bugün

KAFLIK aslında KAFALIK demektir. misket/cilli oyunlarında yere yan yana dizilen ve atış çizgisine en yakın atan oyuncunun, atış çizgisine en uzak atan sonuncunun belirttiği yönün en başındaki (kafasındaki) misket/cilli'yi vurmak için attığı bilye.
gaflik olarak da geçer bazı yörelerde. (bkz: atmeşlik)
(bkz: misket)
(bkz: bilye)
(bkz: bilya)
(bkz: toka)
(bkz: cincin)
(bkz: ışıldak)
(bkz: meşe)
bursa yöresinde, gazoz kapağı oynarken, en iyi ve de sevilen gazoz kapağı için de kullanılan tabir(di). daha sonra, yerini tasolara bırakmıştır.
misket oyuncusunun en iyi misketidir kaflik kafliği kaybetmek bir oyuncunun herşeyini kaybetmesi gibidir.
kafliği kaybetmek misket oyuncusu için namusuna zorla el koyulması gibidir. dokunur adama.
sivas yoresinde eneke denir, hatta halk arasinda saftirik olana ya da surekli kendini ispatlamaya calisan kisilere, tam bir enekesin denir* bir nevi hakarettir.
misket oynarken kişinin en sevdiği, sürekli kullandığı özel misket. Çocukluğumda en sevdiğim kelimelerden biriydi "kaflik"
cilli* oynarken eline en güzel oturan cilliye verilen addır. kafliğine oynamak ise pokerde rest çeken kumarbaz gibi bir karizma ile herşeyini ortaya koymaktır. karşısına 5 cilli konulurdu. en azından bursa yöresinde böyleydi.
çalınması kavga, ''kökülerek'' kaybedilmesi hüzün sebebidir.
şu lafı hiç unutmam;

-kafliğine oynayalım var mısın lan?
-yok olmaz.
-yemedi dimiiiii!
güngörmüş miskettir; diğerlerinin ağabeyi, starıdır...
En aon kepilen (kökülen) her zaman kaflik olur.