bugün

daha çok barlar sokagi olarak anılan, girişinde rexx sineması'nın bulunduğu kadikoy'un gözde sokağı.
Saat kaç olursa olsun hayatın devam ettiği sokak.
genelde geceleri bos olan sokak. gündüzleri de liseli genç insanların öbek öbek kalabalık yaptıgı sokaktır. adı kadar cekici değildir.
eski kız arkaşımın kıçıma tekmeyi bastığı sokak.
içinde çok hoş barlar bulunur ve kadıköy'DEDiR.
rexx`in sokağı olarak bilinen, kılık-kıyafet, saç-makyaj olarak birbirinin aynı yurdumun asi gençlerini barındıran, aksi gibi birçok güzel mekanı da barındıran sokak.
hayatımın şekillendiği sokak. hemen girişindeki eftelya kafe de hayatımın ilk nargilesini içmiştim, ilk defa o sokakta bir yerdeydim farklıydı, neden bilmiyorum ama kendimi farklı, büyümüş, olgunlaşmış hissediyordum ve hep duyduğum o sokağın içerisinde bende vardım. sonra kendimi rexx sinemasında bir salonda kız arkadaşımla ilk defa sinemada öpüşürken bulmuştum, çok heycanlıydım hep duyduğum sinemada arka koltuktaki çift bizdik, mutluyduk, heyecan doluyduk. hemen karşısındaki reks büfede ilk martı dönerimi yemiştim, lavaş ekmeğinin tost makinesinde ısıtıldığına ve inceltildiğine orda rastlamıştım ve bundan sonra ne zaman dürüm döner yiyecek olsam reks büfede gördüğüm gibi tost makinesine konulmasını istiyordum. hemen yanındaki teachers bar ilk girdiğim metal bardı. yaşım daha 14 olmasına rağmen kuzenimle birlikte oradaydım. garip gözlerle o karanlık ortamdaki insanları, içtiklerini, konuşmalarını kısacası her şeylerini inceliyordum sanki farklı bir dünyadaydım ve o ufacık samimi yer içime o gün nasıl işlediyse teacherstaki o ortamı ne türkiyede ne de yurtdışında hiç bir barda, kafede, club ta bulamadım. biraz ilerleyince o girişteki camın önünde oturan gothic hatun ve metalci gençleri hep gördüğüm zincir bar vardı. hep merak etmiştim o camdan hem dışarıyı izlerken o içerideki ortamda çalan müziği dinlemek nasıl bir şey diye ve içeri girmiştim artık o cam ın önünde oturup içerde megadeth çalarken bir yandan arkadaşlarıyla konuşup bir yandan da dışarıyı izleyen o genç bendim. ve hemen karşıdaki mantar kafe yi görüyordum ufak bir yere benziyordu ama nedense o ufak ortam çekici geliyordu, aydınlık bir yerdi çünkü her tarafı pencere olan ufak bir dükkandı, insanlar burdan hemen sokakta yürüyen insanlara bakarak daha alternatif bir müziği dinler o güzel yemekleri yer ve sohbet ederdi. bende bunların hepsini yaptım hem ismide güzel ve kolay söyleniyordu: mantar. hemen karşı köşesinde o kaliteli görüntüsü ve nezih yapısıyla hera vardı. şarap evi yazıyordu kapısında. merak ettim bir gün arkadaşlarımı zorla götürdüm, her çeşit insan vardı ama dikkatimi mekandaki kız sayısının fazlalığı çekmişti hayran kalmıştım. hem bu kadar şık restore edilmiş, hem kaliteli müziğin çaldığı ve ergenlikteki bir genç olarak ilgimi çeken kızların olduğu bir yerdi. hemen karşısında o zamanlar dürümcü musto vardı. ufacık bir yerdi ama orada yediğim dürümlerin tadı hala damağımdadır. oranın sahibi oğlunun ismini koymuştu dükkanına çok sevdiği oğlunun ismini ondan bahsederdi bize dürüm hazırlayana kadar. onca kalabalığın ve trafiğin ortasında her gün yüzlerce insana yemek hazırlayan amca nın hayatını dinlemek ilginç ve mutlu edici bir deneyimdi. oradan çıkıp karşı yolunda o dikkat çeken mor renkli binanın 3. katında hint çayı vardı. daha sonrada racon ve samosa oldu kahve bahane ye devredildi ama benim ilk karanfilli çay için rahat minderlerin üzerinde hint müzikleri dinleyip sevgilimle güzel vakit geçirdiğim yer oldu. o ufak balkonuna 4 kişi oturup etrafı izlemek muhabbet etmek hala düşlerimde olan unutulmaz anlardır. şimdilerde emo ların gittiği leş bir kafe olmuş çok üzülmüştüm öyle olduğunu görünce ama elden yapacak bir şey gelmezdi. vagon a geçmiştim kahve bahanenin hemen altındaki o ufak yere. kadife sokaktaki ilk plazma ekrandan konser yayınlayan mekan burasıydı. saatler boyu oturup muhabbet edip konser izlediğimiz bir mekan olmuştu sonrasında adsl çıkınca o konserleri evde izlemek daha çekiçi gelmişti ve kahve bahaneye çıkmıştım. her ne zaman olursa olsun nedense kendimi en çok yakıştırdığım ve mutlu olduğum mekan burasıydı. hala öyledir. ilk dondurmalı waffledan tut kahve-kanyak a kadar her tülü tadı burda denemiştim. o sera etkisi yapan brandanın atında oturup çay içerken brandanın üstündeki yağmur damlalarına bakmak mutluluk vericiydi. the crow filmini izlemiştim çok önceden o yüzde kapısında karga amblemi bulunan mekan dikkatimi çekerdi. bir cuma günüydü, ilk defa içeri girmiştim içerde bir chill out müzik vardı hemen dümdüz gidince karşıma çıkan o ufak bahçede ufak taburelerde oturmak eğlenceli gelmişti, sanki o az önceki kalabalık sokak gitmiş egzotik bir adada içki içer gibiydim o üst kattaki kocaman aynasından kız kesmiştim, hayatımda ilk defa bardan bir kızla tanışmıştım o ayna sayesinde ama yavaş yavaş sokağın sonuna doğru ilerlemek gerekirdi ilerledim ve masal evi, liman kahvesi, karin üçlemesi vardı. masal evinde aynı zamanda kadife sokakta oturan yakın bir arkadaşım dj lik yapıcaktı gittim gittiğime çok sevindim güzel samimi ve kaliteli bir mekandı karin gibi. hep karıştırmıştım aslında bu 3 mekanı gerçi hala karinle masal evini bazen karıştırırım ama bu 3 mekan arasından liman kahvesi sıyrıldı. çünkü içinde o güzel kokteylleri olan deniz suyu vardı. pahalıydı ama bira içer mekandan çıkmadan önce deniz suyu alırdık kafamız daha güzel olsun diye ve olurdu hemen biraz ilerisinde oturan yakın arkadaşımın kız arkadaşının evine giderdik. nargile ve sinemayla başlayan ve onca içki onca muhabbetle devam eden kadife sokak günlerim bu arkadaşım evinden sonra bitmişti. her gün sokağında dolaştığım birasını içip martı dönerini yediğim bu sokaktan kopmuştum şimdi ne zaman gitsem farklı, değişmiş ve bozulmuş gibi geliyor. belki ben bozuldum, belki ben değiştim ama değişmeyen tek şey kadife sokağın benim yerime artık başka insanların evi olmasıydı.

