bugün

Şiirde dizelerin sonunda tekrarlanan ve aynı sesi veren heceler veya aynı görevde olmayan,ses bakımından benzeşen ek,uyak.
görevleri farklı olan ses benzerliklerine uyak denir. bir dizenin sonunda varsa ilk önce redifler aranır, sonra da uyaklara bakılır.

(bkz: uyak düzeni)
(bkz: redif)
bir dilbilgisi terimi olmasının ve çeşitli kuralları barındırmasının ötesinde günlük hayatta kullanıldığında tat ve tuz katabilen eğlenceli bir buluş.

tabi zamanlı zamansız yapıldığında sevimli olmuyormuş.
ama peevish yine de eğleniyormuş.
bir kadın ismi.
tüm zamanların en değişmez edebiyat yazılı sorusu.
memnun kaygısız'ın karısının isimlerinden biri. ayrıca karılarının isimlerinin bütününde bulunan şey.
bir necip fazıl kısakürek şiiri, hece ölçüsü ile yazılmıştır. dünyadaki tek üç heceli şiir örneğidir aynı zamanda.

kafiye

ne diye
bu şuna
şu buna
kafiye?
başa taş
aşa yaş
Hey'e ney
tuhaf şey

kafiye
mantığı
o mantık
hediye
sandığı
bu sandık!
o mantık
bu sandık-
ta sandık
ve yandık
ne yandık

hendese
kümese
tıkılmak
hadise
kırkayak
adese
oyuncak
vesvese
gökbayrak
ölümse
gel dese
tak tak tak
mu-hak-kak

sorular
sordular
neden çok
nasıl yok
niçin var

sanatsız
papağan
neden çok
ve atsız
kahraman
niçin yok

çok ve yok
yok ve çok
aç ve tok
tok ve aç
tut ve kaç
saklambaç

neden çok
nasıl yok
niçin var

niçin'i
boğarken
piçini
yatakta
bastılar
şafakta
astılar

ve derken
nasıl yok
niçin var

bir varmış
bir yokmuş
karamış
ve kokmuş
dünyamız
rüyamız
kapkara
manzara
gebeler
döşeksiz
ebeler
isteksiz
kubbeler
desteksiz
habbeler
süreksiz
türbeler
meleksiz
tövbeler
gerçeksiz
cübbeler
yüreksiz
cezbeler
şimşeksiz
izbeler
emeksiz
heybeler
ekmeksiz

kafiye
hikaye
dava tek
ölmemek
peygamber
ne haber
bir batan
var vatan
kandil loş
ocak boş
ve dağ dağ
elveda!

gitme kal
nefes al
emir tez
bekletmez
ve O nur
bulunur
işte iz
geliniz
toprak post
ALLAH DOST...
sözleri şu şekil olan kreş şarkısı.

Dünyanın söylediği şarkıya,
Kafiye olmak istemem.
Dünyanın söylettiği şarkıya eşlik edemem ben.

O kadar mı aciz görünüyorum ordan ?
O kadar mı saf görünüyorum ordan ?
Bu oyunun kuralı var.
Bu oyunun kölesi var.

Herkes gider ben kalırım.
Senin söylediğin şarkıya bir ses veremem ben.
Senin söylettiğin şarkıya bir söz yazamam ben.

O kadar mı aciz görünüyorum ordan?
O kadar mı saf görünüyorum ordan?
Bu oyunun kuralı var.
Bu oyunun kölesi var.

Herkes gider ben kalırım.
Dünyanın söylediği şarkıya kafiye olmak istemem...
Mesela istiklâl Marşı'nın yedinci kıtasındaki:
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şühedâ
Cânı cananı bütün varımı alsın da Hüdâ
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ
(zengin kafiye vardır.)
bir cümlenin son hecesi ile onsan sonraki cümlenin son hecesinin benzer veya aynı olmasıdır.
toygar ışıklı şarkısıdır. hareketli haline rağmen sözleriyle yıkar geçer.

biz farklı seslerde tınlıyoruz
farklı gözlerden bakıyoruz
yalanlarımız bile benzemiyor
ama görmeden de hiç yapamıyoruz..

tam ters şeritlerde yürüyoruz
farklı esprilere gülüyoruz
tek hayalimiz bile aynı değil
ama birbirimizi hep özlüyoruz..
Genellikle cümle sonlarında ahenk yakalamak için kullanılır. iyidir, hoştur kafiye. Üniversitedeki oda arkadaşımdan ilginç ve bir okadar da saçma olan kafiyeli sözleri.
- bırak bu işleri fırçala dişleri
- selam aga ben lady gaga
- selam janım ben senin amcanım
Hece harikası bir Necip Fazıl şiiri:

"..Kafiye?
Hikaye!
Dava tek:
Ölmemek!.."
bir cümlenin son hecesi ile sonraki cümlenin son hecesinin benzer veya aynı olması durumudur.
Kafiye şairin kravatıdır. Çok sıkarsa memur, Çok salarsa serseri olur. (bkz: müstakbel vecizeler)
garip çi orhan veli nin mezar taşında: orhan veli/1914-1950 kazmaktadır. kafiyeye düşman olan orhan veli ne yazık ki 1950'de oldukça ironik bir biçimde ölmüştür.
edit: tabii bu mezar taşındaki ironinin bir kısmı da kitabe i seng i mezarı tasarlayan abidin dino'ya aittir diye düşünüyorum.*
şiirin ahenk unsurlarından olsa da temel direği değildir. en azından modern şiir için elzem bir öge değildir. zaten kafiye, sözlü dönemdeki şiirler akılda kalsın diye kullanılmıştır. modern şiirde ahengi, kelimelerin ses değerleriyle sağlayabiliyoruz. diğer yandan şairi sınırlayan bir öge kanımca kafiye.
kısacası şudur.
görsel
hayat kızsız
ne kadar da ıssız...

zengin kafiye oldu amk.
doğum günümün rakamları bile bir kafiye oluşturuyor. biliyorum ölümüm de kafiyeli bir tarihte olacak.

bir yirmi beş mayıs.
Kaygısızlar'da memnun kaygısız'ın üçüncü ve en küçük karısının ismiydi.

