bugün

bundan yaklasşık 10 sene öncelerde satıldığını hatırladığım, hemen hemen tırnağım boyunda ve çeşitli renklerde kolonyayla dolu plastik kapsüller. çok ucuz fiyata satılan bu kapsüller sıkılmak suretiyle patlatılınca içinden az miktarda kolonya çıkar ve ufak çocuğun denyo gibi eğlenmesini sağlarlardı.
bi de o vardı dimi nidalarıyla karşıladığım başlık. bu kolonyaların içlerinden bir tanesi leş gibi kokardı ama hangisiydi hatırlamıyorum şimdi.
prizma şeklindeki renkli naylonlar içinde bulunan eğlencelik. genellikle cepte kalan bozuk paralarla, heves edilip alınırdı. yanında da su fışkırtan yüzük alınır sulu şakalar yapılırdı.
(bkz: ilkokul yılları)
(bkz: arı mayalı silgi)
geçmişi çok eskiye dayanan şimdi bakkallarda satılan materyaller kadar çok yönlü ve kaliteli olmasada, o zamanlar bize çok haz verdiğini hatırladığım minik ve renkli kolanyalar. öyle güzel bir zamanda çocuk olmuşuz ki böyle ufak şeylerden mutlu olmanın son demlerini yakalamışız.
minicik prizma şeklinde olan rengarenk bol su katkılı kolonyalar. *
bu alındıktan sonra kırmızısı ağıza atılıp azı dişlerle çiğnemek suretiyle patlatılırdı. sonra surat buruşturularak bi kısmı yutulur bi kısmı tükürülürdü.

diğer renklerinin tadı kırmızı kadar etkileyici değildi hatırladığım kadarıyla. onları elmize sıkardık sadece. ne günlerdi beah!
içindekinin kolonya değil de meyve suyu olduğunu sanıp içenler vardır efendim bunları..
(bkz: ben)

tadı pek iğrenç, evet. kendimden tiksindim lan. o derece.
günümüzde bulunması çok zor olan küçük plastik.
genellikle ekmek parasının üstüyle alınırdı.
elde kalan son paralarla alınıp elde patlatılabileceği gibi,arkadaslara sıkılıp sulu sakalar da yapılabılecek minik naylon prizmalardaki renkli kolonyalardır. bağımlılık haline gelebilir bir süre sonra.
yerdim. evet belki itiraf kismina yazmak gerekirdsi ama yerdim ben onlari. ya da icerdim mi olur ki? ama plastigiyle birlikte.
alıp alıp birirktitidim onları kıyamazdım patlatmaya.
dede ve babanem yanlarında bir ilaç çantasıyla gezerlerdi. öyle mühim hastalıkları olduğundan değil ama çok fazla ilaç içtiklerinden etkilenmiş olsam gerek bu kolanyacıkları hap içer gibi patlatmadan bir bardak şu eşliğinde içer, bütün gün karnımı ağrıtırdım.

sonra bonibonlardan hap yapmayı akıl etmiştim de rahat etmiştim.
alıp alıp biriktiridiğimiz sınıfça çılgınlık halinde topladığımız, kantinde hiç kalmayasıya kadar satın aldığımız renkli küçük zımbırtılar. güzel de kokmazdı onlar ama çocukluğuma ait güzel kokulardan oldular şimdi.

var mı hala onlardan?
ilkokul yıllarında sınıflar buram buram bunlardan kokardı.

renkli olmaları sebebi ile o yaşta daha bir dikkatimizi çekerdi. ayrıca şimdi düşününce o zaman için güzel bir girişimcilik örneği imiş.
http://www.itusozluk.com/...olonya+po%feetleri/199611
caps de verelim tam olsun.
ellerimle patlattığımda gözümü yakma tecrübesi sonrasında dişimle açmaya kalkışıp daha felaket bir durumla karşılaşmama sebep olan yüzümde ufacık bir tebessüme dahi sebep olamayan küçücük torbacık.

(bkz: beterin beteri var)
hiç bi işimize yaramasa da alırdık. o zamanlar çocuklar için para işe yaramayan şeyleri(aslında sebepsiz küçük mutlulukları) almaya yarardı.
Tutun kolonyasi..
Yeni gelen kusak bilemeyecek hicbir zaman ne guzeldir o rengarenk minik plastikleri gormek.
Hani satici amca okul bahcesindedir de,yaninda pembe pamuk sekerler vardir,unuttugumuz kagit helvalar vardir.Bahar gelir kucuk kese kagitlarinda cagla satarlar.Bahcede top sesleri,ip atlayan kiz cocuklari,yerde tasla cizilmis sek sek oyun izleri.

Yaninda Sezen Aksu Ah Mazi ya da Ucurtma Bayramlari iyi gider bu entryinin.
gece gece nostalji yaptıran başlıktaki herkese benden bi şuku dedirten ufacık tefecik içi dolu turşucuk olan poşetler içindeki kolonyalar.*rengarenk olup bir de güzel kokarlardı ki bi çocuk daha ne ister.
(bkz: 90larda çocuk olmak)
hep çok güzel kokardı.

http://galeri.uludagsozlu...nan-kucuk-renkli-plastik/