(bkz: eftelya kafe)
(bkz: rexx sineması)
(Bkz: reks büfe)
(bkz: teachers)
(bkz: mantar)
(bkz: zincir)
(bkz: orta dünya)
(bkz: hera)
(bkz: hint çayı)
(Bkz: karga)
(bkz: arka oda)
(Bkz: vagon)
(bkz: kahve bahane)
(bkz: masal evi)
(bkz: karin)
(bkz: liman kahvesi)
(bkz: nart kafe)
(bkz: incir)
(bkz: kadifekale)
2 haftadır masaların olmadığı sokak.evet barlar sokağında masa yok.inanılır gibi değil.bilen varsa lütfen..
anadolu yakasında, rocker'lara hizmet veren yegane yerlerden. bu nedenle ki, beyoğlu'nda daha güzel rakipleri olmasına karşın, sevdiğimiz sokaktır kendileri.
kadıköy'ün ruhu buradadır. istiklal caddesinin kozmopolit yapısı burada yoktur bu nedenle biraz daha nezih bir ortamdır. ne cadde gibi gösteriş budalalarına sahiptir ne de istiklal caddesi gibi keşmekeşe.
bir çok amelenin, adı barlar sokağı olarak bilindiği için, orada uluorta içip sıçmayı kendilerine verilmiş bir hak sandıkları, karı satılan, uyuşturucu satılan, sokak ortasında sikişilen yerdir.

kadıköy iskelesi ve acıbadem i birbirine bağlayan; belediye nin laiklik(!) ilkesi gereği kerhane, meyhane, birahane, pavyon ruhsatı dağıttığı ama aslında bu kerhaneler, meyhaneler, birahaneler yüzünden normal vatandaşın işten evine giderken yürümekten korktuğu sokaktır.
namı değer kadıköy barlar sokağı.

anadolu yakasının en kaliteli mekanlarının olduğu sokak.
tüm barlarının kemik tayfası olan, barlar sokağı ismiyle anılan yer.

not: ayıptır söylemesi orda oturuyorum. işiniz düşerse haberim olsun.**
en normal adamı 3 ayda entele çevirecek sokak. bakın 3 dedim, kesin rakam veriyorum.
kendimi bildim bileli bu sokakta takılmama rağmen, son zamanlarda piyasadaki amele sayısının logaritmik bir şekilde arttığına ilk defa şahit oluyorum. her gece olay amına koyim, her gece... köpek rex'i de harcayacaksınız bir gün o olacak.
asil duyguların sokağı. elbette kadıköy.
an itibariyle icilen biralar.
görsel
damsız girilebilecek...

güzel vakit geçirilebilecek...

değişik bira tatlarına bakılabilecek..

konu hakkında bilgilendirebilecek yazarlar beklenendir. .
Kadıköy'ün barlar sokağı. Kadıköylülerin sadece sokak dediği yer. Rexx'ten başlar, sword tekelde biter.
Çocukluğum, ergenliğim, gençliğim... Geçti geçiyor burada laaakin...
Sıçtılar içine güzelim kadifemin.
Hep hareketliydi, hep hayat vardı da... son zamanlarda gelen kitlenin değişmesi ve çirkinleşmesiyle sokağın ruhu da değişti.
Her yerde, sokağın girişinde çıkışında polisler bekçiler duruyor.
Biz kadıköylüler öyle birbirimize bakıyoruz nolduk böyle diye.
Öf...
güncel Önemli Başlıklar