bugün

latife hanım'ın atatürk'ün yanında kara çarşaflı resimlerini görünce uygulama noktasında bazılarının ısrarla ata'ya muhalefet olduğunu görebilirsiniz.

(bkz: kaliteyi uzaklarda aramak)
(bkz: atatürk ü anlayamamak)
anlamsız olduğunu düşündüğüm, zaten zamanla değişecek olan kıyafetlerin, yaptırımla değiştirilmesini gereksiz bulduğum devrim. sanki 20 yıl öncesinin kıyafetlerini giyiyoruz..
insanların ne giyeceğini bile devletin karar verdiği dönemin zihniyeti.
kesinlikle gerekli olan, laiklik çerçevesinde gerçekleştirilmiş devrimdir. mustafa kemal atatürk'ün ülkeyi din etkisinden çıkarıp, çağdaş medeniyetler seviyesine götürmesi yolundaki ilk adımlardan biridir. bu derece gerekli bir devrime gereksiz demek ise sadece üzücüdür.
cumhuriyet'in en büyük yanlışlarından biri. kravatlı mehmet ali erbil'lerin, çok modern giyinmiş(!) seda sayan'ların devrimi, ne kadar ilerledik, çağ atladık, atatürk'ün amacı bu devrimle yeni zihni altyapıyı hazırlamaktı, bunu anlıyoruz, gerzek değiliz ama cami imamlarına kadar karışılması, avrupa özentisi bir kıyafet tarzının benimsenmesi bana göre yanlış, sen avrupa'ya kafa tutuyorsun, sonra gidip aynen onlar gibi giyinmeye çalışıyorsun, üstelik bunu kanunla yapıyorsun, olmaz, halka rağmen kanun tutmaz, tutmadı, bu dönüşüm olacaksa kendiliğinden olacak, başörtülü gördüğü her yerde işte şeriat geliyor diye cumhuriyet gazetesinin bağırması bu yüzden, öyle şartlanmış, al sana kravatlı ahmet türk, al sana başı açık leyla zana, hepsi süper insanlar, olmaz, olamaz..
gerekli olan bir devrimdir. zira bırak 20 yılı yüz yıl öncesinin kıyafetlerini giyenler olduğu bir gerçektir.
(bkz: kara çarşaf)
hayatımın hic bir döneminde desteklemediğim ve desteklemeyeceğim devrimdir.insanlar ne giyeceğinde özgür olmalıdır isteyen batılı gibi giyinip isteyen doğulu gibi giyinebilmelidir.Kimse kimsenin mini eteğinede başörtüsünede karışmamalıdır. Nitekim yapılan devrimden sonra batılı gibi giyinmeye başlayan türkiyede ne oldu hic bir şey sadece batılı gibi giyindik çünkü o devirde batı ilerideydi. Eğer söz konusu avrupa ülkeleri değilde çin olsaydı çinliler gibi mi giyinecektik yani. Bugün dünyaca ünlü armani kapalı çarşıdan türk motifleri ve kumaşları almakta ve modernize ettiği bu ürünleri kendi etiketiyle satmaktadır. Bunca yıllık tarihi olan bir millet batılılar gibi giyinmek yerine kendi 3000 yıllık tarihinin motiflerini modernize etse çok daha iyi olmaz mıydı? Her gencin altında amerikan kotu her kadının üstünde fransız esintileri görmekten daha iyi olurdu diye düşünüyorum. tabii herşeyin başı özgürlük. kimse kimseye zorla bir şey giydiremez elbette ; ama kendi tarhimizi yaşatmamıza olanak verilseydi daha şık giyinebilirdi bu ülkenin insanları zannımca.
kaynak http://www.ataturkiye.com

atatürk, 23 Ağustos 1925 te Kastamonu ve ineboluya yaptığı seyahatlerde şapkayı halka göstererek giysi devriminin ilk işaretini verdi. Biz her nokta-i nazardan medeni insan olmalıyız. Fikrimiz, zihniyetimiz, tepeden tırnağa kadar medeni olacaktır. Medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir onu giyeceğiz diyen Atatürk, 27 Ağustos 1925te de ineboluda Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeye mahal yoktur. Medeni ve beynelmilel kıyafet bizim için, çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir diyerek, medeni yaşayışa uyan kıyafetin kabulü gerekliliğini belirtmiştir.
Atatürkün uyarması üzerine daha 25 Kasım 1925 tarih ve 671 Sayılı Şapka Kanunu çıkmadan önce vatandaşlar şapkayı giymiş ve bu yenilik, medeni kıyafet değişimi olarak halk arasında iyi karşılanmıştı. Bundan sonra, cüppe ve sarık giymek yasaklanmış, bu kıyafetleri giyme hakkı yalnız din adamlarına tanınmıştı.
yer yüzünün en komik devrimidir. devletin halk üzerindeki en büyük dayatması olmuştur kanımca.
amerikan bayraklı kıyafetlerle sağda solda karşılaşınca nerede devrim diye düşündürten devrim. oysa bakalım 3. madde de ne denmiş?
"Madde 3- Türkiyede bulunan Türklerin ve

yabancıların, yabancı memleketlerin siyaset, askerlik ve milis teşekkülleri ile münasebetli kıyafet ve alametlerini ve levazımını taşımaları yasaktır."
ceket: 150 tl
fötr: 30 tl
gömlek: 50 tl
ayakkabı: 150 tl
pantolon: 70 tl

günümüz itibariyle 450 tl ye tekabül eden devrimdir.
kendi içerisinde bütünlük içeren türk devriminin aşamalarından bir tanesidir. bu veya diğer devrimleri eleştirmek için tekillikten ziyade bütünlük esası benimsenmelidir. yani bu devrimi gereksiz görüp, misal harf devrimini gerekli görmek tutarsızlığı ifade eder.

