen'' demeksin.

ezcümle hayat benim için ondan ibarettir ve en çok zafiyet duyduğum tarafımdır. dilerim ki allah bizi birbirimizle sınamasın zira başarısız olacağımdan hiç şüphem yok.
Anlatılmaz yaşanır derler ya bu da öyle birşey canımı istese düşünmeden veririm bazen insan kardeşini kendinden çok düşünebiliyor bu da sizi kardeş yapıyor işte.
güncel Önemli Başlıklar