bugün

ilk başta tanımı girelim de uyuyan moderasyon bana uyanır, aman. iş görüşmeleri; insanların bin türlü umutlarla gittiği ve kendini karşıdaki insan vasfındaki hayvana sevdirmeye çalıştığı ve o karşıdaki hayvanın da sadece buralarda bir boka yaradığı samimiyetsiz ortamdır. Orada siz kendinizi pazarlamaya çalışırsınız karşıdaki sizi istemem yan cebime koy tarzı burun ucuyla bakar. Bazen çok gıcık olursunuz ama kendiniz olamazsınız. Öyle sikindirik bir ortam işte. Sahtecilik, götlük akıyor resmen.

alın amk ota boka sorunsal morunsal diye başlık açılıyor. beni de delirttiniz. Asıl sorun budur, sorusalın babasını anlatıyorum.*

Falanca üniversitesinde zırt fakültesinin pırt bölümünde doktora yapmaktaydım. Ancak çok sevgili devletimiz ve ona bağlı üniversitelerdeki kadrolaşmalar yüzünden akademik kadroları almak biraz zor. O yüzden doktora öğrencisi olarak devletten maaş alabilmeniz için biraz beklemelisiniz deniliyor. Ve bu süreç içerisinde gene öğrenci hayatı yaşıyorsunuz ve cepten yeniliyor. Biraz bekleyeceksek duralım diyorsunuz. Nah biraz bekliyorsunuz nahhhh! Öyle bu ülkede okumuş ve yetişmiş kesim olmak kolay mı? orada bile götünüzden kan almaları gerek. Öyle sanıldığı gibi 6 ay ile 1 sene içinizde kadronuz gelir. Devlete bağlanırsınız memur zihniyetiyle akademik yaşantınızı sürdürür ve akademik çalışmalarınıza daha yoğunlaşabilirsiniz sanıyorsunuz. Yarak, affedersin. Doktora programları 4 ile 6 senedir. en az 3.5-4 senede tezinizi yazıp bitirebilirsiniz. eğer üniversitede bölümde kalarak içeriden doktoranızı yapmaya çalışıyorsanız kadro beklersiniz.

Ben de bekledim biraz ancak. Arkadaşlar siz siz olun o doktora öğrencilerine iyi davranın. Onların sinirli olmalarına hak verin. Adam hem para alamıyor, hem eşekler gibi kullanılıyor, hem de herhangi bir yanlışta azarı yiyor. Oldu amk dönelim de bir de sik bari diyeniniz varsa doktora falan yapmaya kalkmasın. o heriflerin çoğu bu zorlu süreçte zaten kafayı çizdikleri için öğrencilere tahammül sınırları biraz alt seviyede bunu bilin de davranın.

Benim de canıma tak etti. Peder bey yeter amk! dedi.* ya iş bul yada yok para mara dedi. adam haklı kaç sene okuyorsun ve bir o kadar da okumaya çalışıyorsun. Adam isyan bayrağını çekti. Ve doktorayı dışarıdan yapmak istediğimi belirtip kadronun da amk deyip başladım iş başvurularına. Niye? çünkü devlet okusun bakar diye bir olay yok. Devlet yetişmiş akademisyenini doyuramıyor. Kadro yok deniliyor. Kadrolar geldiğinde de doktoran süresince kadro var bittiğinde gene güle güle diyebiliyor. ünvanlı işsiz oluyorsunuz. O yüzden sanmayın herkes o koltuklara rahat rahat tırmanmış. Doktora bittikten sonra artık bu devirde 3-4 sene gene beleşe "Dr." ünvanlı insanlar parasız çalışıyor, sırf devlet baba onların kadrolarını göndersin diye. Ve bu kadro olayı sadece 1 kişiye bağlı bir olay da değil. YÖK kadroyu verecek, o kadrolar enstitü'ye gelecek, enstitü fakültelere dağıtacak ve Dekan bey'in has adamıysanız yada ailesel biraz bağlantınız varsa sizin bölüme bir kadro gelecek ve o kadroya da sizin harici başka adaylar da başvurabilecek.* Ebenin amı ali sami. Yani okuyup Öğretim üyesi olmak istiyorum diyemiyorsunuz bu devirde baban sağlamsa yada taşağı büyükse ancak öyle.

Bunların hepsini ben biliyor muydum? Az biraz biliyordum. ancak içeriden göründüğü gibi değildi. ÖYP var bu durumun biraz daha iyileştirilmiş tarzı ve öyp kadrolarını tanımadığınız ve bilmediğiniz bir memlekette nasıl insanlar olduğunu bilmeden çalışacağın insanlar var. Ve kendi öğrencileri harici o kadrolara adam yerleşirlerse de sinir olup. Aldığınız her kuruşu fitil fitil burnunuzdan getirmeye kararlı akademik kadro ile uğraşacaksınız.

Ben bu zorluklara az katlanıp, "yeter amk" dedim ve işlere başvurmaya başladım. "Dışarıdan doktorama devam etmeye çalışırım ve çalışıp okurum" dedim. Ve ya allah deyip başladık abicim geldik şimdi fasülye'nin faydalarına; sen kalk Bugün SBS'ye, yarın ÖSS'ye, öbür gün KPSS'ye, sonra Vize, Final'e ALES'e ve üds'e gireceksin ama Daha sonra bunlara hiç girmeyen birinin çalışanı olacaksınız...

bu moron tipli herifler size burun ucuyla bakacak. hem onlar hem kendi gibi aldığı çalışanları. Alcaksam da ne işime yarayacaksın tarzında mülakatta embesil embesil sorular soracak. Ve bize ne katarsınız?... "Yarak katarım efendim* 1 yarak fazlanız olur şirketinizde" demeyi o kadar canı gönülden istedim ki. Ama diyemiyorsun elin mahkum. Ve kendini hayat kadını gibi pazarlamaya çalışıyorsun sırf "PARA" için, geleceğine devam edebilmek için. Doktoran için. Ve sizi çok beğendim süper pozitif bir enerji alıyorum sizden diyene de güvenmeyin amk. Bilmediğiniz için tabi böyle gururlanıyorsunuz. Sik kafalı senden önce ki 5 kişiye de aynı şeyi demiş. Bunlardan biri ile konuştuğunda fark ediyorsun. Sen dışarısı için istersen "DR." ünvanlı ol bir hiçsin. Herkes kime ne kadar az verip fazla fayda sağlarım onun derdinde.

Son olarak diyeceğim doktora yapmak isteyen varsa kafasına sıçayım ben onun. Devletin seni siktir etmiş sen yapacaksın da nolacak? Sırf kalbur üstü durduğu için yapasın geliyor ileride akademisyen olmasan bile iş sektörlerinde iyi bir yerlere gelebilmek için. Okumak bir dert, gene para akıtman ayrı bir dert. Üstüne üstlük bir de aynı tantanaları ve samimiyetsiz ortamları DR. ünvanı almana rağmen yaşatacak bir embesil çıkacak. Bence siktir git üniversiteyi okur okumaz. Koltuk sevdalısı olma. askere git ve askerden dönüp iş ara benden söylemesi...
konuşmalarda hıhı hıhı diyen geçen samimiyetsizliktir ve sonunda "biz size döneriz" olarak son bulur..
güncel Önemli Başlıklar