bugün

her nedense, belki genetik ve fiziksel yatkınlığımdan dolayı, her an yaşayabileceğimi düşündüğüm olay. belki korkaklığımdan kurtarırdı beni, belki hayatı yaşamaya iterdi. yine de kanserden ölen ve atlatmayı başaran tanıdığım herkesi tekrar bir düşünüp tekrar bir saygı sunayım.

hayatta yenmesi bu kadar zor olan az savaş vardır, denemeniz bile ne kadar güçlü olduğunuzu kanıtlar. eğer yakın zamanda bu haberi aldıysanız, sizin durumunuzda olan herkes için, sevdikleriniz için, en önemlisi kendiniz için ve daha yaşamadığınız onca gelecek için, asla vazgeçmeyin. nefes alıyorsak umut var demektir sözü asla aklınızdan çıkmasın. en kötü, en umutsuz anlarınızda kulağınıza küpe olsun. hepimiz bir gün öleceğiz ama hepimiz bir gün daha yaşayacak mıyız belli değil, yarının size sunabileceği her olasılığa tutunun.
elindekilerin değerini öğretir heralde. her gün başkalarının yokluk dediği şeylere sövüyoruz lan. allah göstermesin.
(bkz: #35414081)
(bkz: #35922260)

Dostumuz Del Naja'yı 22 Mayıs'ta maalesef kaybettik

Başımız sağolsun
Yapma be.
uyuşturucu satmaya başlatır (bkz: breaking bad).
dün gece del naja'nın kaybını ilettikten sonra bir çok kişi mesaj atmış o yüzden bilgi vermek istedim.

kendisi yaklaşık 1 senedir ev arkadaşımdı son 2 haftadır sınavlarından dolayı burada kalmaktaydı durumu kötüleşince ailesinin yanına döndü kişisel bilgisayarı bende kaldı sosyal medya hesaplarından sevdiği arkadaşlarına duyurmak durumunda kaldım ben de
garip bir his. vücutta manasız bir kimyasal düşüş yaşanabilir. hayatın gözün önünden film şeridi gibi geçme ihtimali filan artar. falan fülüt.
Dedi ve gitti. Umarım savaşı sen kazanırsın...
Her tümör aynı değildir. Her organın kanseri de aynı değildir. Ayrıca her tümörü olan ya da her kanser olan ölecek diye birşey de asla yoktur. Hangi organın kanseri, hangi tür kanser ve hangi evrede? Bu üç soru çok önemli.
Ben lösemi olduğumu lise 2 de mi 3 te mi ne öğrendim. Gelişim bozukluğu yaptığı için gelişemedim komiklerim kaslarım zayıf vücudum dirençsiz ve ayaktayken uff deseniz yikilirim. O derece sağlam değilim kırmızı kan hucresizliginin azlığı kalıtsal bir durum ve erkek çocuğunuza kolaylıkla geçebiliyor ve kesin geçiyor. Ölümcül değil ama hayatı zorlaştırıyor. Buna rağmen gülüp, geçmeyi öğreniyorsunuz gerçi 20 yıldır gulmedigim bir gün de yok ki... O yüzden kansere inat yaşamaya devam etmek lazım. Sigaranın yerine dağ ya da dağ eteklerinde tepe veya ovalarda bir yerde kamp yapabilirsiniz. Kışın hazırlıklarını yapabilirseniz dağ tepe yaşamı güzel olur motive edici olur. Kışın gidemezseniz yazın burada kalabilir ve dinlenebilirsiniz. Doğaya dönüşünüz yaşamı ömrü uzatır alkol ve sigara ya da kirlilikle dolu şehir hayatı farkında olmasanız bile sizi yıpratır ömrünüzden bir parçayı söküp alır. Olası bir durumda durumum kötüye gidecek olursa hayatı bir riske sebep olabilir bendeki kanser ama gün geçtikçe iyilestikce iyileşecektir. Umudu yitirmeyin sevdiklerinizden daha çok yanınızda olması gereken yoldaşınız olacaktır.
allah şifa versin.
baya baya travmatik ve zor olmalı.

allah sabır ve şifa versin.. ölüm olacaksa da en acısızı mümkünse.
moral çok önemli. kanserim demek 4. evreye kadar ölmek demek de değil ki 4. evre kokon kanserinden kurtulanlar da var. moralinizi yüksek, içinizi ferah tutun. internetten araştırma yapıp makaleler arasında kaybolmak yerine iyi bir onkolog bulup doktorunuzun tavsiyelerine uyun.
acil şifa temennilerim sizedir, geçmiş olsun, allahtan dilerim.
inşallah trolldür de sövüp geçeriz. troll değilse allah şifa versin.
Allah kimseye bu haberi verdirmesin.
inşallah bu haberi bana erdoğan verir, nasılsa ertesin gün yok öyle bir şey demedim derde seviniriz.
oylede boylede zaten 3 gunde olecegin dunyada olecegini ogrendiginde neden bu kadar tepki verirler insanlar, bir turlu anlayamam.

sen ne saniyordun, 500 yil yasayacagini mi ?
kanser ilerlemişse kurtulma ihtimaliniz yok denilecek kadar azdır.
görsel
Hepimiz öleceğiz ve bunu biliyoruz.
kim kanser olduğunu öğrendi ki?
louise hay isimli bir yazarın "hastalıkların zihinsel sebepleri" isimli incecik bir kitabını okumuştum, aşağıda yazılanlarla paralellik gösteriyor içeriğindeki yazılanlar.

türkiye'nin ilk onkoloğu denebilecek prof. dr. bülent berkarda röportajından;

kanser tedavisinde moralin önemi sık vurgulanır. tedaviye katkısı tam olarak nedir? moral bu işin yüzde 25’i. düşünceler beyinde nöropeptit üretimini tetikler. neşeli insan ile kederli insanın nöropeptitleri birbirinden farklıdır. iyi şeyler düşünürsen iyi nöropeptitler üretirsin. bunlar kan yoluyla tüm vücuda yayılıp bağışıklık hücrelerini çalıştırır. bir tür enerji parçacığı gibi. hastalarıma neşeli insanlarla buluşmalarını, neşeli kitaplar okuyup komedi filmleri izlemelerini öneriyorum.

norman kazan’ın bir kitabı vardır; orada ‘kanseri hergün dört kere şarlo filmi izleyerek yendim’ der. durduk yere kahkaha atarak bilinçaltı kandırılabilir. hasta eğer hala mutsuzsa yine de neşeli filmler işe yarar mı? aslına bakarsanız sebepsiz de gülünebilir. günde yirmi kere ‘hahahahah’ diye gülebilir hasta durduk yere.

ama bunu şimdi kime anlatacaksın, bizim millet inanmaz böyle şeylere, şüphecidir. halbuki beyin onu gerçek sanıyor. şuuraltı kanar. ne dersen ona inanır. kahkaha atıp iyiyim de, iyiymişiz der, kötüyüm de, kötüymüşüz der.

insan vücudu bir gemi gibidir. emirleri kaptan verir, makine dairesi emirleri yerine getirir. bizde de kaptan beyindir. bilinçaltı da makine dairesi.

telkin çok önemli. oturup günde on kere bugün çok iyiyim şükür de, karaciğerin, dalağın, akciğerin ona göre çalışır. işte kaptan iyiyiz derse beyin iyi endorfin salgılar.

kaynak: röportajın tamamı için