bugün

bir heavy metal grubu..
rob halford un müthiş vokaliyle gönüllere kazınmış electric eye,the sentinel,night crawler,a touch of evil,painkiller gibi parçalarıyla da tahtını kurmuş müthiş heavy metal grubu.ingilizdirler,rob halford un geri dönmesi üzerine beklentilerimi yükselttiler,dikkatleri yeniden üzerlerine çektiler.vokalleri rob halford en iyi heavy metal vokallerindendir sesini dinlemeyen çok şey kaybeder derim.sebastian bach la beraber en iyi çığlık atan iki vokalden biridir kanımca...
gecen akşam scorpions konserınde alt grup olarak cıktılar. Gercekten vokalin sesi muhtesemdi.
metal'in tanrilari.
1969 yılında ingiltere,birmingham'da ian hill ve k.k.downing tarafından kurulmuş,New Wave of British Heavy Metal akımının en önemli öncülerinden olmuş heavy metal grubudur.grup adını bob dylan'ın "The Ballad of Frankie Lee and Judas Priest" şarkısından almıştır.Grubun şu an ki kadrosu, (bkz: Rob Halford) (vokal), (bkz: Glenn Tipton) (gitar), (bkz: K K Downing)(gitar), (bkz: Ian Hill) (bass), (bkz: Scott Travis) (bateri)'den oluşur.kuruluş dönemleri haricinde rob halford,glenn tipton,k.k.downing ve ian hill grubun değişmez dörtlüsü olmuşlardır.1992'de rob halford gruptan ayrıldı.rob halford'un gruptan ayrılmasından sonra zor günler yaşayan judas priest vokalist olarak Tim 'Ripper' Owens'ı seçti ve onla yolarına devam ettiler.rob'un geri dönmesi ile judas priest eski günlerine kavuştu.judas priest'i diğer gruplardan ayıran en büyük özellik gitaristlerin inanılmaz uyumu ve senmkronize şekilde attıkları sololardır.ayrıca rob halford'un mükemmel ses hakimiyeti ve çığlıkları onlara hayranları tarafından "metal gods" denmesini sağlamıştır.judas priest her albümde müzikal anlamda sertliğini daha da arttırmıştır.ilk albümlerinden,son albümlerine kadar tüm şarkıları dinlendiğinde bu açıkca göze çarpar.grubun herkes tarafından kabul edilen en güzel albümü painkillerdır.son albümlerinde de ilerlemiş yaşlarına rağmen hayranlarını hayal kırıklığına uğratmamışlardır ve metal adına mükemmel bir albüm yapmışlardır. (bkz: angel of Retribution)şu an yeni albümleri için stüdyodadırlar.bu albümlerinde ilk kez konsept albüm yapacaklardır.albümün konusu ise nostradamus'un hayatı ve kehanetleri ile olacaktır.bu mükemmel ötesi grubun yeni albümünü sabırsızlıkla bekliyoruz.
(bkz: metal gods)
metali icat eden adamlar denilebilir. this is the painkiller derim başka bişi demem.
neredeyse tum efsane gruplari etkilemis ilah olusum..pearl jam pure rocksa,judas da gercek heavy metaldir.painkiller gibi bir heavy metal albumu cikarabilen grup sayisi gercekten az..
tartışmalı olarak ilk heavy metal grubu
new wave of british heavy metal(nwobhm) akımının öncülerindendir.
iron maiden bağımlılığının arkasından sonradan duyulması kuvvetle muhtemel olduğu için maiden'a ara verip yeni tatlar için başlansa bile, sonra winamp açıldığında el ilk a touch of evile, painkillera, breaking the lawa, heavy metale, turbo lovera, all guns blazinge, some heads are gonna rolla gider olur çıkar.

bakmayın lafı dolandırdığıma favori 3 grubumdan birisidir.
tamamen heavy metal yaparlar. dışına çıkmazlar asla. boşuna kimse onlara metal gods dememiştir.

diğer iki favorim için..