Kendisi sevimliliğiyle çocukluk fantezimdi af buyurun. Bendeki saf kadınlardan hoşlanma durumu oradan geliyormuş bir yerde de demek ki.
uyak ile eş anlamlıdır.
esas olan sözcüklerdir, kalıplar değil. ancak , o zaman da sesi kaybederiz.
En az iki dizenin sonunda tekrarlanan yazılışları aynı, anlamlan ve görevleri farklı ses ya da sözcüklere “uyak (kafiye)” denir

=>Yarım uyak (kafiye)
Dize sonlarındaki tek ses benzerliğine “yarım uyak (kafiye)” denir.

-Bin bir ismin birinden tut
Senlik benlik nedir sil at

Tuttuğun yola doğru git

Yoldan çıkıp olma asi.
Bu dörtlüğün ilk üç dizesinin sonunda yer alan “tut”, “at”, “git” sözcüklerinin sonunda yer alan “t” sesleri yarım kafiyedir.

Dağdan yürü. kırdan git

Altın Köşke çabuk yet.

Bu dizelerin sonunda yer alan “git” ve “yet” sözcükle­rinde sadece u-t” sesi benzeştiği için burada yarım kafiye vardır.

=>Tam uyak (kafiye)
Dize sonlarındaki iki ses benzerliğine “tam uyak (kafiye)” denir.

-Arlık bahtın açıktır, uzun etme arkadaş

Ne hudut kaldı bugün, ne askerlik, ne savaş;
Bu beyiti oluşturan dizelerin sonundaki “arkadaş” ve “savaş” sözcüklerinde “-aş” sesleri tam kafiyedir.

=>Zengin uyak (kafiye)
Dize sonlarında ikiden fazla ses benzerliğine dayanan uyak çeşidine “zengin kafiye” denir.

-Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri

Atlarımız çözüldü, girdik handan içeri

Bu dizelerin sonundaki “-eri” sesleri zengin uyaktır.

Bu sazların duyulur her telinde sâde vatan

Sihirli rüzgâr eser dâima bu topraktan

Bu dizelerin sonundaki “-tan” sesleri zengin uyaktır.

=>tunç uyak(kafiye),
Uyaklanan sözcüklerden birinin, diğer sözcük için­de yer almasıyla oluşan uyak biçimine ‘tunç uyak (kafiye)* denir. Tunç uyak, iki veya daha fazla ses benzerliğinden oluşabilir.

-Bursa’da eski bir cami avlusu

Küçük şadırvanda sakırdayan su.

-ikinci dizenin sonunda yer alan “su” sözcüğü, birinci dizenin sonundaki “avlusu” sözcüğünün içinde yer al­maktadır. Bu nedenle burada tunç kafiye vardır.

ikinci dizenin sonunda yer alan “ılık” sözcüğü, ilk dize­nin sonundaki ayrılık kelimesinin içinde geçmektedir, Dolayısıyla dizelerin sonunda yer alan “ılık* sesleri tunç kafiye oluşturmuştur. ikiden çok ses benzerliği ol­duğu için bu aynı zamanda zengin kafiye.

-Her suçlunun başında hayalı cezâsıyız

Her aşık aldatan kadının kalp ezâsıyız.

-Bu dizelerin sonunda yer alan “ezâ” sözcüğü “ceza” sözcüğünün içinde yer almaktadır. O hâlde dizelerin sonlannda yer alan “ezâ” sesleri tunç kafiye oluştur­muştur. Su, aynı zamanda zengin kafiye.

-Seni ben bekliyorum göğsüm açık, bağrım açık.
Hançer ol göğsüme saplan, ecel ol karşıma çık.

-Bu dizelerin sonunda yer alan “çık” sesleri de tunç kafiye oluşluşturmuştur.

=>Cinaslı uyak (kafiye)
Yazılışları veya söyleniş­leri aynı. anlamları farklı sözcüklerin dize sonlarında uyaklanmasına “cinaslı uyak” denir.

-Yarmadan

Pilav yapsa yarmadan

Tokum diye kaçarım

Yâr başımı varmadan.

-Bu manide “yarmadan” sözleri cinaslı kafiye oluştur­muştur. Çünkü bu sözlerin yazılışları ve söylenişleri ay­nı, ancak anlamları farklıdır.

-Gül ermiş de gülermiş

Gül dalında gülermiş

Dünyada tek murada

Bülbül ile gül ermiş

Bu manide “gülermiş” ve “gül ermiş” sözleri cinaslı kafiye oluşturmuştur Çünkü bu sözlerin söylenişleri ay­nı, ancak anlamları farklıdır.

-Dostu etme latifeyle feda
-Hakkın nân-ı nemeki etme heba

Bu dizelerin sonunda yer alan “-â” sesleri tam uyak sayılır.