bugün

artık aramamakla sonuçlanan eylem. ***
tam zamanlı yada yarı zamanlı farketmez hatta okuduğun bölümle alakasız bi iş de olur şeklinde düşündürüldüğünüz durumdur.
akabinde eş bulamamak,prostat olup çiş yapamamak şeklinde zincirleme giden durumdur.
insanı bayırdan bayıra sürükler; ne iş olursa olsun yaparım abi moduna getirir ve en kötüsü düzgün bir iş bulursan bu serüvenin sonunda, manyağa bağlarsın.
firmaların istediği tüm niteliklere sahip olsan da farketmez.

son başvurduğum iş ilanı şöyledi;
- Konumunda en az üç yıl tecrübeli *
- iyi derecede ingilizce bilen * * *
- MS office uygulamalarına hakim *
- esnek çalışma saatlerine uygun hede hödö.....

gelen cevap:

üzülerek bildiririzki cvniz söz konusu pozisyon için yeterli görülmemiştir. fakat cvniz veritabanımızda uygun pozisyonlar için saklanacaktır.

göndermek istediğim cevap:

üzülüyoruz falan gibi yalanlar atmayın bir kere.. ayrıca benim özgeçmişim bu pozisyon için yeterli değilse, aldığınız adamın dede olması ve sekiz dil bilmesi gerekir ki o insan da verdiğiniz kıytırık paraya çalışmaz. gelecekte özgeçmişim için herhangi bir görüşme talebinde bulunursanız sizi en uygun pozisyonda düdüklerim.

en derin penetrasyonlarımla,
artık iş aramaya hiç gerek kalmamasıyla sonuçlanan eylem. ***
(bkz: kurunuz)
memleketimizde yemek yemek yada uyumak gibi birşeydir.
mülakatlarda uzmanlaşmaktır, iş görüşmesine gideceklerin sizden tavsiye almasıdır, susmayan ama bir halta da yaramayan telefonlardır, " 25 yaşını aşmamış, 5 yıl deneyimli eleman nasıl oluyo olum " diye düşünmektir.
türkiye şartlarında çok da şaşırılmaması gereken bir durumdur.
şu an eğitim fakültesi öğrencilerinin karnındaki sancıdır.
türkiye'de iş bulmak , türkiye'nin AB'ye girememesi gibi birşey.
türkiyede şaşırtıcı olmayandır.
insanı depresyona sokar.
zor bir bölümden, çokça emek harcayarak, çokça engeli aşarak 4 senede mezun olabilmek bana sadece, hayatta hiçbir şeyin beklentilerle ve planlananlarla işlemediğini öğretti. zira mezun oldum olalı planlarımdan, beklentilerimden ziyade, şaşkınlıklara tanık oldum. ha bir de ilkokuldan başlayıp üniversite sonuna kadarki olan herhangi bir süreçte başarılı ya da başarısız olmanın çok da bir anlam ifade etmediğine.

örneğin, lisans dönemi boyunca saflığıyla ün etmiş, dalga konusu olmuş, hemen hemen her sınavı sayfa sayfa kopyayla geçmiş, "ulan bu kız da 4 senede bitirebildiyse.. bizim bölüm çok bozdu." dedirtmiş birinin çok çılgın bir yerde, çok iyi bir pozisyonda işe başlamış olması.

diyeceksin başarısızdır ama kızın ağzı laf yapıyordur, adamlara kendini sevdirtmiştir bir şekilde. çalıştığı yer, çalışanların kendilerini sevdirtmeyle girebileceği türden bir yer olmamasına rağmen, tamam diyorum öyle olsun. peki kız çok mu çeneliydi? evet benden daha konuşkan. ama ağzını da açıp az çok mesleki bir iki kelam ettiğinde saf olduğu anlaşılıyor gayet. ya da iyi niyetimi bozmayayım, biz bildiğimizden anlıyorduk öyle demek ki diyeyim.

"tamam haklısın, demek ağzının laf yapmasıyla, az biraz kurnaz olmayla dönüyor bu işler" diyeceğim, ama öyle de değil.

örneğin, sessizlikte şahsımı bile geçmiş, gamsız ve pasif görünümüyle bölümde dikkatleri çekmiş birinin bile ciddi ciddi iyi bir fabrikaya, iyi bir maaşla girmiş olması. hem de mezuniyetinden yalnızca bir iki ay sonra.

daha pek çok örnek verebilirim, ama işsiz güçsüz haliyle hasetinden çatlayıp, iş bulan tüm okul arkadaşlarının listesini tutuyor gibi gözükmemek için vermiyorum. zira benimkisi hasetinden çatlamaktan ziyade, "neyi yanlış yapıyorum?" sendromu.

diyeceğim odur ki; uzun bir süredir, çok uzun bir süredir, hayatımda iyi bir sınav döneminden geçiyorum. başka da bir açıklaması yok. varsa da ben bilmiyorum.
genelde işverenlerin hepsi ''sektörde x yıl tecrübesi olmalı'' yazar. ulan sen iş vermezsen o iş vermezse bu insanlar iş tecrübesini nerden kazanacak biri de çıkıp bunu düşünmüyor.
(bkz: dayınızın olmaması) beni görmezsen görmem seni veya işverinlerin ibneliği.
bazen kişiye bağlı olduğu gibi genellikle patronlara bağlı bir durumdur. çünkü patronlar alacakları elemana insan değil makine gözüyle bakarlar. hal böyle olunca kişi iş bulamaz.
25 yere uğrayıp sadece 3 yerin ilgilenip 5 yerinde bayan istediği için içinde bulunduğum durum.
Dünya kadar malın olacağına fındık kadar kukun olsun.
4 yıl sonra muhtemelen başıma gelecek olaydır.
Uzun zaman önce karşılaştığım durum. Yaşamayanın bilemeyeceği klavye başından ahkam kesmenin kolay olduğu durum. Hele bir de acil paraya ihtiyacınız varsa her işi kabul edecek durumda olmanıza rağmen kabul alamazsınız. Sabah erkenden kalkıp görüşmelere gidilir, mesafe çok uzak değilse yürümek tercih edilir. Zaten kısıtlı olan paranızı çok dikkatli harcamanız gerektiğinden sadece çok uzak olan yerlere otobüs ya da dolmuşla gidilir. Her başvuruyu yaparken içinizde ayrı bir umut vardır, acaba burası çalışacağım evimi geçindireceğim yer midir diye düşünürken yine olmaz. Her gün umutla evden çıkılır akşama kadar dolaşılır akşam eve döndüğünüzde yürüdüğünüz yolların ayaklarınıza verdiği acıyı üzüntünüzden hissetmezsiniz bile. Çok zor bi durum.
donup isveren olup kendimize bakmamiz gereken durum. biz kendimize is verirmiydik.
üniversiteden yeni mezun olmuşsan çevrendeki herkesin hala iş bulamadın mı diye söylemde bulunup insanı katil edecek bir durumdur. ne yapalım iş vardı da biz mi gitmedik.
(bkz: Biz sizi ararız)
emeklilik yaşı artırıldığı için genç nufusun işsiz kalması durumu.