(bkz: iron maiden)*
(bkz: metallica)*
unutulmazlıgı yasatırır bize ölümsüzlügünü hissettiren duygularla..böyledir iste judas priest, böyle olmalıdır..
Touch of evil diye bir parçaları vardır, harikadır, solist halford'un kırık olduğu söylentileri de vardır.
(bkz: rocka rolla)
(bkz: sad wings of destiny)
(bkz: sin after sin)
(bkz: stained class)
(bkz: killing machine)
(bkz: british steel)
(bkz: point of entry)
(bkz: screaming for vengeance)
(bkz: defenders of the faith)
(bkz: turbo)
(bkz: ram it down)
(bkz: painkiller)
(bkz: jugulator)
(bkz: Demolition)
(bkz: Angel of Retribution)
kanımca en iyi albümleri angel of retribution ve painkillerdır
(bkz: a touch of evil)
ayıptır söylemesi kendileri efsanedir. bayağı bir efsanedirler. heavy metal denince akla ilk gelenlerdendir. en iyi şarkıları saymakla bitmez çünkü hepsi birbirinden güzeldir, bu kötüdür bu biraz yavaş şöyle böyle diyeceğiniz şarkısı yoktur. hepsi tam kıvamındadır. breaking the law, all guns blazing, heavy metal, painkiller, i'm a rocker, ram it down, you got another thing comin' ,turbo lover, some heads are gonna roll!, screaming for vengeance..

edit : öyle ki daha önce yazdığım halde günler sonra gelip tekrar yazmışım vay canına..
gelmiş geçmiş en iyi heavy metal grubudur. anlaşılması, hazmedilmesi zordur.
takdıre sayan bır gruptur; heavy metalın onculerınden muhtesemde bır vıdeoları vardır amcamlar gıtarlarla banka soyarlar ;
http://www.youtube.com/watch?v=OYn5hxeFt10
(bkz: angel)
öyle muhteşem bir gruptur ki, google'a (bkz: metal god) yazdığınızda; grubun vokali rob halford'un resmi sitesinin ilk sırada olduğunu görürsünüz.
ayrıca grubun vokali rob halford homoseksüeldir ve bunu 1990 yılında (yani painkiller albümünden sonra) gruptan ayrıldıktan sonra açıklayabildi.
saygı duyulası.
1969 yilinda Ingiltere'nin Birmingham şehrinde gitarci K.K.Downing ile yakin arkadaşı basscı Ian Hill tarafindan kuruldu. Vokalde Alan Atkins ile davulda John Ellis tarafından tamamlanan kadrosuyla ilk konserini 1971'de Essington'da veren grubun adı Atkins'in eski grubunun adıydı. 1971 sonunda Ellis'in yerine Chris Campbell geldi ve 1972 yılının tümünü yollarda geçiren gruptan bu kez 1973 yilinda Atkins ile Campbell birlikte ayrıldi.
Bu ayrılık sonrasi grubun kaderi değişecekti. Onların yerine Hiroshima isimli gruptan solist Rob Halford ile davulcu John Hinch geldi. Bu kadroyla küçük bir Ingiliz plak şirketi olan Gull Records ile anlaşma imzaladılar ve ilk albümleri "Rocka Rolla"yı (1974) yaptılar.