hedefini modernlik ve çağdaş dünya olarak belirleyen kurucu ve fikir arkadaşlarının bu ve buna benzeyen eylemlerini eleştirmek yerine, bir veya birkaç adamın bu kararları vermesini ve uygulamasını eleştirmek bence daha mantıklıdır, eleştiren arkadaşlara duyurulur. yani, dünya üzerinde meydana gelen birçok olay iktidar ve güce sahip olma üzerine kurguludur. çağdaş ve modern bir hayat yaşamak isteyenler -türkiye örneğinde- kurucunun fikirlerini savunur, bunlardan ilham alır. istemeyenler de kendi hayat tarzlarına uygun bir kişinin fikirlerini savunur ve ondan ilham alır.

birşeyi tartışmaya açmak veya tartışmaktan ziyade ne uğruna tartıştığımızda önemli. gerçekçi olmak gerekirse, kurucunun fikir ve icraatlarını beğenmeyen kişiler sanmıyorum ki kurucu gibi böyle bir ülkenin kurucusu olma fırsatını yakalasalar kendi hayat görüşlerine paralel böyle kanunlar çıkarmasınlar.
iyi ki yapılmış devrimdir. atam sen mezarında rahat uyu senin izindeki gençler senin düzenini korur.
günümüzde yeni bir tekrarının yapılması gereken devrimdir.
kanun zoruyla bir milletin kıyafetini değiştirmenin normal ve doğru bir şey olduğu hakkında sundukları şeylerin basitliği insanı şaşırtacak niteliktedir işte kıyafet devriminin yapılması için sunulan sebepler:

kıyafet inkılabıyla, geri kalmış bir milletin düşünce hayatında değişmeler olur. durgunluk, donukluk ve meskenetin yerini hareket, canlılık ve faaliyet alır. geri kalmışlık elbisesinden soyunuvermekle, göz açıp kapayacak kadar kısa bir zaman içerisinde, maziden kalma tüm zaafları üzerinden atar. yeni kıyafeti giyivermekle hele hele bu, medeni ve ileri bir milletten alınmışsa milletin varlığında ve hayat tarzında ani değişmeler olur ve artık kendisinin ileri bir millet olduğu bilincine varır ve kendini gelişmiş milletler arasında görür. hatta, dahası var, diğer milletler kendisine takdir ve hürmet gözüyle bakmaya ve onu da kendilerinden saymaya başlarlar. yani o ileri milletlerin hayat tarzını benimsedi mi, yeniden canlanır silkinir ve arınır. ve bu milletler gibi, kendine güvenir, şahsiyetini tanır.
cidden gerekçeleri anlayamayacak kadar darkafalı olan insanlar olduğunu yirmibirinci yüzyılda bile canlı örnekler üzerinden görünce, neden bir dayatma şeklinde getirildiği daha iyi anlaşılan devrimdir. kaldı ki yine 10 senelik bir zihniyetin yerleşmesiyle içi yavaş yavaş boşaltılan devrimdir.

(bkz: giresun valiliği nden etek boyu genelgesi)
fes gibi güzide bir şapkayı bitirmiştir.
Bu devrimler sonucunda chp asla seçimle iktidara gelememiştir, halkın verdigi ayar ortada,en büyük ayar ise serbest fırkadır,malum yerel seçimlerde %90 lara dayanmış olan oyundan korkup, (kelleler tehlikeye girdi tabi) kendileri kendilerini fesh etmiştir, chp nin karşısına ceket çıksa içinde insan var mı demeden oy veririz,türk milleti olarak,chp den hala tiksiniyoruz.
kemalist devrim(!)'in saçmalıklarından bir taneisidr. insanları kanun yoluyla cebren belli bir kalıba dökmeye çalışan dar kafalı askeri bürokratların tarihimize geçirdikleri bir komedi unsurudur.

insanların kıyafetlerini meclisler belirleyemez, insanların kıyafetlerini meclislerin belirlediği yerde faşizm vardır.

boşuna demiyorum kemalizm faşizmin türkiye'deki uygulamasıdır diye.

askeri zihniyetin eline iktidar verirsen böyle askeri nizamnameler yayınlayıp adına da devrim derler.

hal etmişler.
kılıkla kıyafetle uygarlığın olmayacağını bilmeyen insanların yaptığı büyük bir hatadır. mini eteği yasaklayanlara karşı olup çarşafı yada şalvarı yasaklayanlara yandaş olmak ancak bizim insanımıza yakışan bir riyakarlıktır. harf yada ölçü birimlerindeki sözümona devrimler kadar boştur.
zamanında şalvar giyene yobaz gözüyle bakan bir zihniyet, fakat şimdi sırf moda olduğu için rengarenk şalvarlar giyiyorlar. batı maskarası olmuşlar haberleri yok...
devrim adı altında yapılan saçmalıktır. kişilerin ne giyeceğine yasalarla karar vermek, ki burada bahsedilen halktır, cumhurbaşkanlığı resepsiyonuna katılanların ne giyeceği değildir.
şalvarın, kasketin, fesin vahşet olduğunu, medeni olmak için pantolon, ceket giymemiz gerektiğini söylediler. Niye fes giydiğimde vahşi oluyorum, şapka giydiğimde medeni oluyorum diye kimse sormamış.
örümcek kafalı zihniyeti adama benzetmeye yönelik hareket. kafalar geri olunca maya tutmuyor tabi.
düşündüren devrimdir zira sarık, fes, şalvar gibi kıyafetleri osmanlı değilde avrupalılar kullanıyor olsaydı devrim uğruna yine o kıyafetleri tercih edecekmiydik? kıyafeti modern yada antimodern gösteren unsurlar hep kafa karıştırmıştır.
güncel Önemli Başlıklar