bugün

erzurum yöresine ait bir türkü. hikayesi şöyledir:

köyün bütün sürülerini otlatan çobanın evlendiği gün, köye bir haber duyulur: "bir hanedeki büyükbaşlar kavgaya tutuşmuşlar, birbirlerini telef ediyorlar". düğün günü de olsa bu işi çözmek çobana kalır. girer ağıla, fakat üzerinde hergün giydiği abası olmadığı için hayvanlara sözünü geçiremez, arada kalır ve ölür. türkü bu ölümün acısıyla yakılmıştır.

kara camışları vurdum bayıra
dövüşe indi çayıra
deyin güvegiye* gele ayıra
güvegin işini allah kayıra

giderem giderem dudu bülbül gibi durmaz öterem
gelin helallaşak kardaş giderem, giderem

bir evi yaptırdım döşetemedim ben nedim
üç günlük ömrümü beş edemedim ben nedim
zalım felek ile baş edemedim
bu kara bahtıma küsmüş giderem

giderem giderem dudu bülbül gibi durmaz öterem
hulusi gönülden kalkar giderem

(bkz: (vid #5157))
Hikayesi hamasi yürek burkan işin ehline teslimi hususunu da inceden öğreten.
güzel türkü.
iniş çıkışların fazla olmaması, dinleyeni sakinleştiriyor.

https://youtu.be/pVKfWiqvpIY