Bu albümün kaydından önce gruba ikinci gitarci olarak Glenn Tipton katılmıştı. Eylül 1974'te yayınlanan albüm pek de başarılı olmadı. 1975'te Hinch'in yerine gelen Alan Moore ile grup ikinci albümü "Sad Wings of Destiny"yi (1976) piyasaya sürdü. Oldukça iyi tepkiler alan albüme rağmen grubun mÂli durumunda bir değişiklik olmadı. Ancak albümün başarısı sonucu grup CBS Records ile anlaşma imzaladı ve davulda bu kez Simon Philips'in yer aldığı "Sin After Sin"i (1974) yaptı. Ancak turneye davulda Les Binks ile çıktılar ve ilk kez Amerika'yı da programlarına alarak Led Zeppelin'in ön grubu oldular. Daha sonra çıkan "Stained Class" (1978), "Killing Machine" (1978), "Unleashed in the East" (1979) gibi albümlerle Judas Priest ismini giderek daha büyük kitlelere duyurdu ve başarılarına yenilerini ekledi. "Unleashed in the East"in hemen ardından Les Binks ayrılmış, yerine ise Trapeze grubundan Dave Holland geçmişti. Yeni kadro ile 1980'de "British Steel" piyasaya çıktı. 1982'de çikardığı "Sereaming for Vengeance" ile başarısının zirvesine çıktı, platin plak ödülleri kazandı ve heavy metal'in en büyük gruplarından biri olma yolunda ilk adımlarını attı. Bu arada grup davulcu değişiklikleri yaşamaya devam ediyordu. Ancak 1984 tarihli "Defenders of the Faith"le sertliğinin en aşırı ucunu ortaya koydu. Öte yandan daha ticari bir çizgiye oturmuş olan "Turbo" (1986) o gün için yumuşak ve ticari görünse de birkaç yıl sonra yeniden gündeme geldi ve heavy metal içinde yer alan techno-pop kolunun çıkış kaynağı oldu. Ancak 1988 yılı albümleri "Ram It Down" ile sert yapısına döndü. Oldukça başarılı olan albümün ardından Dave Holland ayrıldı ve yerini Scott Travis doldurdu. 1990'da yayınlanan son stüdyo albümü "Painkiller" ile grup en sert çalışmasını yaptı, gitarcılarının birer virtüöz olarak sololarda ortaya koyduklari teknik gövde gösterileri, basla davulun alışılmışın ötesinde öne çıkışları ve vokalin genç solistleri utandıracak yorumuyla Judas Priest, "Heavy Metal Gods" sifatını kazandiklari kariyerini zirvede noktaladı. 1992 yılında Rob Halford, gruptan ayrıldı ve gitarda Russ Parrish ve davulda Scott Travis ile birlikte Fight isimli yeni bir grup kurarak yoluna devam etme kararı aldı. 1997 yılında grup yeni solisti Tim Owens ile "Jugulator" isimli albümü yayinladi. Ayni yılın sonunda Glenn Tipton, ilk solo albümü "Paint It Black"i yayinladi. Halford ise Two isimli yeni grubu ile "Voyeur" isimli albümü çıkardı. Judas Priest ise "Genocide" isimli albümle 2000 yılında yeni çıkışını yaptı.

Otuz yıldır müzik yapan ve ilk çalışmaları yumuşak olan Judas Priest, giderek daha sert bir çizgiye kaydi; bu açidan kariyerine sert başlayan, ama zaman içinde yumuşayan grupların aksine giderek sertleşen neredeyse tek grup oldu. Yaptığı çalışmaların hemen hemen hepsiyle heavy metal'in gelişiminde etkili bir rol oynadi. "Unleashed in the East" ve "British Steel" albümleri ile platin plak kazandilar, "Screaming for Vengeance" ve "Turbo" albümleri 1 milyondan fazla sattı, bu uzun yolda "Sin After Sin" ile "Priest Live!" hariç tüm çalışmaları gruba altın plak getirdi. Kariyerlerinin ilerleyen dönemlerinde heavy metal tanrılari olarak kutsandilar;

grup en son 2005 yılında "Angel Of Retribution" albümlerini yayınladı.

ayrıca painkiller albümünü dinlemeden ben metal müzik dinliyorum demek bazı yerlerde tuhaf tepkiler almanıza neden olabilir. benden söylemesi *

*
"ayrıca painkiller albümünü dinlemeden ben metal müzik dinliyorum demek bazı yerlerde tuhaf tepkiler almanıza neden olabilir. benden söylemesi *"

pek doğru bir laftır. painkiller'da ortak bir nokta vardır şarkı başlar ve herkesin bir kulağı soloları beklemektedir. kolay kolay vazgeçemezsiniz judas priest'ten. zaten judas priest'in nwobhm - new wave of british heavy metal - akımının öncülerinden olduğunu öğrenince ingiliz grupları daha bi incelemeye başlarsınız. mesela iron maiden'ı zaten biliyorsunuzdur. sabbath olsun saxon olsun ac olsun, motörhead olsun hepsi sizin ilahlarınızdan olur..


kısacası judas priest'i dinleyin.
üzerlerinde "budur işte" yazan bir buton olsa saat başı yenilenmesi gerekirdi diye düşündüğüm budur işte grubu. *
(bkz: judas rising)